Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)

Tarih: 27.10.2017 08:23

YAŞAR KEMAL´LE KONUŞTUM

Facebook Twitter Linked-in

Karanlığın sonu bir ulu şafak

Sarp kayadan geçen yola merhaba...

         Geçtiğimiz günlerde yeniden- kim bilir kaçıncı kez- okudum Yusufçuk Yusuf´u... Yine dilime dolandı o sözleri:

"O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çekip gittiler..."

         Ortaokulda Teneke, lisede İnce Memed´le tanıştığım Yaşar Kemal´le bir söyleşi yaptım. Yaşar Kemal de sorularımı içtenlikle yanıtladı. Şimdi 94 yaşında ve her zamanki tok sesi ve kahkahaları kulaklarımda...

         Öncelikle nice nice yıllar diliyorum. Zaten siz değil yüzlerce, binlerce yıl yaşayacaksınız eserlerinizle.

Yaşar Kemal: Sağ olasın.

         Tüm kitaplarınızda insanoğlunun evrensel serüvenini yazdınız. Kısa bir özetler misiniz insanoğlunun tüm dünyasını?

Yaşar Kemal: İnsanoğlu bir karanlıktan geliyor, bir karanlığa doğru gidiyor ama nereden gelip, nereye gideceğini hep unutuyor. Bir defa geldim, bari tadını çıkarayım, demiyor.

         Anlatımınız şiirsel, diliniz, doğayı anlatışınız neden bu kadar yalın ve akıcı sizce?

Yaşar Kemal: ?Benim kişiliğimi ve sanatımı halktan ayırmak mümkün değil. Ben iki şeye inanırım, iki şeyin sonsuz gücüne, sonsuz yaratıcılığına, sonsuz değişimine: Halk ve doğa... Sanatımı halkımla birlikte, onun büyük yaratıcılığı ile birlik olarak, onun için yaparım. Politikam da sanatımdan ayrılmaz. Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.?

Türkçeye ilk Umut sözcüğünü siz kazandırdınız. Neşet Ertaş, Almanya´da üç ay cezaevinde yattı. Bir Allah´ın kulu arayıp sormadı. O da "Hapishanelere Güneş Doğmuyor" türküsünü yaptı. Yalnızca siz "İnce Memed" romanınızı "Bozkırın Tezenesi ?ne geçmiş olsun!" diye yazarak imzaladınız ve ona yolladınız. Sonra halk ozanı Neşet Ertaş´ın adı ona yakıştı. Bozkırın Tezenesi olarak kaldı. İlk kitabınız, "Ağıtlar" adlı bir derlemeydi. Türkülü hikâyeler derlemek için tüm Çukurova´yı köy köy dolaştınız. Şimdi Fransa´da bir köy kütüphanesinde bile kitaplarınız var.  Tüm bunları neye borçluyuz?

Yaşar Kemal: Ben çok küçük yaşlarda Halk Edebiyatı´na ilgi duydum. Saz çalmaya, türkü söylemeye, efsaneler anlatmaya başladım. Halk ozanlarıyla sabahlara kadar sazla atıştım. İlkokuldayken şiir yazdım. Bir folklor derlemesi olan ilk kitabım Ağıtlar ?da (1943), o güne değin hiç derlenmemiş ya da çok az ilgi gösterilmiş tekerlemeleri ve ağıtları gün ışığına çıkardım. Bu ağıtları 16 yaşından itibaren derlemeye başladım. Daha sonra Karacaoğlan´ın yayınlanmamış şiirleri üzerine çalıştım. Söz konusu derleme ve çalışmalar, ileride yazacağım romanlarıma önemli ölçüde malzeme sağladı.

İlk yazdığınız hikâyeniz?

Yaşar Kemal: İlk hikâyemin adı Pis Hikâye. Uzun bir hikâyedir. Bebek ise ikinci olarak yazdığım hikâyemdir.

Neden yazmayı seçtiniz? Ya da şöyle söyleyeyim. Neden yazar oldunuz?

Yaşar Kemal: Söz sanatının en etkili sanat olduğuna inanıyorum. Söz sanatları kadim zamanlardan beri büyük kitlelerin sanatı olmuştur. Söz insanlıktır. Söz sanatlarının değerini yitirdiği dünyada insanlık insanlığının büyük bir kısmını, mutluluğunu yitirmiştir. İnsanlık, değerleriyle bir bütündür. Değerlerini yitirdikçe mutsuzluğu da büyür, inanılmaz bir karanlıkta kalır, güneşini yitirir.

Peki, anlatım, dil, insanların birbirini anlayamaması, bir çocuğun babasını anlayamaması, kadının erkeği, erkeğin kadını anlayamaması gibi sorunlar yaşıyoruz günümüzde. Bu dil sorununu nasıl çözümleyeceğeyiz?

Yaşar Kemal: Bir dil bulacağız her şeye varan, bir şeyleri anlatabilen. Böyle dilsiz, böyle düşmanca, böyle bölük pörçük dolaşmayacağız bu dünyada.

Peki, dünyamızın bugünü, geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yaşar Kemal: İşte buna çok üzülüyorum. Kötü bir dünya yaşıyoruz. Kişiliği bitmiş bir dünya... Ama yine de insanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır. İnsan, böyle bir varlıktır.

         Ben kendim, bu şehirden gidemem. Bütün mümkünüm çarelerim kesilmiş. Ama böylesi bir dünyada da sevinemem. Hayal kurarım. Işıklı, sevinçli, çiçekli, kimsenin kimseyi sömürmediği, kimsenin kimseden korkmadığı, kuşkulanmadığı, kimsenin kimseye düşmanca bakmadığı bir dünyanın hayalini kurarım. Kimsenin kimseye diş gıcırdatmadığı bir dünya? Gönlü gani bir adam sayarım kendimi. Bu kadarı bile bana yeter, bu kadarı bile beni mutlu eder...

İnsan var

Karartır ak gündüzü,

İnsan var

Ağartır gecemizi...

Sabahattin Eyüboğlu´nun Yaşar Kemal için yazdığı dörtlük...

         Usta Yazar Yaşar Kemal´i Sevgi Ve Saygıyla anarak...

                                                                  Taylan Özgür Köşker


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —