Recai ÇEVİK

Tarih: 07.04.2017 22:21

Bir sayfalık mektup

Facebook Twitter Linked-in

Biz her şeyi kuruttuk çocuk.

Senin baban, bizler.

Biz veba mikrobuyuz çocuk, el attığımız,

tuttuğumuz her şeyi kuruttuk.

"Denizin üstünde ala bulut

yüzünde gümüş gemi

içinde sarı balık

dibinde mavi yosun

kıyıda bir çıplak adam

               durmuş düşünür"

Ne o deniz kaldı çocuk, ne o balıklar,

ne o mavi, pırıl pırıl bir su, ne o mavilikte

salınan yosunlar. Biz denizi yaşanmaz

kıldık çocuk. İnanır mısın, yetmiş çeşit

balığın soyunu kuruttuk.

Biz mi, veba salgını gibiyiz, çocuk.

"Pencereler

yağmur yağıyordu camlarınıza

kızıl saçları kederli uzun

ben alt dudağımda cigaram

türkü söylüyordum içimden

yağmur sesini kendi sesimden

çok severim"

Yağmur, yağmur gibi yağardı.

Kar da kar.

Diz boyu.

Bereket vardı toprakta.

Bağlar vardı, dutluklar vardı.

Meyveler meyve kokardı, sokaklar

zeytinyağı, Çirozlar salınırdı iplerde,

çocuklar can eriği çalardı. Elma yanaklıydı

kızlar, kulaklarda kirazlar, göz ağrısı

çınara yazılırdı.

Sen hiç inciri cevizle yedin mi?

Hiçbir güzelliği bırakmadık çocuk.

Biz veba mikrobu gibiyiz çocuk, denizi

kuruttuk, toprağı zehirledik, el öptük

el bağladık, bel büktük üç kuruşa,

bereketimizi sattık. Dilencisi olduk

kendi hayatımızın.

Toprak utandı bizden.

Bizi iyi tanı çocuk.

Dedeni, babanı, bir de beni.

"Su başında durmuşuz

Çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.

Su serin,

Çınar ulu,

Ben şiir yazıyorum,

Kedi uyukluyor,

Güneş sıcak,

Çok şükür yaşıyoruz

Suyun şevki vuruyor bize

Çınara, bana, kediye, güneşe, bir de

                                      ömrümüze."

Ne yapayım, çocuk, günah çıkarıyorum

işte.

           Not: Şiirler Nazım´dan alıntılandı.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —