Yılmaz Özdil’in 25 Kasım 2025 Salı günkü yazısı, beni çok eskilere götürdü.
O zamanlar Adalet Partisinin hem en genç Belediye Başkanı (Bergama) idim hem de 12 Eylül 1980 NATO Darbesi sonucu , “Yasaklı” olan en genç siyasetçi idim.
Bugün, Türkiye’mizin 24 yılını çalan, savaşmadan toprak kaybeden, 54 Bin insanımızın ve gençlerimizin geleceğini çalan, dindar ve kindar nesil yetiştirmek amacıyla FETÖ ile ortak olan CB Erdoğan, MSP (Milli Selamet Partisi) İstanbul İl Gençlik Kolu Başkanı olarak, Humeyni’nin Türkiye Ajanı Mehdipur’la beraber çalışıyor, İstiklal Marşı okunurken yere oturma eylemlerini organize ediyordu. Ölümle sonuçlanan kitlesel bir olayda, sırdaşı Metin Külünk ile birlikte orada bulunduğu konusunda yazılı devlet belgeleri bulunuyor.
Bugün, “Kurucu Önder” mertebesine yükselttiği, daha dün Bebek Katili dediği Öcalan’ın hısmı olan Bahçeli ne yapıyordu? Kendi arabası olan
Beyaz Toros’un bagajında silah taşıyordu!
Rahmetli Baykal Milletvekili idi, Kılıçdaroğlu SSK’da çalışıyordu, Özgür Özel ise yeni doğmuş bir bebe idi!
O günlerden bugüne Siyaset sahnesinde, ama zenginlerin desteklediği
“Araştırma Şirketleri” ile ama 27 Mayıs NATO Darbesini gerçekleştiren MGK Üyesi Babası Yüzbaşı Muzaffer Özdağ’ın dostları aracılığıyla Ümit Özdağ’da bulunuyordu. Darbeci çocuğu, o zaman henüz Sinan Oğan’ı tanımadığı için, bazı görevleri kendisi, yerine getiriyordu!
CB Erdoğan’ın Siyasi Yaşamını incelerseniz; Demirel-Ecevit-Türkeş-Erbakan’dan hiç bahsetmez. Gulbettin Hikmetyar’ın dizinin dibinde oturur ama Demirel’in adını anmaz bile. Yasin El-Kadıya kefil olur Ecevit’i yok sayar! Türkeş ve Hocası Erbakan’ın da adını anmaz! Neden?
Çünkü bu liderlerin hepsi Milli insanlardı. Hırsız değillerdi. Yurtdışında bir kuruşluk paraları yoktu. O dönemde bir Bakanın üzerindeki elbiseyi 5 yıl giydiğini biliyorum.
Dönelim Yılmaz Özdil’in yazısına;
Türkiye, 1938 yılından beri, halkın ürettiği AFYON Toprak Mahsulleri Ofisinin denetiminde satın alınıyor, işleniyor, ilaç sanayisinde tıbbi amaçlarla kullanılıyordu!
ABD, Türkiye’ye “Haşhaş ekimini” durdurun diye ağır baskı uyguladı.
Ama Demirel geri adım atmadı!
Sonra 1971’de NATO Paşaları verdikleri Muhtıra ile hükümeti yıktılar ve ara rejim hükümeti kurdurdular. NATO Paşalarının ilk işi ABD isteği olan Haşhaş Üretimini YASAKLAMAK oldu!
Soru şu; O Dönemde
Erdoğan Başbakan olsa idi, Demirel’in yaptığını yapabilir miydi?
1974 yılı geldi. CHP-MSP koalisyonu oldu. Hükümetin ilk işi haşhaş üretimini serbest bırakmak oldu!
Aynı Hükümet, ABD ve tüm emperyalist devletlerin baskılarına rağmen Kıbrıs’a çıkartma yaparak, Kıbrıs Türklerinin öldürülmesine engel oldu.
Soru şu; O dönemde,
Erdoğan Başbakan olsaydı Ecevit-Erbakan gibi davranabilir miydi?
1975 yılında ABD ambargosu dayanılmaz bir baskıya dönüştü. Hükümet,
Demirel-Türkeş-Erbakan tarafından kurulan “Milliyetçi Cephe” hükümeti idi.
Demirel bir gecede, Türkiye’deki 21 adet ABD Üssünü kapattı. 5.000 ABD Askeri bir gecede Türkiye’den gönderildi. Tüm üslere Türk Bayrağı çekildi.
Soru şu; O dönemde
Erdoğan Başbakan olsaydı, Demirel gibi ABD Üslerini kapatabilir miydi?
Aziz Türk Milleti;
Sizlere sürekli olarak yöneticilerinizi seçerken, onların Türk Milletine gönülden bağlı vatan evlatlarından olanları seçiniz, dedim.
Şimdiki yöneticilerden, Demirel-Ecevit-Türkeş-Erbakan gibi olmalarını bekleyemeyiz ama, en azından kendilerine “Aptal Olma”, “Papazı Bırak” veya “Beyzbol Sopası” gösterildiğinde, bulundukları makamın gereğini yapmalarını bekleriz…
Son Soru da Halkın Filozofu Bergamus’tan;
Eyy Türk Milleti;
Erdoğan ve Bahçelinin, Öcalan’a gösterdikleri saygının kırkta birini,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gösterildiğini söyleyebilir misiniz?
Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Kasım 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı