Bir toplumun gelişmesinde lokomotif olan değerlerin başlarında kültür ve sanat gelir. Bu değerlerden yoksun bir toplumun çağdaşlıktan söz etmesi olanaksızdır.
Yerel medyada kültür ve sanata ayrılan yer, ne yazık ki yok denecek kadar az. Ancak bu konuda gerçekten örnek bir yayıncılık örneği gösteren, benim de çatısı altında olmaktan onur duyduğum Balıkesir YENİ HABER gazetesi bulunuyor. Esin Balıbek´in hazırladığı ?Fark yaratan kadınlar?, psikolog Utkufer Arısan ve avukat Ulufer Arısan´ın hazırladığı ?Kültür-Sanat? köşesi, Şükran Lişesivdin, Cengiz Üner ve Esin Balıbek´in hazırladığı ?Sanata Dair? söyleşileri zevkle okuyorum. Hepsi, büyük emekle hazırlanan sayfalar. Hazırlayanları içtenlikle kutluyor, diğer yerel medya kuruluşlarının da sanat ve kültüre yer ayırmalarını diliyorum. Burada, sevgili Esin Balıbek´i de ayrıca kutlamak gerekir. Çünkü, onun gelişinden bu yana gazetede sanat ve kültür ayrı bir ivme kazandı.
Günümüz Türkiye´sinde kültür ve sanata duyulan gereksinim tartışılmaz boyutlarda. ?Okumayı değil, ezberi seven, irdelemeyen, sorgulamayan bir toplulukta sanatı yeşertmek, kültürün evrenselliğine kapalı kafalara karşı sanat yapabilmek için insanda mangal gibi yürek olmalı. Sarsılmaz bir inan ve kocaman bir umut da elbette?, diyor, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Evrensel gazetesi yazarı Turgay Olcayto, ?Üzgün Sardunyalar? isimli yapıtında.
Sanat ve sanatçı, muhalif kişiliğe sahip olmalıdır. Özgürce eleştirmelidir, toplumun aksaklıklarını, siyaset kurumunu.
Tiyatro yönetmeni Orhan Alkaya´nın şu değerlendirmesi çok çarpıcıdır:
?Sanat, korkuyla mücadele eder, korkunun ilacıdır. Sanatın konuşamayacağı, el atamayacağı hiçbir konu yoktur. Bir seri katili de anlatırsınız, hırsızı da, politikacıyı da?´Neden onların seçildiği oyunlar yapıldı?´ diye bir soru yöneltildiğinde zaten atmosfer faşistleşmiş demektir.?
Sanat, kültür bir deryadır.
Bakarsınız, sıcacık duygu selinde bir mum gibi erirsiniz.
İki dizeden oluşan, ?Ağlama/Ölmeyeceğim? diyen Kızılderili şiiriyle sarsılırsınız.
Kimi zaman bir öykü okursunuz, dağılırsınız.
Kimi zaman ise sıcacık bir beste, sizi alıp başka dünyalara götürür.
Friedrich Hönderlin, ?Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse, bilinmelidir ki, orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır? diyor.
Bırakın, sanat konuşsun!