Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)

Tarih: 19.01.2015 22:19

ÜLKE TERÖRİST YATAĞI OLDU

Facebook Twitter Linked-in

O kadar çok terörist var ki ülkede. Eylemi kimin yaptığı dahi bilinemiyor. İstanbul sultan Ahmet deki bombalı saldırıdan sonra bomba olayları artmış durumda. Emniyet güçleri bomba imha etmekten başlarını kaldıramıyorlar. Emniyete yapılan operasyonlardan önce. Bombacılar kıskıvrak yakalanıyordu. Emniyetin istihbarat şubelerinde çalışanları yerlerinden alırsanız olacağı budur. Bu işler ekip işidir. Bir hiç uğruna bu ekipler dağıtıldı. Bir şeyler kazanacağız derken ülke bir şeyler kaybetmeye başladı. İstanbul halkı çok duyarlı davranıyor. Başımıza büyük felaketler gelmedi ise halkın duyarlılığı sayesindedir.  Şüpheli gördükleri her paketi, emniyete bildirmeleri vahim olayları önlemiştir. İçlerinde bomba çıkmayan oldu. Fakat bomba çıkan çok paket oldu. Bir günde bu kadar bombalı paket çıkması inanılacak bir olay değil. Nerede emniyetin istihbarat birimleri? Nerede o eski istihbarat birimleri?  Daha İstanbul’a girerken takibe alıyorlardı. Kaldıkları mekânda gidip basıyorlardı. Darbe yapacaklardı diye.  Ekipleri darmadağın ettiler. İstanbul da asayiş dahi sekteye uğramıştır. Bu kadar bomba imha edildi bir tanesinin dahi faili bulunamadı. Kasap et derdinde, koyun can derdinde. İktidar seçim kazanma derdinde. İstanbul can derdinde, çünkü ne zaman ve nerede bomba patlayacağını bilen yok. Bombacıların planını bozacak istihbarat birimleri de yok.

İstanbul da bu bomba olayları olurken, güney doğu Anadolu bölgesi yanıyor. Silopi, Cizre gibi yerlerde emniyet güçleri çok sıkıntılı günler geçiriyor. Emniyet lojmanlarına roket atıyorlar. Savaşında kuralları vardır. Siviller hiçbir zaman hedef alınmaz. Fakat terörün kuralı yoktur. Teröristler devamlı öldürmeyi düşünür. Kadınmış, çocukmuş, yaşlıymış, bebekmiş onlar için fark etmez. Yeter ki öldürsün. Teröristlerin hâkimiyetinde olan bu bölgede, yaşam şartları çok zor geçmekte dedir. Kamu güvenlik düzeni diye bir şey kalmamış. Bu bölgede kamu düzenini PKK militanları sağlıyor. Polisle çatışmaya giriyorlar. Kendilerinin öldürdüğü bir kişiyi, polis öldürdü yaygarası yaparak. Halkı emniyet mensuplarına ve ordu personeline karşı kışkırtıyorlar. Öz güvenlik güçleri yol kesip. Kimlik kontrolü yapıyor. Resmi askere dahi kimlik soruyorlar. Hani Molotof atanları ve yüzünü poçu ile kapatanların polis tarafından vurulacağı yetkisi verilmişti? Bunlar açık açık vatandaşın canına ve malına kasteden davranış içersinde oluyorlar. Polisin görevi vatandaşın canını ve malını korumaktır. Bunun için güvenlik yasası çıkarıldı. Molotof atanlar ve yüzlerini kapatanların vurulmasına için. Polise yetki verildi. Bu kanun laf olsun diye mi çıkarıldı? Yoksa bu kanun doğuyu kapsamıyor mu? Yalnız batıya mahsus bir kanun mudur? Ülkede bu kadar teröristi barındırırsak, başımız dertten kurtulmaz. IŞİD’ı destekleyen ve kurulmasına katkı veren kişi İstanbul da. Özgür Suriye ordusunun komutanının 12 bin kişi ile sınırlarımız içersinde olduğu iddiası var. Komutanın İstanbul da olduğu iddia ediliyor. CHP İstanbul milletvekili bu konu ile ilgili içişleri bakanının cevaplaması için. Önerge vermiş. Bildiği bir şey olmasa önerge vermezdi. Demek ki bir yerlerden bu konuda bilgi aldı ki. Önerge veriyor. Hatta önergesinde gezi parkı gibi bir olay karşısında, polis ve asker haricinde, böyle sivillerinde kullanılması söz konusu mudur? Diye de soruyor. Ülkede IŞİD, El-Kaide, özgür Suriye ordusu militanlarını cirit attığı iddia ediliyor. Kendi içimizdeki terör örgütleri yetmiyormuş. Gibi birde dışarıdan gelen örgütler var. Neden bu kadar terör örgütü militanlarını ülke barındırıyoruz?

Ülkede asayişlik aldı başını gidiyor. İktidar bunlar için önlem almıyor. Doğudaki emniyet güçleri ancak kendi canlarını koruya biliyorlar. Hem emniyet güçlerini, hem de askerin eli ayağı bağlı. Barış sürecine zarar verilmesin diye görevlerini dahi yapamıyorlar. İktidarın devamlı telaffuz ettiği barış sürecine titizlikle devam edeceğiz. Anlaşılması çok düşündürücü bir söylem var. Ne pahasına olursa olsun barış süreci sürdürülecek deniyor. Ülkenin bölünmesi de bu söylemin içersinde midir?

İktidar böyle davrandıkça onlarda yüz buluyor. İstedikleri melanetleri yapıyorlar. Allah aşkına onlar bu barış sürecini sürdürmemek için. Her yola başvuruyor. Biz hala barış süreci diyoruz. Yeri geliyor! Savaş çıkarmaklar iktidarı tehdit ediyorlar. Yinede dut yemiş bülbül gibi sesimiz çıkmıyor. Isıracak köpek dişini göstermez derler. Bunlar devamlı dişlerini gösteriyor. Isırırız ha deyip duruyorlar. Bizde her söyleneni sineye çekiyoruz. Büyük devlet olarak bizde ısırırız ha diye dişimizi bir defa olsun gösterelim. Yüz verdikçe astarını da istiyorlar. Nereye kadar bu pervasız davrananlara sesimizi çıkarmayacağız? Başbakanın devamlı söylediği bir söz var. “Hiç kimse bizim sabrımızı test etmeye kalkışmasın” der. Sabır taşı bile olsa şimdiye kadar çoktan çatlardı. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  19 – 01 – 2015 Mustafa KOÇAL

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —