Bu bayram da torumun isteği üzerine tatilimizi ailece Çanakkale ve Gelibolu’da bulunan tarihi alanlarımızı ziyarete ayırdık. Hemen söylemem gerekirse eğer yıllar önce görme fırsatını yakaladığım bölgemizde bu kez gerçekten tarihi alanlarımızda modern düzenlemeler yapıldığına tanık oldum.
Aslında sadece bu bölgede değil baktığımız zaman Kars Ani harabeleri, Şanlı Urfa-Göbekli tepe, Adıyaman Nemrut dağı Ören yerlerinden Gaziantep Müzesinde bulunan Çingene Kızı mozaik görseline ve buradan İzmir- Efes’e, Pamukkale Ören yerlerine kadar görebildiğim tarihi alanlarımızda yapılan olumlu düzenlemelerin halkımız tarafında da büyük kabul gördüğünü bayram süresince yaşanan ziyaretçi sayılarından söyleyebiliriz.
Örneğin sadece bayramın ikinci günü Antep müzesine gelen ziyaretçi sayısının 5600, bayram toplamında ise 26 bin dolaylarında olduğu, Göbekli Tepe’ye gelen ziyaretçi sayısının ise 55 bin gibi rekorlara ulaştığını görmek toplumumuzda tarih bilincinin gelişmekte olduğuna dair önemli işaretler verdiğini düşünüyorum.
Tatil planımızda Bayramın birinci gününü ise Çanakkale şehitlerimize ayırdık. Kapladığı alanın çok geniş olmasına rağmen her noktada kalabalık bir ziyaretçi olmasını ben halkımızın geçen 100 yılı aşkın süreye karşın geçmişe olan bağlılığının hala çok üst düzeylerde olduğunu düşünüyorum. Bir de buna tarihi alan içinde tertip ve düzenin yenilenmesini, bir çok noktada aydınlatıcı bilgilerin konulmuş olmasının yanı sıra alan içi yolları ile park alanlarının yapılmasının ziyaretçiler için büyük kolaylıklar getirdiğini söylemek istiyorum. Ve bu gezi vesilesi ile bir kez daha aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirim.
Bayramın ikinci günü Çanakkale’ye geçerek Troya Ören yeri ile Troya müzesine geçtik. Harika bir müze ve güzel bir ören yeri bizleri karşıladı. Aslında son yıllarda görebildiğim tarihi alanlardaki modernizasyona baktığımda ülke olarak artık bu konuda çok büyük mesafeler aldığımızı sevinerek söylemek isterim. Bu bağlamda aklıma 2023 yılı içinde Avrupa’nın en iyi ikinci müzesi olarak ödül alan Tunceli Müzesi geldi. Europan Muzeum Academy Luigi Micheletti ödüllerinde üç yıllık bir geçmişi olan müzemizin sunduğu 2000 eserle ilk üç arasına girmesini son derece değerli bulduğumu söylemek misterim.
Ve bu arada devletimizin 65 yaş üstü vatandaşlarımıza müze ve ören yerlerine ücretsiz girişi sağlarken diğer taraftan da vatandaşlarımız için bir yıl geçerli olacak şekilde 60 tl. mukabilinde tüm müze ve ören yerleri için geçerli olan MÜZE KART imkanının verilmesinin müze kültürünün gelişmesi adına son derece faydalı gelişmeler olarak görüyorum.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Kültür Bakanımız Mehmet Ersoy’un AKM’de düzenlenen 2024 yılına ait Kültür ve Sanat Festival programına baktığımızda ülkemizin bu konuda epey güçlü adımlar atmakta olduğunu görüyoruz. Örneğin 2024 yılı içinde bu festival kapsamında 600 mekanda yapılacak 6 bin etkinlikte 40 bin sanatçıya uluşmak hedefinden söz ediliyor.
Tarih ve sanatın yan yana getirilmesi hedeflenen ve 7 bölgemizde yapılması planlanan festival Programı bu yıl 8 ay süresince yapılacağı ve programın 13-21 Nisanda Adana’daki Portakal Çiçeği Karnavalı ile başlayacağı ve sırayla 25 Mayıs-2 Haziran Şanlıurfa sonrasında Bursa, Samsun, Trabzon, Van, Nevşehir, Erzurum ve 31 ağustos-8 Eylül’de Çanakkale ile devam edecek olan festivaller dizisine 14-22 Eylül’de Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali de katılacağı ifade ediliyor. Bakan Mehmet Ersoy ayrıca 21-29 Eylül tarihleri arasında Konya Mistik Müzik Festivalinin yapılacağını dile getirdi. Bu arada İstanbul Kültür Yolu Festivalinin 28 Eylül-6 Ekim’de, 12-20 Ekimde Diyarbakır, 26 Ekim-3 Kasım’da İzmir, 2-10 Kasım’da ise Antalya’da festivallerin gerçekleşeceğini söyledi.
Ve böylesi devasa festivaller süresince görsel ve sahne sanatları alanında uluslararası geliştirilen iş birlikleri sonucunda dünyamızın önde gelen orkestraları, Çin sahne Performansları, caz müziği, senfoni orkestraları gibi sanatseverlere çok önemli görsel ve dinletiler yapılacağı ifade ediliyor. Sanırım artık biraz da sanat ve kültürle beraber tarihin yan yana getirilerek yeni ve çağdaş bir dönemin ortaya çıkarılmasını ülkem ve toplumuz adına çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Son olarak Gelibolu Çanakkale arasında yapılan Çanakkale Köprüsünün bölgede yaşanan trafik hareketliliğine büyük faydalar getirdiğini söylemek istiyorum. Özellikle köprüye çıkan yolların yenilenmesi ile Gelibolu ve Çanakkale çevre yollarının yapılması bölge için önümüzdeki yıllarda büyük kolaylıklar sağlayacağını düşünüyorum.