Birsen Tatar KILIÇ

Tarih: 23.12.2022 10:06

ILGAZ’ın Oğlu ILGAZ

Facebook Twitter Linked-in

Çileyi yudum yudum içen yazarların en başında geliyordu Rıfat Ilgaz. Toplumcu, halktan yana tavır takınmış büyük bir usta, yazarlığın da şairliğin de zirvesine ulaşmış bir edebiyatçıydı. 

Çocuklar için, yarınlar için ve halk için masanın başına oturmuş; yazmış, yazmış, yazmıştı… Kürsülerden haykırılacak onca sözü, kelimeyi kitaplarına gömmüştü acıklı bir gülümsemeyle. Onun kitaplarını okurken hep bir düşüncenin peşinden dolaşır, güzel bir hayatı sizden esirgeyen herkese hesap sorma ihtiyacı içinde kıvranırsınız. Rıfat Ilgaz ‘ı birkaç cümle ile anarak gökyüzüne selamımızı uçurduktan sonra geçtiğimiz günlerde 82 yaşında kaybettiğimiz Rıfat Ilgaz’ın biricik oğlu Aydın Ilgaz‘ın ölümünün ardından da muhakkak yazılacak, çizilecek çok şey olmalı. Ki bir devir,  bir çağ; fitili içine kaçmış eski bir lamba gibi yavaş yavaş sönmekte. Bu karanlık duyguya bir vakitler İstanbul Beyoğlu Kültür Turu’na öğrencilerimizi götürdüğümüzde –Rıfat Ilgaz’ın kâgir,  cumbalı, kimsesiz evinin önünde de kapılmıştım. ”Bir çağ, bir devir yavaş yavaş sönüyordu….” Neyse ki sağımda, solumda; önümde, arkamda çokça meşale yanıyordu: “Öğrencilerim” okuyan … AYDINlık kafalar, aydınlık gövdeler… Öyle ya ne demişti şair Rıfat Ilgaz :

“İki iş tuttum ömür boyu köklü.

Çocukları okutmaktı ilk işim,

İkincisi,

Yazdığımı çocuklara okutmak.”

Evet, Aydın Ilgaz ..,Hapishane ve hastane kapılarında ayak uçlarına kirpiklerini eğmiş bir çocuk,  acısını hep çocuklar çeker… Bacaksız gibi macera, serüven peşinde koşan çocuklardan değildi çocuk Aydın. Oğlumun doğumundan sonra “Gözüm toplumda kulağım halkta bir şair oldum.” demişti Rıfat Ilgaz. O çocuk sonraları Yunus Emre’nin deyişiyle “yoldan gelip yola gider” misali Türk Hava Yolları’ndan Çınar Yayınları’nın yoluna katılmış ve Rıfat Ilgaz ‘ı ak saçları, yorgun bilekleri ile imzadan imzaya, söyleşiden söyleşiye kitap fuarlarına taşımıştı. Yaşamı hapislerle, kovuşturmalarla, baskılarla geçen Rıfat Ilgaz’ın böylesi bir rahatlık ve mutluluğu hak etmediğini kimse söyleyemezdi muhakkak. Babası Rıfat Ilgaz’ın ölümünden sonra birçok okul etkinliklerinde, sempozyumlarda, radyo ve televizyon programlarında babasının kitaplarını yaşatan, onu çocuklara, gençlere, okumayı seven herkese tanıtan hayırlı bir evlat oldu. Ünlü bir yazar evladı olmanın da yaşarken bedelini çokça ödemişti. Kim bilir Rıfat Ilgaz‘ın her ölüm yıldönümünde bütün sosyal paylaşım sitelerinde, dergilerde, gazetelerde hakkındaki sütun sütun yazıları; Can Yüceller, Aziz Nesinler ile eski fotoğrafları görmek acısının küllenmesine müsaade etmemiştir elbette.

Aydın Ilgaz’ın o sonsuz özlemini duyduğu babası Rıfat Ilgaz’ın yanına taşıdığı dost gülümsemesini hatırlayarak biz de edebiyatın KORKULUĞU olmaya devam edeceğiz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —