Melisa GÖNEN-GENÇ KALEM

Tarih: 31.03.2021 14:35

O Yere Gittiniz Mi?

Facebook Twitter Linked-in

Bu ülkede yaşayan biri olarakya çok iyi bir görsel hafızanız olmalı ya da bir fotoğraf makinesi edinmelisiniz.  Neden mi? Önce şunu bir kesinleştirelim, sizde benim gibi şu cümleyi aklınızdan geçiriyormusunuz: Türkiye’de gitmek istediğim ama henüz gidip görmediğim çok yer var.

Bu aslında çok dramatik bir cümle, çünküaklınızdan geçirip listenize eklediğiniz herhangi bir yer herhangi bir zamanda listeden silinebilir. Silinebilir dediğim, sizin gitmeyi istediğiniz ve oraya dair tahminlerde bulunduğunuz o yer,  bir şekilde bilgi edindiğiniz ve görmeyi umduğunuz biçimini yitirmiş olabilir. Nasıl mı?

O yere, bir müteahhit tarafından “çılgın projeler” yapılmak için göz dikilmiş olabilir.Millet bahçesi yapılmak üzere çalışmalara başlanılmış ya da sermaye sahiplerine “her şeyin bir bedeli vardır” tarzında bir cümleyle teslim edilmiş olabilir.

O yer bir zamanlar:

Bir tarihi mirası taşıyordu.

Endemik bitkilerin ve farklı türlerden hayvanların yaşam alanıydı.

Yaşam döngüsünde yer edinmiş doğal bileşenleri barındırıyordu.

Dediğimiz ne çok yeri yitirdik. Buna rağmen halk mücadelesiyle tahribatın kıyısından dönülen pek çok olayla da karşılaştık. Tahribatı onarılamaz duruma getirilmiş yerler de bıraktık ardımızda.

O nedenleSalda’yı, Kaz Dağı’nı, Kapadokya’yı, Uzungöl’ü, Hasankeyf’i, Dipsiz Göl’ü Fethiye’deki Kelebekler Vadisi’ni ve daha nicelerini gidenler gitmeyenlere, görenler görmeyenlere anlatsın ve deneyimlerini paylaşmaktan çekinmesin. Ancak, hangi haliyle hatırlamak istediğimiz değil hangi haliyle yaşatmak istediğimiz gerçeğiyle olan yüzleşme bir yeri canlı kılacaktır.

Çölleştirilen her toprak parçası, yakılıp yıkılan her orman ve ülkenin herhangi bir yerinde kirletilmekten çekinilmemiş toprak ve su için mücadele vermek durumundayız. Yaşamak için, anlamak için, görmek için aceleci davranmaya itildiğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız. Buna rağmen kimin gözü nerede, kimin parası kimin cebinde ya da hangi projelere imzalar atılacak bunu son öğrenen halk oluyor.

Bu nedenle yıllar önce çekilmiş fotoğraflara baktığımızda hafıza kaybı yaşamış gibi hissetmemiz yadırganmadan normalleşiyor. Normal olmayan ise takip edemediğimiz kadar hızlı yayılan tahakküm zihniyetidir.

Son olarak, bu yazıyı ekonomik çıkarları besleyecek potansiyel bir kaynak olarak görülüp talan edildiği ve yaşam hakkının gasp edildiğiiçin ismi belki de gelecekte hiç hatırlanmayacak “o yer”eithafen yazdığımı belirtmek isterim. Bunun yanında bu yazı bir gün “O yere hiç gittiniz mi?” diye soracak bir çocuğa vereceğim özür mahiyetindeki cevaptır. Çünkü,HubertReeves’in de dediği gibi: “Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —