Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)

Tarih: 13.04.2016 12:16

ÖYKÜ YAŞAMDIR

Facebook Twitter Linked-in

   ÖYKÜ YAŞAMDIR

Ünlü Öykü yazarımız Sait Faik yeni tanıştığı biriyle karşılıklı masada oturup kadeh tokuşturur. Adam, muhabbet arasında şöyle der:

?Akşam olduğu vakit, içimi bir hüzün sarıyor.?

 Adam, Sait Faik´in öykü yazdığını bilmemektedir. Sait Faik de şöyle der:

?Benim hikâyelerimi okuyun. Akşam hüzünlerine iyi gelir.?

Öykü, kısa ve yalındır. Eski Yunan fablları ve Bin bir Gece Masalları, ilk örnekleridir.  Çok sevdiğim yazarlardan biridir Necati Tosuner. Kısa öykü türünün ustalarındandır. Onun okuya okuya hatmettiğim bir ?Öykü Bildirisi? vardır. Şimdi onu sizinle paylaşmak istiyorum.

İyi Ki Öykü Var

Nedir Öykü?

İnsanı doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendiren bir durumun yaşanabilir oluşunu veren, o durumun çekirdeğini, ayrıntısını belirlemeyi ve gerçeklik gerilimini, duygu yükünü vurgulamayı amaçlamış, kendi başına bağımlı bir düzyazı türü, bir aktarım aracıdır öykü.

Çocukken bir toprak testim vardı. İbiğinden üfleyince öterdi. Kuş sesi çıkartırdı bardağa su doldururken. Testinin o yuvarlaklığının sırtıma benzediğini daha biliyor değildim. Daha birçok şeyi biliyor değildim. Sonraları, her şeyi biraz erkence öğrenmek zorunda kalmış olma, beni yazar olmaya yöneltti.

Böyle kendini yazmak, acı çekmek de olsa kalemi kendine batırmak, o içtenlik, inadına gerçeğin üstüne üstüne varmak, bana çok yardım etti.

Yaşamak konusunda da?

/resimler/2016-4/13/1219175490432.gif

Bu yüzden, benim için ?çoğunlukla- bir dert yanma işi olmuştur öykü yazmak.

Söylenecek bir şey taşımak, söylemeden edemeyiş, söylemiş olmak?  Sonra da, söylemeye alışmış olmaktır. Karşımda biri var, -okuyucu. Artık, ona ne söyleyeceğim, söyleyip söylemeyeceğim değildir sorun. Nasıl söyleyeceğimdir. Nasıl söylersem, anlatmak istediğimi gereğince aktarmış olurum?

Okuyana, anlatılan durumla ilgili hiç değilse bir donatım kazandırabilmektir dileğim. Gerçek, elektrik akımından güçlüdür çarparsa.  Duygulanabilmek de çok insanca bir tavırdır. Okuyanda bunu sağlamanın üstesinden gelebilsem, o da bana niçin bir ?sağ ol? çakmasın? Sanki bu da bana niçin yetmesin?

/resimler/2016-4/13/1219356740774.gif

Bu anlatma isteğinin bir kaçınılmaz sonucu olarak, öykülerimin bazılarında, belirli bir olay ve ona karşı tavır söz konusudur. Çünkü yaşanmıştır ve ille de anlatılması gereklidir.

Bir de bazı öyküler vardır, küçük bir duygulanımdan yola çıkar, alır seni götürür. Bir olay ağırlığı taşımıyordur. ?Öykü zamanı? nerdeyse ?bir an?a indirgenmiştir.

Enseye tokat atıp kaçar.

Yazarlığımı birinci tür öykülere borçlu olduğum kesin. Ama ikinci tür öyküleri yazınca daha mutlu olurum.

Evet, kimse bavulunun üstüne başkasının adını yazamaz. Yazarlık da ne getireceği belli olmayan uzun bir yolculuktur.

Demek ki, dünyanın ekseninin öyle biraz eğri olmasına çok şey borçluyuz?

Yaşadığınız öyküler dilerim güzel bitsin! 

 /resimler/2016-4/13/1221146742784.gif /resimler/2016-4/13/1221379711905.gif/resimler/2016-4/13/1221583931040.gif/resimler/2016-4/13/1222197525206.gif


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —