Oğuzhan AKAY´ın bir şiiriyle giriş yapayım yazıma istedim.
UMUT
Bizi sadece bu duyabilirler
Sadece bunu yapabilirler
Budamayı sakalıma anlatabilirler
Bu da maya tutmaz
Bu da maya tutmaz.
Bizi sadece ayaklarımızdan asabilirler
Ayaklanmadan önce
Asabilir çocuklar derslerini bu arada
Pop corn yiyebilirler
Bu bize dokunmaz
Bizi sadece budayabilirler
Bizi paniğe kaptırabilirler
Olsun, filiz gelir.
Filiz, mutlaka gelir...
Umut, her an doğmaktır
Doğurmaktır.
İnsanın engellenemez "hep yeni, başka bir şey" isteği, onun en devrimci yanıdır.
İnsanın bu ölümsüz yanını, ne kıyamlar, ne acılar, ne ölümler durdurabilmiş.
Acıların üstüne mitler doğurmuş, şarkılar yapmış, türküler söylemiş insanoğlu. Ve hep
"olsun, filiz gelir
Filiz mutlaka gelir"
Umudunu hep beslemiş yüreğinde, hiç yenilmemiş, insanoğlu. Bakmayın siz açılmışlar ormanının sessizliğine, çarmıha gerilmişlerin suskunluğuna, ateşte yakılanlar unutulmuş ağıtlarına, bir gün gelir, bir yerden bir çocuk alır közden ateşi, harlatıverir bir koca meydan ateşini. Yanıverir, tutuşuverir ortalık. Ölüler dirilir, şarkılar yeniden yazılır, türküler dolaşıverir sokak sokak, dil dil... İnsan unutur derler ya, inanmayın siz. Unutulanlar fırlayıverir gün, güneşin huzuruna...
"olsun, filiz gelir.
Filiz mutlaka gelir"
Çabalayıp duruyorlar hep.
Unutturmak için acılarımızı.
Talan ve sömürülerini örtmek için yalan şallarıyla.
Çocuklarımızın aklını almak istiyorlar.
Kadınlarımızı korku ile kuşatıyorlar.
İnancımızı bize karşı kullanıyorlar.
Oysa bizi sadece budayabilirler.
Daha gür, daha sağlıklı, daha bilinçli, daha birlik, daha dayanışma içinde olmak için.
Biz umudumuzu hiç yitirmedik.
"olsun, filiz gelir
Filiz mutlaka gelir"