Recai ÇEVİK

Tarih: 25.03.2024 11:01

Kalemin ruhu

Facebook Twitter Linked-in

Kalemim, kutsal direncim…

Ellerinde olmayan kaderleriyle, başkasının yazdığı kaderleriyle, yaşamın kıyısına düşmüş ve umutlarını, isteklerini, hayallerini yitirmemek için durmadan çalışan ve alınyazılarını bir türlü değiştiremeyen insanları yazmak istedim hep.

Hep onların yanında oldum.

X         X         X

Varlıklı insanların sofralarında hiç bulunmadım.

Hayatlarına hiç girmedim.

Havalarını hiç solumadım.

Doğmak, yaşamak ve ölmek üçlemesinin hayat denilen bu yolunda hayatı bizzat kuran, oluşturan, hayatın kendisi olan, sıradan insanların sofraları daha bir sıcak geldi bana hep…

Ben de o sofrada büyüdüm. Onların hüznünü, sevincini, umutlarının sıcaklığını, içtenlik ve öfkelerini iyi bilirim.

Hep onları yazmak istedim.

X         X         X

Bu sofrada, öfke ve kinin sığlığını, sevgi ve saygının kavurucu sıcaklığını yaşadım.

Onları iyi tanır, bilirim ben.

Bir küfrün ne denli güzel savrulduğunu, ihanetin ağır puştluğunu, bir aşkın bu kadar derin ve sıcak yaşandığını, içtenlik ve dayanışmanın çıkarsızlığını da bu sofrada yaşadım.

Hep onları anlatmak istedim.

X         X         X

Onlar için zaman yoktur.

Gece ve gündüz vardır sadece.

Onlar için gündüz çalışmak, rızkın terini akıtmak vardır.

Gece ise sevişmektir, o kadar!

Kötülüğün tam ortasında bulunsalar da, hayatın sıcak damarlarına sarılırlar.

Onlar için hayat kutsaldır.

Bal verirler acılara, unutmayı iyi bilirler.

Hep onları yazmak istedim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —