Değerli Yetkililer,
Bu satırları, toplumun gidişatını, sessiz ama derinden hissedilen acılarını yansıtmak için kaleme alıyorum. Zamların getirdiği yük, vatandaşlarımızın sırtında giderek ağırlaşıyor. Her zam birer hançer gibi saplanıyor kalplerimize ve umutlarımızı söndürüyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı.
Sessizlikle sarmalanmış bu halk, sizlere belki de yeteri kadar tepki gösteremiyor, derdini anlatamıyor. Sokaklar adeta yangın yeri. Halkın dili tutulmuş konuşamıyor. Ancak bu zamlar, içten içe büyüyen acıların, hayal kırıklıklarının ve sizlere güvenip oy veren halkın birer ifadesidir. İşte bu noktada, halkımızın kırık kalpleri ve zayıflayan umutları yatıyor.
Her geçen gün artan fiyatlar, halkımızın hayatını zorlaştırıyor. Ekmek almak, karnını doyurmak, ihtiyaçlarını karşılamak, sağlık giderlerini karşılamak bile ağırlaşıyor. Bir zamanlar umutla bakılan gelecek, zamların karanlık gölgesi altında soldu gitti. Halkımız, kemerleri daha da sıkarken, sizlerin aldığı zam kararlarına boyun eğiyor ve sabrediyor.
Unutmayın ki; bu suskunluk sadece bir ölüm sessizliği değildir. Bu sessizlik, içinde biriken, insanların suskunluğu bir zaman sonra patlamaya hazır volkan haline dönüşecektir. Eğer bu zamlar devam ederse, insanların içten içe çektikleri bu acılar patlama noktasına ulaşacak.
Sizlerin görevi, halkına hizmet etmek, onların refahını sağlamak. Ancak şu anki durumda, halkınıza bir yük bindirmek yerine, onların yerine kendinizi koyma ve destekleme zamanı geldi. Halkımızın ne kadar zor durumda olduğunu görmeniz, çektikleri acıları anlamanız için empati yapmanız gerekmektedir.
Zamların devam etmesi, halkımızın geleceğe olan umutlarını yok etmekte, gelecek nesillerin hayallerini karartmaktadır. Bu zamların yarattığı haksızlık ve adaletsizlik, toplumun temellerini sarsmaktadır. Sizlerin, bu zorlukları incelemeniz ve çözüm bulmak için çaba göstermeniz ve halk’a bilgi vermeniz gerekmektedir.
Bu çağrıyı duyun, halkın sesine kulak verin. Zamlarla daha fazla acı çekmek istemiyoruz. Elinizdeki olan güçle, halkınızın sıkıntılarını hafifletecek çözümler üretin. Daha adil, daha sürdürülebilir bir ekonomi için çalışmalarınıza hız verin.
Sayın yetkililer, bu satırlar size içten bir çağrıdır. Lütfen, insanlar zor geçiniyor, görün onların acılarını, hafifletin ve çözüm arayışında olduklarını bir volkan gibi patlamadan söndürün… Sessiz kalmanın içerdiği acılar yeterince derindir. Sizin liderlik etme ve çözüm üretme sorumluluğunuz var. Bu görevinizi yerine getirin, halkınıza umut verin.
Geleceğimiz, umutlarımız ve hayallerimiz sizin ellerinizdedir. Zamların acısını dindirin, halkınızın güvenini yeniden inşa edin.
Bu halkın sizlerden istediği tek bir şey var, o da akşam eve giderken nasıl ekmek alacağını düşünmek istemiyor, çocuklarının eğitimini, ailesinin sağlığını karşılamak ve onlara umut dolu bir yaşam sunmak istiyor.
İçten çağrımı dikkate alarak ve halkımızın sesini duymanızı rica ediyorum.
Saygılarımla,
Eğitimci-Yazar
SONER ATABEK
