Otlamaya geldiği çayırı çöle çeviren kaç inek türü gördünüz?
Ya da köpek?
Bir kemiği bırakıp, başka kemikleri kirleten, salyaya bulaştıran, kemik biriktiren bir köpek gördünüz mü? Karnı tok olan köpek bulduğu kemiği neden toprağa gömer?
Siz hiç hayvan çöplüğü gördünüz mü?
Doğada, ölen hayvanın her şeyinden bir yaşam enerjisi bulan – yaratan bir başka canlı vardır. Akbabadan, çakala, karıncadan, solucanlara her canlı, çürüme ve yok olmanın, doğaya karışmanın bir parçasıdır. Var olma ve yok olma zincirinde her canlı kendisini var eden yaşam görevini eksiksiz yerine getirir. Her canlı yaşama (var olma) beslenme ve çoğalma DNA’sı ile donatmıştır kendisini. Ama hiçbir canlı kendisini var eden doğayı yok etmenin uğraşını vermez, bilmez ve bilemez.
Bok böceğini bilir misiniz?
Hayvanların boklarını toplayıp onlardan ev yapar, beslenir, çocuklarını o bokun içinde büyütür, onlara bokla yaşamanın zorluklarını öğretir ama asla yaşadığı boku kirletmez, terk etmez, yok etmez. Bok böceği bile o kısa yaşamın olanaklarını kendisine sağlayan doğaya saygılı yaşar.
Arılarla karıncaları incelemek, gözlemlemek, kavramak, onların yaşam disiplinlerini görmek sizi şaşırtır. Her bir arının görevinin olduğu ve görevini yapmayanın toplulukta yaşam olanağı bulamadığı bir ortaklaşa yaşama bir sorumluluğu. Her bir karıncanın gelecek kuşakları yaşatmanın birinci ve kutsal görevi olduğunun bilincinde olması... Yerüstünün ve yeraltının sultanları....
Sadece karnını doyurmak ve yavrularını büyütmek isteyen ormanın kralı saydığımız aslan...
Buzun kütlesinin neden eridiğini anlayamayan kutup ayı...
Siz hiç doymak bilmeyen, giyinmeye yeter demeyen, hep tüketen, biriktiren, dolaplarını yiyecek ve giyecekle dolduran, çevresini mahveden, kendi küçük çıkarı için hemcinsini aşağılayan, öldüren, binlerce yıldır durmadan savaşan, dünyayı ve uzayı çöplüğe döndüren bir hayvan gördünüz mü?
İnsan denen hayvanı?