“Yılanlar deri değiştirirler ama zehirleri hep aynıdır!”
Bir Siyasal Ümmetçi, bir İhvancı, bir Tarikatçı, bir Cemaatçi, bir Evanjelist,
bir Haredi Yahudi asla Demokrat-Cumhuriyetçi olamaz!
ABD Dışişleri Bakanı olan kişi alnına HAÇ işareti çizip TV’ye çıkabiliyorsa, İsrail Din Devletinin Başbakanı Netanyahu gözünü kırpmadan çocukların üzerine bomba atma emrini verebiliyorsa, Türk Askerlerini canlı-canlı yakarak öldürten bir cani, takım elbise giyip kravat takabiliyorsa, bir Badem “Demokrasi bizim için hedef değil araçtır. İstediğimiz istasyona gelince ineriz” diyebiliyorsa, bunlara DEMOKRAT diyebilir misiniz?
Yobazlar için din-ırk-etnik köken-ülke fark etmez. Bunlar, dünyanın her yerinde aynıdır ve insanların başına bela olmaya yemin etmiş zararlı mahluklardır. Yobazlardan her türlü kötülük beklenir, hatta tüm canlı bombalar bu zavallıların içinden çıkar…
2007 yılından beri, bizdeki Ümmetçilerin gerçek yüzlerini Türk Milletine anlatmaya çalıştım. Etmeyin eylemeyin, yanlış yapıyorsunuz, bunlar asla Demokrat olamazlar, dedim. Çeşitli örnekler gösterdim, kendi söylemlerinden, davranışlarından alıntılar yapıp, yurtiçinden-yurtdışından
yaşanmışlıkları anlattım.
Başarılı olamamışım ki, ülkemiz hangi noktalara geldi!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Demokrasinin en temel direklerinden “Hukuk Devleti” yerle bir edildi. Özellikle Yüksek Yargı önce FETÖ’ya, sonra da AKP-MHP’ye köle edildi. Yüksek Yargı köleliği, emir almayı kabullenince,
seccade şeytanları bu gücü, “Devlet Sopası” olarak kullanmaya başladılar!
Ülkemiz “Hukuk Devletleri” sıralamasında en sonlara sürüklendi!
Türk Ordusu Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları, CB Erdoğan’ın TV’deki açık emrine uyarak, o istediği için Ana Muhalefet Genel Başkanı için
dava açabiliyorlar!
Farkında değiller! Esas davayı Türk Milleti bu emir eri Paşalar için açacak.
Sınırlarımız elek olmuş, Ortadoğu’nun iti-uğursuzu-teröristi vatana dolmuş.
Türk Askerlerini öldüren caniler, Gaziantep’te işletme açmış, Boğaz Köprüsünde Askerlerimiz boğazlarından kesilerek öldürülmüş, ülke bu Paşaların gözlerinin önünde uyuşturucu ticaretinin merkezi olmuş, Burnumuzun dibine bir adet TERÖRİSTAN, bir adet CİHATİSTAN devleti kurulmuş, Paşaların dünyadan haberleri yok…
Bir ülkede YARGI ve ORDU, Cumhurbaşkanının emriyle HAZIROL’A geçiyorsa, o ülkede ne Demokrasiden ne Cumhuriyetten ne Laiklikten
ne Özgürlüklerden bahsedebiliriz.
İşin tuhaf tarafı, zamanında bizi dinlemeyenler, tehlike karşısında bir olup mücadele başlatmayanlar yine bize;
“Hadi ne duruyorsunuz, bir şeyler yapın” diye sesleniyorlar!
DOĞRU Parti olarak önce şuna inanırız; “Her Millet Layık olduğu yönetimle idare edilir!”
DOĞRU Parti olarak bizler elbette ki mücadele edeceğiz.
Atatürk’e ve onun ilke ve devrimlerine, ölümüne sahip çıkacağız
O’na olan borcumuz hiç bitmeyecek.
Yalnız bu defa, kim yanımızda, kim karşımızda olduğunu bilmek ve kayıt altına almak istiyoruz. Kim Demokrat, kim Ümmetçi bilmek istiyoruz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Mart 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı