Recai ÇEVİK

Tarih: 08.04.2020 00:38

Savruk düşünceler

Facebook Twitter Linked-in

Hintli kadın yazar Arundhati Roy, şöyle diyor; ”Özgürlüğün bir bedeli var. Yıllarca sefil yaşadım. Giysiler, kokular, sevdiğim her şeyden mahrum kaldım. Önemli olan yanlış bir şey yapmadığımızdan emin olmanız.”

Özgürlük için bir bedel ödenecekse, o bedel zor, dayanılmaz ve onurlu bir bedel olmalıdır.

 X        X         X                                                      

 Şu sorular oldum olası canımı sıkmıştır.

-Kimsin?

-Adın ne?

-Nerelisin?

-Ne iş yapıyorsun?

-Kimlerdensin?

-Burada ne arıyorsun?

  …………………….

    Her kimlik sorgulaması bana faşizmi çağrıştırıyor.

  X       X         X                     

    “Haklı olmak yeterli değil, kazanmamız da gerekiyor.” Diyor, bir Bolivyalı işçi.

    Kazanmak iktidar olmaktır.

    İktidar olmak yönetmektir.

    Yönetmek, bizim gibi olanlarla paylaşmaktır.

    Kazanamıyorsak, bir yerde hata yapıyoruz, demektir.

    Doğruyu, gerçeği, güzeli ve emeği savunup da, gericiler ve faşistler karşısında yeniliyorsak, bir değil, birçok yanlışımız var demektir.

     Ya insanlarla konuşmayı bilmiyoruz, ya da savaşmayı.

   X      X         X                                

     BEN İNSANIN KENDİSİNİ SARIP SARMALAYAN UMUTSUZLUĞUN İÇİNDEN MUTLULUĞU BULABİLME – YARATABİLME YETENEĞİNİN YİNE İNSANIN KENDİSİNDE OLDUĞUNA YÜREKTEN İNANIYORUM

  X       X         X                                       

    Sokakta keyifle yürümedikten sonra, çay bahçesinde kahkaha patlatmadıktan sonra, Beşiktaş maçının zafer çığlıklarını atmadıktan sonra, hayatımı allak bullak edecek bir kitap okumadıktan sonra, sevgili eşimin hazırladığı çilingir sofrasında o kalkık kuyruklu kıraçalarla iki kadeh Tekirdağ yuvarlamadıktan sonra, güz sıcağında Ocaklarda denizle vedalaşmadıktan sonra, dostlarla bir elli bir oynamadıktan sonra, Babaki tepesinden Erdek’i seyrederek, bu bağışlanmış hayat için Tanrıya şükretmedikten sonra, şu güzelim hayatta şu güzelim insanlarla bir kocaman MERHABA diyemedikten sonra….

    Hayat neye yarar ki.. ….

  X       X         X                                  

     Beğenmediğim her şeyi yazabilmeli, gördüğüm her düzensiz ve pis şeyi protesto edebilmeli, düşündüğüm her şeyi söyleyebilmeliyim.

    Ben insanım.

    Primat değilim.

X         X         X                                           

    İnsan önce korkutulur.

    Korkudan kaçmak için bir inanca veya bir ideolojiye tutunan insan beklentilerinin karşılanmaması sonucu uğradığı hayal kırıklığının yıkım dalgalarıyla bir anda en acınası duruma düşer.

    O inanmış ve kaybetmiştir.

    İşte o zaman zincirlerinden kurtulmuş bir kısrağın özgürlük kişnemelerini duyar yüreğinin ta derinliklerinde.

    O artık insandır.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —