
Erdem ÖZCAN
Bir başka deyişle “Aman avcı vurma beni!”
5 köyü bulunan Paşalimanı Adası’na 3 yıl önce yetkililer tarafından çok sayıda keklik kuşları bırakılmış.
3 yıl sonra da av izni verilmiş; oldu mu şimdi?
Yani sevimli kuşları öldürsünler diye avcıların önüne atılmış...
Paşalimanı Adası’nda keklik kuşu avlamak için gelen avcılara büyük tepki var..
Sade keklik değil, keklik yanında tavşan da avlayan avcıların “av sporu” adı altında adeta katliam yaptıklarını söyleyen vatandaşlar, avlarını vurmaları daha garantili olsun diye de dürbünlü tüfek kullandıklarını, bunun adının “garantili katliam!” olduğunu söylüyorlar.
Ben de ilk defa bir avcıda dürbünlü tüfek gördüm,. Yani demek istiyor ki sayın avcı; ben pek denk getiremiyorum hedef garanti olsun!...
120 avcı gelmiş; az değil mi!?... Ama geldiklerine de pişman olduklarını tahmin ediyorum. Ada halkı artık ne varsa ellerine geçirdikleri; kap kaçak, tencere, düdük çalarak, bir taraftan da yuhaladıkları avcıları kovalamışlar. Afiş te hazırlamışlar “katil avcı istemiyoruz!” diye yazmışlar...
Ama yazmazsalar dahi uygun olurdu. Tenkit et ama hakaret etmeden tenkit edersen daha etkili olmaz mıydı?
Kınalı keklik dediğimiz bu sevimli kuşların çok uysal olduğunu biraz dikkat edilmesi halinde elle bile yakalanacağını belirten bir kuş sever de avcılara sitem etti...Sayıları da Türkiye’de avcılık nedeniyle giderek azalıyormuş...
Bana göre sonunda kuş gibi sevimli hayvanları vurarak öldürmek spor olamaz!.. Zararsız hatta faydalı bir kuşu öldürüyorsunuz; bunun neresi spor?
Avcılık ve tarımda kimyasal nedeniyle sayıları giderek azalıyor. Yaz turizmin de yaşandığı adada yaşayanlar, hafta sonunda avcıların silah sesleri nedeniyle korku yaşayıp, evlerinden dışarı çıkamadıklarını belirtiyorlar. Halbuki Paşalimanı Adası sessiz, sakin kaliteli toprağıyla tarıma son derece uyumlu halkı da muhlis insanlardır...


 
                 
         
                