Marmara Denizi´ nde meydana gelen depremlerin kesilmesi, yani sismik suskunluk (seismic quiscence) durumu, Marmara için, 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nden bu yana görmeye alışık olmadığımız, veya daha önce hiç görmediğimiz, rastlamadığımız, yaşamadığımız bir döneme, deprem safhasının yeni bir evresine girilmiş olduğuna işaret ediyor olabilir.
Bu durum Marmara için çok yeni bir durum. Çok da önemli ve dikkate alınması gereken özel bir durum. Üzerinde düşünülmesi tartışılması ve bilimsel yorumlar getirilmesi gerekiyor.
Bu yeni durum oldukça uzun sürdü. Marmara´ da 4´ lük 5´ lik depremler meydana geldiği zamanlar gazetelere manşet olan deprem haberleri ve uzman yorumları, Marmara´ da hiç deprem olmadığı zaman basında hiç yer bulamadı. "Marmara´ da depremler kesildi" ya da "Marmara´ da neden deprem olmuyor " başlığı altında yazılmış tek bir haber, ya da uzman yorumu görmedim, okumadım.
Oysa Marmara´ da sözü edilen 3´ lük, 4´ lük 5´ lik depremlerin meydana gelmesi durumu zaten olması gereken normal bir süreçti. Bir deprem meydana geldiğinde üzerinde yazıp çizmek, yorum yapmak çok kolay bir şeydir. Efendim bu deprem şu koordinatlarda, şu kadar derinlikte, şu fayın üzerinde olmuş bir depremdir. Odak mekanizma çözümü şudur, haritası budur, Marmara´ da arada sırada bu tür depremlerin olması gayet normal bir durumdur, korkmayın bu deprem beklenen olası İstanbul Depremi´ ni tetikleyemez dersiniz olur biter.
Normal olmayan şey bu depremlerin aniden bıçakla kesilmiş gibi sona ermesi.
Olmayan depremlerin yorumunu kim yapacak? Depremlerin olmaması ne anlama geliyor? Bunu kim açıklayacak? Marmara´ da sinsi ve tehlikeli yeni bir süreç mi başladı? Yolun sonuna mı yaklaşıyoruz? Bu ve benzeri soruların yanıtını kim verecek? Deprem gibi kimin hayatını kaybedip kimin hayatta kalacağını belirleyen hayati bir konuda kimlere güveneceğiz?
Bu sessizlik pek hayra alamet değil.
İnşallah ben yanılıyorumdur. Marmara´ daki suskunluk bir süre sonra sona ererek sismik aktivite normal seyrine geri döner.
Bu yazının kaleme alınma amacı deprem geliyor diyerek insanları gereksiz yere paniğe sürüklemek değil, yaşanmakta olan bir sürece dikkat çekerek kamuoyunda bir farkındalık yaratmak, deprem felaketine karşı daha duyarlı ve tedbirli olmaya davet etmektir.