Kişi, ahbaplarından bellidir. Kişinin çevresine, dostlarına, ahbaplarına bakın onun nasıl biri olduğunu anlarsınız.
“Bir siyasetçiyi çevresi bitirir, yok eder” sözü doğru değildir. Doğrusu şudur;
Bir siyasetçi ne tip insanlardan hoşlanıyorsa, kimlerle anlaşabiliyorsa onları çevresine toplar. Sonrası, kendiliğinden gelir. Kendi gibi kişileri etrafına toplayan lider, önce onlardan etkilenir, her olaya liderin gözünden bakanlar gittikçe birbirine benzemeye başlarlar ve ilk kural gerçekleşir.
O da, “Üzüm üzüme baka baka kararır” kuralıdır.
Sonraki adım “Bir kabın içinde ne varsa, dışarı o sızar” kuralıdır. Sepet kafalı danışman kişiler, devletin yönetmek için değil, DEVLETİ ELE GEÇİRMEK için, geldikleri için, kısa sürede birbirlerine girerler ve yıkılır giderler.
Son 24 yılda Türkiye’yi KESİNTİSİZ ve TEK BAŞINA yöneten AKP’nin “Çekirdek Kadrosu” hiç değişmedi.
Önümüzdeki dönemde bunların tamamına, yargılanarak AKLANMA tanınmalı! Haklarında öyle korkunç, öyle çirkin iddialar var ki, bu iddiaları ancak BAĞIMSIZ ve TARAFSIZ Yargı temizler…
Çekirdek kadroyu önümüzdeki günlerde, belgeli olarak teker-teker açıklayacağız. Bunlara yastıklar diken, yorganlar beton olacak.
En belli başlı özellikleri tümünün Türk Olmamaları ve Türk Milletinden nefret etmeleridir… Hiç meraklanmayın, hepsini anlatacağız!
Ama bugün sizlere “AVAREL’İN HİKAYESİNİ” anlatacağız.
“Bu hikayenin gerçek hayat ve kişilerle alakası yoktur. Ayrıca bu hikayede hiçbir canlıya zarar verilmemiştir.”
AVAREL, ailesinin en uzun boylu fakat en kıt akıllı çocuğudur!
IQ düzeyi 24-30 arası olduğu için arkadaşları ona “Embesil Ava” der.
Avarel bir gece yatağından düşmüş, kafasını çarpmış ve kalkıp yine yatağına yatmış. On dakika sonra tekrar düşmüş, yine kafasının üzerine!
Zorlukla doğrulmuş ve şunu demiş; “İyi ki az önce yerden kalkmışım, yoksa bu sefer kendi üstüme düşecektim!” Öyle malmış yani…
Kafa üstü düştüğünden beri Avarel hukukçu olmayı kafasına takmış.
Dayısı, “Oğlum sen kafayı mı yedin. Senin lise diploman bile karışık, Üniversite diploman yok. Nasıl hukukçu olacaksın?”
Dayısına,” o zaman bende Savcılara-Yargıçlara emir verecek bir makama geçerim” demiş.
O sırada Kasabanın Şerifi vefat etmiş. Güçlü iki aday varmış. Avarel de aday olmuş. Güçlü iki aday her konuşmalarında; “Karşımdaki adaya oy vereceğinize Embesil Avarel’e oy verin daha iyi”, demiş.
Herkes bunu yapınca Avarel seçimi kazanmış ve ŞERİF olmuş!
İlk işi emrine anında uyacak bir Yargıç (AK YARGIÇ) atamak olmuş.
Yargıç, Avarel’i her gördüğü yerde “Aptal Avarel” diye bağıran Osman Kavalcıyı (Casus) diye içeri atmış. Hemen ardından da “Seni Şerif Seçtirmeyeceğiz” diyen Sazcı Selo’yu da zindana atmış.
Avarel, kendisine yan bakanı içeri atmış. Atmasına atmış ama Cezaevi ağzına kadar dolmuş. Yatacak yer kalmadığı gibi, dışarda içeri atacak insan kalmamış.
Sonunda içerdeki-dışardaki kasabalılar birlik olup, Avarel’i ve AK Yargıcını hapse atmışlar.
Dayısı ziyaretine gittiğinde şunu demiş; “Ah be evlat, sen kim devleti yönetmek kim? Sen kendini ne sandın?
Sen garip bir çingenesin, gümüş zurna senin neyine?
Sen Türk Milletini koyun mu sandın?
Türk Devletini yönetmeyi oyun mu sandın? Ah Avarel, garip Avarel…
Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Kasım 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
