Recai ÇEVİK

Tarih: 08.09.2015 10:54

DİN BİLİM SANAT ve BEN

Facebook Twitter Linked-in

   Ben dini inanmak, bilimi bilmek, sanatı  da sevmek, hoşlanmak olarak  tanımlarım.

   BİRİ- Dün gece gökyüzü o kadar çok yıldızlıydı  ki...

   DİĞERİ- Nasıl ve neden oluştu dersin bu  güzellik...

   ÖBÜRÜ- O  gökyüzünün yıldızlarını bir  bir alıp tuvalime koydum, bir görseniz!

   Gökyüzünün bir geceki halini, üç insan ayrı ayrı yorumluyor. Biri  dinsel bir yorum getiriyor, diğeri bilimsel bir yaklaşımla bu güzelliği anlamaya çalışıyor, öbürü  de bu güzelliği gökyüzünden  bir tuvale yansıtıyor. Biri din adamı, diğeri bilim adamı, öbürü de bir sanatçıdır.

    X                    X          X

    Din, bilim ve sanat insanın ürünüdür.

    Üçü  de ayrı alanlar olarak  bilinse ve algılansa  da, insanla ilgili olduğu için, insanı şekillendirdiği için ayrı düşünülmez. İnsan varsa  din, bilim ve sanat vardır. Din, bilim ve sanat aralarında çelişkiler olsa  da, bu çelişkiler sayesinde insan hep değiştiren, yaratan, var eden olmuştur.

    Din, bilim ve sanatı yaratan  insandır.

    İnsanı  şekillendiren de bu üç olgudur. Etkileşim ve çelişkiler(zıtlık-ret-inkar-yeni buluş-yeniden yaratma)insanı hep değiştiren etmenlerdir.

    Sopayı silah olarak kullanan ilk insandan, atom bombasını yapan insana, hep bu etkileşim  ve değişimle gelindi. Mağarada ilk geyik resmini yapıp karşısında hayranlıkla  seyre dalan insandan, Guernica´yı yaratan Pablo Picasso´ya nasıl gelindi sanıyorsunuz. İnsan, bilinmezler çokluğundan kurtuldukça daha  da özgürleşir. Özgürlük, insanı hep yüceltmiştir, hep büyük  kılmıştır. Dinin bilinmezlik sınırları aşıldıkça, dini insanlar kendi bilinçlerinde özgürce yaşamaya  başladıkça, insan ne papazlara, ne hahamlara, ne  de  hocalara gerek duyacak. Gün gelecek, insanlık, bu  duygu, korku ve bilinmezlik parazitlerinden kurtulacaktır. Her insan tanrısıyla kendi dilinde, kendi yüreğiyle ve bilinciyle buluşacak.

         X           X             X                                 

     Din, bilim ve  sanat  insanı  yoğurur, insanı  insan kılar.

     İnsanın insan olma erdemine ulaştığı gün, insan aklının sonsuz özgürlüğü ile donanan insan, bilimin şaşırtıcı ışığında, sanatın en olağanüstü güzelliklerini yaratacaktır.

     Dünya gerçekten insanların, çalışan, üreten, var eden,  paylaşan ve insancıl duyguların doruğundaki insanların dünyası  olacaktır.

     Kuşkunuz  mu  var?

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —