Pandemi ve ardından çıkan Ukrayna- Rusya savaşı sonrası önce enerji ihtiyacı ve yükselen enerji maliyetleri ile ardından yaşanan enflasyon meselesi dünyamızın son yıllarda yaşadığı en büyük krizler olarak değerlendirilmekte.
Enerji meselesi derken Türkiye olarak tükettiğimiz doğal gaz ve petrol konusunda % 90’ları aşan bir dışa bağımlılığımız ile yıllık 60 milyar dolara yakın ödeme yapmamız söz konusu. Dolayısıyla bu ihtiyaca dönük olarak dışarıya ciddi paralar ödeyen ve bütçesinde cari açık olarak yıllardır büyük açıklar veren bir ülke konumundayız. Bu bağlamda enerji keşiflerinin ülkemiz için çok büyük anlamlar taşıdığını, şartları iyi kullanabilirsek eğer gelecek nesillerimiz adına son derece stratejik kazanımlar elde edebileceğimizi görmemiz gerekiyor.
Baktığımız zaman gelişen ve her gün değişen dünyamızda enerji artık yaşamsal bir ihtiyaç olarak her alanda insanlığın önünde aşılması mutlaka gerekli bir sorun olarak durmakta.
Hele hele bizim gibi nüfusu 90 milyonlara varan ve 81 ilinin tamamında doğal gaz kullanan ve 30 milyona varan araç sayısıyla muazzam bir petrol tüketimi (sanayideki kullanımı katmıyorum ama son derece önemli olduğunu da biliyorum) yapan devasa bir ülke için enerji meselesinin her zaman yakından takip edilmesi gerektiğine inanıyorum.
Ne yazık ki son yıllarda yaşanan seçim atmosferleri nedeniyle bu konu üzerinde dünyanın hiç bir ülkesinde yaşanması asla mümkün olmayan içi boş, çok sığ, çocuklar seviyesinde enerji tartışmaları, yaşıyoruz. Şaka gibi geliyor bu tartışmalar ama maalesef hiç yakışmıyor bizlere.
Geçtiğimiz yaz Erdek’te, Karadeniz doğal gaz çalışmalarında çalışan bir mühendis kardeşimle karşılaşmış ve onun düşüncelerini sizlerle paylaşmıştım. 7/ 24 Nasıl çalışıldığını, 2200 metrede keşfedilen ve 170 km. döşenecek boru hattı ile doğal gazın yakın zamanda karaya taşınabileceğini, bu güçlü çalışmalar devam ettirilebilirse eğer daha pek çok doğal gaz keşfinin yapılabileceğini ve de halkımızın hizmetine verilebileceğini bana anlatmıştı.
Şimdi bakıyorum, genç mühendis kardeşimizin söylediklerinin bir bir gerçekleşmekte olduğunu görüyoruz. Bu arada bu işlerin çok da kolay işler olmadığını hatırlatan genç mühendis kardeşim, ciddi bir mühendislik gerektirdiğini, büyük bir maliyet içerdiğini, daha da önemlisinin enerji meselesinde devletin siyasi duruşu ve desteğinin de çok gerekli olduğunu anlatmıştı bana.
Enerji konusunu konuşurken bu işin temelinde Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ile Sayın Berat Albayrak’ın projesi ve Sayın enerji Bakanımız Fatih Dönmez ile ekibinin, yüzlerce mühendisimizin, işçimizin emeği olduğunu da unutmamalıyız.