Hikâye bu ya, inanıp inanmamak size kalmış!
Tanrı insanı yarattıktan çoook sonra, insanlar ne alemdeler ne yaparlar diye merak etmiş ve meleklerinden birini yeryüzüne göndermiş.
Melek geri dönünce Tanrı’ya insanların isteğini şöyle aktarmış;
“Kulların hallerinden memnunlar. Yalnız bir yerden bir yere giderken sıkıntı çekiyorlar. Tanrıdan dileğimiz buna bir çare bulmasıdır” demişler.
Tanrı düşünmüş ve Hamurkârını çağırmış; “Tez, AT denen hayvanın hamurunu hazırlayasın. AT denen hayvanı kullarımın hizmetine adadım!”
Aradan uzuuun yıllar geçince, Tanrı meleği tekrar yeryüzüne göndermiş.
Melek dönünce; “Kulların memnunlar, sadece atın bakımı çok masraflıymış. Acaba daha masrafsız bir şey olabilir mi” diye soruyorlar demiş.
Tanrı düşünmüş ve Hamurkârını tekrar çağırmış; “Tez, EŞEK denen hayvanın hamurunu hazırlayasın. EŞEK denen hayvanı kullarımın hizmetine adadım!”
Aradan uzuuun zaman geçince aynı olay tekrar yaşanmış ve yeryüzündeki teftişten dönen melek şunları söylemiş; “Kulların eşekten çok memnunlar fakat çabuk ve çok çoğalmalarından şikayetçiler. Her taraf eşek dolmuş dediler!”
Tanrı düşünmüş ve Hamurkârını çağırmış; “Eşek üretimini durdur. Elinde kalan eşek hamurunu ziyan etme, birer parça da insanların hamuruna kat, öyle erit” diye emir vermiş…
İşte o günden beri her insanın hamurunda biraz eşeklik olduğu söylenir. Kiminde az, kiminde çok…
İnsan olduğunun bilincinde olanların ufak-tefek eşeklikleri tamir edilebilir, düzeltilebilir. Fakat bir de gönüllü olarak eşekliği kabul edenler var ki, esas tehlikeli olanlar bunlardır.
Grekler, Truva’yı almak için tahtadan da olsa at kullandılar ama ABD ve İsrail bölgemizdeki emellerini gerçekleştirmek için sürekli aynı eşekleri kullanırlar.
FETÖ, bu eşeklerden semerinde CIA damgası olanıdır.
Vahhabi mezhepli Suudi hanedanlığı da sürekli olarak bu eşekliği kabul etti, bundan sonra da edecek gibi görünüyor. Onun damgası “CIA-MOSSAD”dır.
Son 70 yılda İslam’ı bağnazlaştırmak, radikalleştirmek, içini boşaltmak, terörize etmek için Suudiler dünyadaki İslamcı parti-örgüt-dernek-cemaat-tarikat-okul- oluşumlara yaklaşık 350 Milyar dolar harcadı.
Filistin halkı yıllardan beri acı çekiyor. Arap ve Müslüman ülkelerin tamamına yakını Filistinlilere ihanet ettiler, şimdi de Filistin’i kökten sattılar.
1917 öncesi Filistin’de sadece 50 bin Yahudi vardı. Filistinlilerin sayısı ise
1 milyon 200 bin civarındaydı. 1917’de Osmanlı bölgeden çekilmeden önce İngiliz Ordusu Filistin’i işgal edince dünyanın her tarafından Yahudiler Filistin’e taşındı. Filistin halkı kovuldu, Yahudilerin sayısı 600 bine çıktı. Çatışmalar, ölümler soykırım yıllarca devam etti, hala devam ediyor ve daha da devam edecek…
Birleşmiş Milletler, Temmuz 2001’de İsrail-Filistin anlaşmazlığını çözmek için “üst komite” kurulması kararı verdi.
Beş Devlet Adamından oluşan komitenin bir üyesi de rahmetli Demirel idi.
Çalışmalar sona erdiğinde, kendisine bu konuyu sordum. Şunları söyledi;
“Serdaroğlu, burası Ortadoğu! Kimin eli kimin cebinde anlamak mümkün değil. Büyük Atatürk’ün dediği gibi burası tam bir bataklık. Asla girmemek gerek.
Akıllı devlet adamlarımız ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ prensibine uygun hareket etmelidir!”
Ortadoğu’daki kargaşanın, ölümlerin, insanlık suçlarının temelinde başlıca iki sebep var;
-Çevresi tamamen İslam coğrafyası ile çevrilmiş olan İsrail,
-Ortadoğu’nun zengin petrol ve doğalgaz yataklarının peşindeki emperyalist devletler!
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Ekim 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı