Cesur şövalye, Haçlı Seferi’ne giderken, eşine “Bekâret kemeri” takıp, anahtarı en yakın arkadaşına vermiş:
“Eşimi sana emanet ediyorum. Eğer 10 yıl içinde savaştan dönmezsem anahtarı kullanabilirsin!”
Ve zırhını giyip atına atlamış. Yolun dönemecinde son bir kez şatosuna dönüp bakarken, arkadaşı atını dörtnala koşturarak yanına gelmiş:
“Oh, iyi ki sana yetiştim. Yanlış anahtar vermişsin yaa!”