Soner Atabek EĞİTİMCİ YAZAR


BEDELİNİ ÖDEYENLER

BEDELİNİ ÖDEYENLER


BEDELİNİ ÖDEYENLER

Değerli okurlarım;

Parmak uçlarımdan kalemime akan müthiş bir ilhamla, içimizde yaşadığımız tablonun resmini sizlere anlatmaya çalışacağım. Hazırsanız başlayalım.

İnsanların kaderi bir başka insanın ağzından çıkacak bir çift söze bağlıdır. 

Size benzeyen, sizinle aynı yasalara bağlı olan insan ya da insanlar yaşamınızı ve geleceğinizi belirleme konumunda karşınıza çıkarlar. 

Şimdi karşımıza çıktıkları gibi.

Değerli okurlarım,

Yakında gerçekleşecek yerel seçimlerle koca koca şehrin kaderi birkaç kişinin ağzından çıkacak söze bağlanacak.

Oysa bu insanlar da diğer insanlar gibi hata yapar geçmişte yaptıkları gibi.

‘’ Beşer şaşar!’’  sözünde belirtildiği gibi insanoğlu yanılır. Ama yanılgının bedelini yanılanlar değil; siz ödersiniz, koca şehir öder, bizler öderiz.

Bugünkü yeşili betona gömen, çarpık yapılaşmanın ve kaçak binaların gökdelen gibi uzadığı, sokaklarında kurşunların vızıldadığı bu güzelim şehirlerin; kaderleri de  başka insanlar tarafından belirlenmiştir. 

Bu kadar ağır sonuçları olan, insanların yaşamını etkileyen kararlar hep başka insanın ağzından çıkan bir çift söze bağlıdır.

Değerli okurlarım,

Geçmişimizle övünmekle fazlasıyla haklıyız. Tarihimizde dünyanın dörtte birine hükümdarlık yapmış, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, halife olarak peygamber postunda oturan, yedi iklim dört bucağa hükmeden ve kullarının malının ve canının sahibi olan bir padişah; niçin şiirle uğraşır?

Sevdiğinden muhabbet olmazsa o kalp hastasına

Kimseler derdine derman edemez imkân olup

Kostantin şehrini alma onurunu kazanmış olan Fatih, niçin ‘’Avni’’ mahlasıyla yürek sızlatan şiirler neden döktürür? Muhteşem Süleyman denilen padişah niye ‘’Muhibbi’’ mahlasını kullanarak kendini paralar?

Bir bakışıyla kelleler uçuran bu görkemli padişahların bir köşeye çekilip, ‘’ Ben garip, ben zavallı; bir bakışınla beni ettin kafir!’’ diye şiirler döktürmesinin sebeb-i hikmeti ne ola ki? Yani padişah da olsa edebiyatla, sanatla, şiirle uğraşmakta bir beis görmemişlerdir. Sadece padişahlar değil halk da sanatla uğraşmış; ‘’Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!’’  diye şiirler yazmışlar, beyitler dökmüşler.

Aruzla şiir yazmak bir hüner gerektirirdi. Duygularını kurallara uygun olarak, her kelimeyi mihenk taşı gibi yerli yerine oturtarak yazmak gerekirdi şiiri. 

Dolayısıyla eğitimsiz adamın aruzla şiir yazması mümkün olamazdı.

Padişahların da halkında eğitimli olduğu zamanlarda dünyaya meydan okuyabilirsin.

Dünya seni o zaman kıskanır. 

Dünya beşten büyüktür sözü o zaman değer kazanır. 

Şimdi halkın önüne seçip koydukları, halkında gidip tıpış tıpış oy vereceği ve şehirlerinin kaderini aynı zamanda kendi kaderimizi eline vereceğimiz kişilerin ; dünyaya hükmetmiş padişahların bile ‘’Ben zavallı, ben biçare’’ deyip kendisinin ne kadar zavallı olduğunu çekinmeden söyleyen; ‘’ Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi!’’ diye şiirler döktüren ecdadın torunları ne halde acaba? Hangi bilgi birikimiyle şehirleri yönetecekler?

Hangi bilgi birikimiyle insanlığın kaderini değiştirecekler?

Yoksa eğitim seviyesi arttıkça bizim oylarımız düşüyor mu demeye devam edecekler?

Ecdadımızın yaptığı işlerin tam tersini yaparak mı gurur duyacağız?

                                                                                                Eğitimci Yazar

                                                                                                 Soner Atabek

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 15.4 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 15 ° / 10.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

29.04.2024

  • İMSAK 04:20
  • GÜNEŞ 05:58
  • ÖĞLE 13:06
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 20:05
  • YATSI 21:37