“Duayen” sıfatını her zaman kullanmam. Ama gazeteci-yazar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1999-2001 yılları arasındaki genel başkanı Altan Öymen’e çok yakışıyordu, “duayen” sıfatı.
Altan Öymen ile tanışmamız, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin(TGC) yerel medya eğitim seminerlerine dayanır. Buna bağlı şekilde, 2015 yılında TGC’nin il temsilcileri için İstanbul’da düzenlediği medya eğitim seminerinde, Altan Öymen ile sıcak bir sohbet olanağı bulmuştum.
2017 yılında, herkesin “Altan Abi”si Öymen’i, TGC Başkanı Turgay Olcayto ve TGC’nin arı gibi çalışkan Genel Sekreteri Sibel Güneş’i, bir panel için Bandırma’ya davet ettim. Bandırma Barış Manço Kültür Merkezi’nde, benim moderatörlüğümde güzel bir panel gerçekleşti. Akşam da, “Tüm Otel”de kendisini bir yemekte ağırladık ve sohbetini zevkle dinledik. Bu yemekte, halen eski, tuşlu cep telefonu kullandığını belirterek, “Ama bir avantajım var. Bu telefonu dinlemek mümkün değilmiş” diyerek, bizleri güldürdü.
Ertesi gün ise iş insanı Vehbi Koç ile yıllarca yaz aylarında sürekli geldiği Erdek’teki Pınar Otel’i görmek istedi. Ömer Görener’in yeni satın alıp, restorasyon çalışmalarını sürdürdüğü günlerde Altan abi, TGC Başkanı Turgay Olcayto ile oteli gezerek, anılarını tazeledi, kaldığı eski odayı görerek çok mutlu oldu. Daha sonra Erdek ilçe merkezine geçerek, cumhuriyet alanındaki “Seni seviyorum Erdek” yazısı altında fotoğraf çektirdik.
Altan Öymen, aynı gün, Bandırma’da da CHP ilçe binasını ziyaret etti.
Altan ağabeyi, daha sonraki yıllarda da yıllarda da zaman zaman telefonla arayarak hatırını sordum. Çok mutlu oluyordu.
Çok beyefendi, nazik ve her zaman güler yüzlüydü.
Gazetecilik mesleğinde de örnek alınacak bir kişiliğe sahipti.
Medyamızın çok yozlaştığı bu dönemde Altan Öymen’i özleyeceğiz.
