Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış. Kadın, lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış. Lambadan cin çıkmış ve “Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün, öyle dile” demiş.
Kadın, hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak, “Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum…Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbirleriyle savaşmayı bırakmasını, her yere barışın gelmesini diliyorum” deyivermiş.
Cin, haritaya bakmış ve dehşetle, “Allah aşkına kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam, işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun” diye bağırmış…
Kadın, birkaç dakika düşünmüş ve “Hayatım boyunca doğru bir erkek bulamadım. Bilirsin, hem ince düşünceli, hem dürüst, hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum” demiş.
Cin, derin derin bir iç çekmiş:
“Uzat şu kahrolası haritayı…”