İnsan, öyle bir hayvandır ki,
kendi de dahil tüm hayvanları öldürür.
İnsan öyle bir hayvandır ki,
tükettiklerinin ardından devasa çöplükler yaratır.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
hem korkuyu yaratır, besler, büyütür, sonra da
korkuyu yenmek için uğraşır durur.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
gerçek, doğru ve iyinin peşinde koşup durur.
Gerçek, doğru ve iyinin her an değiştiğini bile bile.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
kendi var ettiği sorularla boğuşur durur.
Doğada soru yoktur.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
Yaşamak için, sadece yaşamak için güçlü
olan her şeye tapmıştır.
Öküze, yılana, güneşe, ateşe, kendi yaptığı
puta, şeyhine ve Tanrı´ya.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
hayvan olduğunu inkar eder ama
hayvan olmaktan bir türlü kurtulamaz.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
keşfettiği yalana sarınıp uyur.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
aklı başına bela olmuştur. İnsan artık
aklının sonsuz gücünün kölesidir.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
susmasını bir türlü beceremez. Akıl
denilen düşünce küpünün doldur-boşalt
bitimsizliğinde dil, dünyayı yangın yerine çevirmiştir.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
yarattığı kültür ve sanatla, Tanrı´ya
nanik yapmaya başlamıştır.
İnsan, öyle bir hayvandır ki,
içindeki güç, var etme ve yok etme tutkusu
ile bir gün, mührünü evrene de vuracaktır.
O yeryüzünün tanrısıdır.
İnsan, öyle bir hayvandır ki?