Önder Balıkçı (YAKAMOZ)

Tarih: 27.03.2017 21:21

Kentler, kültür ve sanat

Facebook Twitter Linked-in

Kentleri kent yapan, içinde yaşayan insanlarıdır. O kentte yaşayanların kültür düzeyinin yüksekliği, yerel yönetimlerden beklediklerini artırdıkları gibi kentin çağdaş yaşam çizgisini de yukarılara çeker.

Bir kentin kültür ve sanat yaşamının gelişmesinde, o yörenin yerel medyasının da büyük sorumluluğu vardır. Buna paralel şekilde, sayfalarında veya yayınlarında kültür ve sanata mutlaka yer ayırmalıdırlar. Yerel medya muhabirleri, kültür ve sanatın içinde bulunmalıdır. Ama ne yazık ki, bu gerçekleşmemektedir. Yaygın medyada olduğu gibi yerel medyada da, kültür ve sanat ya hiç yer almamakta, az da olsa yer aldığı yayın organlarında sık sık, ?ilan-reklâm kurbanı? olarak, ?hemen feda edilecek sayfalar? arasında bulunmaktadır. Bu konuda, 13-14 Mart 2017´de, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından, Yalova´da gerçekleştirilen ?85. Yerel Gazetecilik Semineri?nde, ?kültür-sanat gazeteciliği? konusunda düşüncelerini açıklayan cemiyetin genel sekreter yardımcısı Ahmet Özdemir´in konuşmasını çok beğendiğimi ve etkilendiğimi de özellikle vurgulamak isterim.

Konfiçyüs, şöyle diyor:

?Bir ulusun yönetim şeklini anlamanız için müziğini dinlemelisiniz.?

Kültür ve sanat, bir kentin ana arterleridir. Kültürsüz bir toplumun uygar olması kesinlikle mümkün değildir.

Hayal ederek üretmenin beslendiği kaynak, kültür ve sanattır. Çok beğendiğim bir söz, şöyledir:

?Hayallerin işsizliği, akıl hastalığıdır.?

Güzeli boşuna ararız, çoğu kez. Mevlana, bu gerçeği, ?Güzel, tektir. Sen, aynaları çoğaltırsan artar? diyor.

Tabii ki, bir başka gerçek de şudur.

Sevinç ve mutluluk, kederden çok daha fazla zahmet ister. Sevinç ve mutluluğu yaratmak çok zordur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —