Recai ÇEVİK

Tarih: 14.04.2024 13:21

Kimlik

Facebook Twitter Linked-in

Herkesin bir kimliği var.

Kimliğini seçmek kişinin elinde değildir.

Türk, Kürt, Alman, Fransız, Rus, Arap, Çingene, Ermeni, Arnavut…

İnsanın kimliğini belirten dili, inancı, coğrafyayı seçmek de kişini elinde olmayan nedenlerdir.

Bu değişik kimliklerden ötürü insanı suçlamak, aşağılamak, ayrımcılığa tabi tutmak, çok zavallı, ilkel, tehlikeli, saçma bir davranış olur.

X         X         X

Bir de kişinin kendi öz kimliği, benliğini oluşturan içsel yapı vardır.

Çok az insan, Mevlana’nın özdeyişi ile uyuşabilir.

“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” diyen ünlü sofist düşünürün sözü, insanın belli bir kültürel düzeye geldiğinde ulaşılabilen olgun insan, üst insan arayışının, beklentisinin bir özlemidir.

X         X         X

Çok insan, BÜYÜKLÜK kompleksine kapılır.

Onmaz bir hastalıktır. 

Nedir belirtileri derseniz, halk arasında, “burnundan kıl aldırmaz, burnu Kaf Dağı’nda, dünyaları ben yarattım diyor” tiplerdir bunlar. Ham buğday gibi dik dururlar, çok konuşarak bilgisizliğini, cahilliğini örtmeye çalışır, güçsüzlüğünü ekonomik güç sağlama, makam, koltuk edinme, çevresinde oluşturduğu yalaka ordusu gidermeye çalışır. İyi de becerir. Yalnız kalmak, terk edilmek, saygı görmemek en büyük korkularıdır.

X         X         X

Bence en güzel insan tanımını yine bir sözde arayalım:

“Olgun başak eğilir.” Firdevsi söylemiş.

İnsanı kimliği ile değil, insan olma nitelikleri ile değerlendirelim.

Mutlu oluruz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —