Adam, eşinin kendisini aldattığından şüpheleniyor.
Bir gün, uzun sürecek bir iş gezisine gideceğini söyleyerek evden ayrılıyor.
Bir süre oyalandıktan sonra taksi durağına gidiyor.
Sürücüye evin adresini veriyor.
Evin önüne geldiklerinde sürücüye:
“Kardeşim, sen de benimle gel lütfen, tanıklığın gerekebiliyor” diyor.
Apartmana girdikten sonra asansörle üçüncü kata çıkıyorlar.
Adam, daire kapısını anahtarla yavaşça açıyor.
Sağ elinin işaret parmağı ile “sus” işareti yapıyor.
Sürücü, sessizce ve başıyla onaylıyor.
Yavaşça yatak odasına gidiyorlar.
Kadın, evde kimsenin olmadığından emin bir şekilde, kapıyı bırakmış ve sırt üstü yatıyor. Yanındaki adam ise üstü açık ve çıplak durumda uyuyor.
Kadın, tam çığlık atacakken adam, elinin işaret parmağını dudaklarına götürüp:
“Sussss” diyor. Çok düşük bir ses tonuyla:
“Kim bu?” diye soruyor.
“Bu” diyor kadın ve aynı düşük sesle devam ediyor:
“Bodrum’daki yazlığın kirasını, yayladaki evin, üç ay önce aldığımız otomobilin ve çocukların okul taksitlerini ödeyen arkadaşım…”
Adam, çaresiz bir şekilde, yanında tanık olarak getirdiği sürücüye soruyor:
“Ne yapayım?”
“Ne yapacaksın abi” diyor sürücü, “Ört adamcağızın üstünü de üşümesin!”