Yaşam kaynağımız olan su gün geçtikçe azalıyor. Dünya üzerinde toplam su miktarı 1,4 milyar km3 ve bu su miktarıyla yaklaşık 7 milyar insan yaşamını sürdürüyor. İnsan başına düşen yıllık su miktarı en az 8000- 10.000 m3 arasında. Dünyamızın 4´te 3´ü sularla kaplı ancak tüm su miktarının sadece %3 tatlı sulardan oluşuyor. Yeryüzünde bulunan tatlı suyun %68´i buzullarda, %30´u ise yeraltında bulunuyor. En çok akarsular içme suyu olarak kullanılıyor. Peki insanlar suyun değerli olduğunu bile bile neden suyu boşa harcıyor?
Türkiye su kıtlığına adım adım yaklaşıyor. Dünya üzerindeki bazı ülkelerin tatlı su miktarlarını araştırdım ,bulgularıma göre; Brezilya yıllık toplam 8 trilyon 233 milyar ton yenilenebilir su kaynağı ile en zengin ülke iken Türkiye ise yıllık toplam 214 milyar tonluk tatlı su kaynağı ile 41. Sıradadır.Yani Türkiye tatlı su kaynakları bakımından zengin bir ülke değildir.İnsanların bilinçsiz su tüketimi, su kaynaklarında önemli değişimlere neden oluyor.
Bu konuda izlediğim bir belgeselde, dünya nüfusu iki katına çıkarsa ne olur sorusuna cevap aranmış. Belgesele göre dünya iki kat nüfusu kaldıramayacak ve su dünya üzerindeki en büyük kayıp haline gelecek.Buna bağlı olarak su savaşları başlayacakmış.Su kaynaklarının insan nüfusunun artmasıyla kirleneceği ve ölümcül hastalıklara yol açacağı da belirtilmiş.Bu belgeseli izlemiş olan herkes en az benim kadar etkilenmiştir diye düşünüyorum.Çünkü bir insan su olmadan yaklaşık 7 gün yaşayabilir.Günümüzde su sıkıntısı çeken insanları haberleşme araçlarında gördükçe kaç kişi su kullanırken aklına o insanları getiriyor ?
Tahminime göre birçok insan şuan ki durumunu düşünüyor.Zaten dünyanın geleceğini düşünsek ben bu yazıyı yazmıyor olurdum.
Geleceğimizde su sıkıntısı çekmemek için geleceğimize yatırım yapalım.Ellerimizi yıkarken,
dişlerimizi fırçalarken günlük hayatımızda su kullandığımız her anda suyumuzu su kıtlığı yaşıyormuş gibi kullanalım.Gelecekte bir damla su için keşke olsa diyeceğimize elimizdekinin kıymetini bilmeye bugünden başlayalım.Unutmayalım ki bazı şeyler "Keşke" ile geri gelmiyor.
Melisa GÖNEN
