Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)

Tarih: 02.12.2023 13:26

SESSİZLİĞİN PEŞİNDE OLMAK…

Facebook Twitter Linked-in

Mutlu olmak istiyorsan sessizliği arttır diyor yazar Tuna Kiremitçi. Geçen haftalarda Samuel Beckett’i anlatırken de Sessizliğin Peşinde Bir Yazar olarak tanımlamışlar Cumhuriyet Kitap’ta… 

Gandi’nin haftada bir sözcük orucu tutması da çok ilgimi çekmiştir hep. Haftada bir gün hiç konuşmazmış. Buna sözcük orucu diyormuş. Fakat ertesi gün konuştuğunda sözcükler çok daha ahenkli ve tılsımlı çıkarmış ağzından. 

Hemingway da yıllar önce birkaç şey söyleyerek bu konuda hep düşünmeme yol açmıştır. Ne denli çok konuşursanız yaratıcılığınız o denli azalır, demiş büyük yazar.

Sessizlik üstüne çok düşünmüşümdür yıllardır. Can Yücel’in dediği gibi sessizliğin de bir sesi var mıdır? 

Sessizliği en çok çobanlar mı sever acaba? En çok onlar sessizliğin içindedir. Kuzuların, koyunların, köpeklerin, tilkilerin, kurtların, börtü böceklerin, otların, çiçeklerin sessizliğinde… En çok da onlar kendini dinler. 

Büyük kentlerde kalabalıklar içindeki yalnızlar sessiz midir? Kalabalığın, gürültülü patırtılı hikâyelerin içinde sessizliği ararlar mı? Belki de…

Karanlık, yabani ormanlar sessiz midir? Evet, sessizdir belki de… Ağaçların yaprakları, dalları, orada yaşayan yüzlerce canlı varlıklar, oraya ayak basınca oranın sessizliğini de çevresini de kirleten insanlar... 

Ahmet Kutsi Tecer, başka bir açıdan bakmıştır duruma, o geceleyin gelen bir sesten söz eder, Nerdesin? şiirinde,

Geceleyin bir ses böler uykumu,

İçim ürpermeyle dolar:-Neredesin?

Arıyorum yıllar var ki ben onu,

Âşıkıyım? beni çağıran bu sesin.

 

Gün olur sürüyüp beni derbeder,

Bu ses rüzgârlara karışır gider.

Gün olur peşimden yürür beraber,

Ansızın haykırır bana:-Neredesin?

 

Bütün sevgileri atıp içimden,

Varlığımı yalnız ona verdim ben.

Elverir ki bir gün bana, derinden,

Ta derinden, bir gün bana "Gel" desin…

Sesler de sessizlikler de insana özgüdür. Kimi anlamlı kimi anlamsız sesler. Anlamlı, ahenkli olursa dünyanın en güzel sesi olur, yani müzik olur. Müzik, yeryüzünün en güzel sesidir. Yüzyılların imbiğinden süzülüp gelir.

Yazı, her zaman en kalıcı ses olmuştur. Seslerin sözcüklere bürünüp yazı denizine dönüşmesi ne güzedir. Ses, yazıya dönüşünce şiir olur, öykü, roman olur, masal olur. Anlamın izlerini süreriz ayak izlerinin bastığı yerden… 

 Doğanın şiiri ise sessizliktir. Her şeyden güzeldir. Sessizliğin sesi…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —