Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)


MOBY DİCK EFSANESİ

MOBY DİCK EFSANESİ


Yeryüzünün en usta işi romanlarından biridir. Bunu tüm dünya kabul etmiştir. Dünyada yayınlanmış en iyi on roman arasında gösterilir. Tolstoy’un Savaş ve Barış, Dostoyevski’nin Suç  ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Jack London’ın Martin Eden, Victor Hugo Sefiller, Balzac’ın Goriot Baba gibi…

1851 yılında Amerikan yazar Herman Melville tarafından yazılmış Moby Dick, hikâyedeki beyaz balinaya verilen isimdir. Yazık ki böylesine güçlü ve etkileyici yapıt yazar yaşarken pek ilgi görmemiştir.

Öfke, intikam duygusu, sabit fikirlilik bir insanı nasıl felakete götürür onu görüyoruz Moby Dick romanında. Kaptan Ahab, yüreğinden atamadığı intikam duygusuyla yalnızca kendisini değil bütün herkesi de peşinden sürükleyerek ölüme götürür. İşte bunu olağanüstü bir görkemle anlatır Melville.

Bu hikâyeyi günümüze uyarlayacak olursak, bu duyguları kendine karakter edinmiş insanlarla ilişkide o zamanlar İngiliz ve Hollandalı korsanlar tarafından çelik ve diğer ürünlerin mısır ve patates karşılığında değiş tokuş yapıldığı göz damlası şeklinde Şili'ye 30 km uzaklıkta Mocha isimli bir ada yer alıyormuş.  Adadan gereksinimlerini karşılayan korsanlar, İspanyol ticaret gemilerini yağmalamak için Pasifik okyanusuna yelken açıyormuş.

İsmi kitaba konu olan balina, Mocha Dick, ilk kez bu adanın yakınlarında görülmüş. Kendisine saldırılmadığı zaman gayet uysal olan balina, kendisine saldırı olduğunda öylesine büyük bir tepki verirmiş ki birçok gemi ve tekneyi paramparça edermiş. Amerikalı kâşif Jeremiah Reynolds, The Knickerbocker dergisinin 1839 yılındaki sayısında, Mocha Dick'ten şöyle söz ediyor,

"Midyelerle kaplı, yün kadar beyaz bir balinaydı. Üzerinde balina avcılarıyla karşılaşmasından kalan en az yirmi zıpkın izi vardı. Yaşadığı bu acı olayları, kendine has bir ağlama şekliyle gösterirdi. Diğer balinalardan farklı olarak suyu burnundan, dikey bir şekilde yükseğe doğru fırlatırdı. Güçlü bir buhar makinesine benziyordu ve buhar makinesindeki gibi bir kükreme yaratıyordu."

Mocha Dick, 1838'de balina avcıları tarafından öldürülmüş. Boyu 21 metre civarındaymış. Mocha Dick, pasifik okyanusunda geçirdiği zaman boyunca hesaplamalara göre yüzden fazla gemiyle karşılaşmış, otuzdan fazla da insan öldürmüş. Pek tabi ki Mocha Dick, okyanuslardaki tek beyaz balina değilmiş. 1820 yılında yaklaşık 25 metre uzunluğundaki beyaz bir balina, Essex isimli bir gemiye saldırmış. Balinanın saldırısı çok şiddetli olmuş.

Owen Chase (Exxes'in ikinci kaptanı), olayı şöyle anlatır,

"Arkamı döndüm ve tam önümüzde, normal hızının iki katı hızla aşağı indiğini gördüm. İntikam hevesiyle şiddetli darbelerle gemiye vurmaya başladı. En sonunda kafasını suyun yarısından çıkardı ve üzerime doğru gelmeye başladı. Şiddetli bir şekilde gemiye çarptı.

Balinanın saldırısı sonucunda mürettebat gemiyi terk etmek zorunda kaldı. Gemiyi terk eden mürettebattan hayatta kalanlar, üç balina teknesinde yaşam mücadelesi vermeye başladı. Günler ilerledikçe, açlık ve susuzluk, sağ kalanların bir bir ölmelerine neden oldu. Yaşam mücadelesine devam edebilenler, ölen arkadaşlarının bedenlerini yiyerek bu mücadeleye devam etti.”

 

Kendisi de bir denizci olan Herman Melville, olanları duyunca Essex kaptanıyla tanışmış. Kaptanın anlattığı olayları, kendi deneyimleriyle de harmanlayarak, gerçekle kurguyu ustalıkla birleştirmiş ve ortaya Mocha Dick'ten esinlenerek yazdığı  Moby Dick çıkmış.

                Herman Melville 1819 yılında Amerika’nın New York kentinde dünyaya gelmiş. Erken yaşta yetim kalması çocukluğunu yaşayamamasına neden olmuş. Çalışma hayatına 15 yaşında atılmak zorunda kalmış. Hem okuyup hem kendisini geliştiren bu genç adam tarih ve antropolojiyle kendisini geliştirmiş, edebiyata olan merakı sayesinde Shakespeare külliyatını erken dönemde okuyup bitirmiş. Ailesinin maddi sıkıntıları onu 18 yaşında miço olarak gemide çalışmaya sürüklemiş. İngiltere ve Amerika arasında mekik dokuyan yazar, bu dönemde şiirler ve öyküler kaleme almaya başlamış.

Hayatının büyük romanı olan ve bugün Amerikan edebiyatının değeri geç anlaşılmasına karşın en büyük romanlarından biri olarak gösterilen Moby Dick’in öyküsünü yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak yazmıştır. 1841 yılında balina avcılığı yapan bir gemide çalışmaya başlayan yazar gemi tayfasının kötü davranışları nedeniyle kaçmak zorunda kalmış. Markiz adalarında yamyam kabilesine esir düşmüş. Buradan bir Avusturalya gemisiyle yeniden denize dönen usta yazar, gemide çıkan isyan sonucu bu kez de hapse düşmüş. Birkaç gün sonra serbest kalınca yine yerli kabileler arasında yaşamak zorunda kalmış. Evine ancak bir başka balina avcılığı yapan gemiyle dönebilmiş, yaşadığı onca maceranın sonunda Moby Dick adlı ölümsüz eserini zihninde yazmaya başlamış.

Moby Dick romanından bir bölüm okuyarak yazımı sonlandırayım,

“ Pipo olayından az sonra, bir sabah, kahvaltı biter bitmez, Ahab her zamanki gibi kamaradan güverteye çıktı. Bu saatte çoğu kaptanlar güvertede gezinirler. Çiftlik sahiplerinin kahvaltıdan sonra bahçede dolaştıkları gibi...

Ahab’ın takırtılı fildişi adımları gemide duyulmaya başladı. Bir gidip bir geliyor, takma ayağının izlerini taşıyan kaptan güvertesinin delik deşik kalasları üstünde yürüyordu. Bu kalaslar, onun özel yürüyüşünün izlerini taşıyan jeolojik taşlar gibiydi. Onun çentik çentik olmuş, buruşuk alnına iyice bakarsanız, orada daha da garip ayak izleri görebilirdiniz. Hiç uyumayan, gece gündüz yürüyen, tek bir düşüncenin izlerini… Bu izler daha da derine işler gibiydi o sabah.“

  • BIST 100

    10081%1,46
  • DOLAR

    34,76% 0,27
  • EURO

    36,74% -0,07
  • GRAM ALTIN

    2945,96% 0,40
  • Ç. ALTIN

    4830,79% 0,03
  • Pazar 15.6 ° / 10.2 ° false
  • Pazartesi 18.6 ° / 12.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 18.1 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

08.12.2024

  • İMSAK 06:40
  • GÜNEŞ 08:10
  • ÖĞLE 13:05
  • İKİNDİ 15:30
  • AKŞAM 17:51
  • YATSI 19:15