Bandırma ve yöresine emek verenler

Tarih: 28.01.2022 09:25

ATEŞBÖCEĞİ ERCAN

Facebook Twitter Linked-in

ATEŞBÖCEĞİ ERCAN (Ercan Bostancıoğlu)-(08.08.1936 Çanakkale Lapseki)  

“Bandırma’nın yetiştirdiği değerler” köşemize, Bandırma doğumlu olmamasına karşın yıllardır yaz aylarını Erdek’te geçirmesi ve yöremizin “sanat elçisi” konumunda bulunması dolayısıyla Ercan Bostancıoğlu’nu da almayı uygun gördük.

“Ateşböceği Ercan” olarak bilinen Ercan Bostancıoğlu, 8 Ağustos 1936’da, Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde doğdu.

Babasının görevi gereği dört aylıkken ailesi, Bursa’nın Mudanya ilçesinin “Trilye”, şimdiki ismiyle “Zeytinbağı”na taşındı. Henüz 5 yaşındayken, “Karagöz” oynatmaya başladı. İlkokulu ve ortaokulu doğduğu kentte tamamladı. Lise ikiye kadar Çanakkale Lisesi’nde okudu. Ailesinin 1952 yılında, İstanbul’a taşınmasının ardından İstanbul Kabataş Erkek Enstitüsü’nden mezun oldu. Ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi.

1955 yılında, İsmail Dümbüllü’nün desteğiyle kendisini sahnelerde buldu.

Ercan Bostancıoğlu, 1970 ve 1980’li yıllarda, TRT’de şov programları, sinema filmleriyle daha sonradan 1990’lı ise televizyon kanallarının artmasıyla izleyenlerin karşısına çıktı.

Ateşböceği Ercan, sanat dünyasına girişini şöyle anlatıyor:

“O gün, oturduğumuz semtte bir konser vardı. Konserin arasında bir boşluk doğunca, arkadaşım Yalçın Otağ ile birlikte sahneye çıkarak taklitler yaptık. O sırada, konseri izlemek için orada bulunan usta oyuncu İsmail Dümbüllü, bizi çok beğendi. Dümbüllü’nün, organizatörlere önerisi üzerine ATEŞBÖCEKLERİ ismiyle oluşturduğumuz ikiliyle kendimizi bir anda sahnelerde bulduk. Hiç aralıksız, 1954-1982 yılları arasında, 28 yıl birbirimizden hiç ayrılmadan sanat yaşamımızı sürdürdük.”

KALİTE DÜŞTÜ

1954-1982 yılları arasında skeç ve parodileriyle sahnelerimizde bir fırtına gibi esen ve seyirciyi adeta gülüp kırmaktan geçiren Ateşböcekleri’nin Ercan’ı, tüm programlarının içeriğini Yalçın Otağ ile birlikte hazırlayıp, konularını halkın dert ve sorunları, gazetelerdeki haberler ve karikatürler, siyasi olaylar, politikacı taklitlerinden aldıklarını vurgulayarak, “Tüm bu konuları sahneye uyarlar, sahnede beğenilen bölümlerini sürdürürken, beğenilmeyen, tutulmayan bölümleri ise repertuvarımızdan çıkarırdık” diyor.

“Ateşböcekleri” olarak ülkemizin her yerinde sahneye çıktıklarını belirten Ercan Bostancıoğlu, “O yıllarda sanatçı da, yani söyleyen de, izleyici, yani dinleyen de bilinçliydi. Sanatçı söylediğini bilir, seyirci dinlediğini anlardı” değerlendirmesinin ardından günümüze dönerek şunları söylüyor:

“Günümüzde ise sanatçı ve izleyicinin kalitesi çok düştü. Adeta sanatçı ve izleyici enflasyonu yaşanıyor. Ne sanatçı söylediğini biliyor, ne de izleyici, sanatçının söylediğini anlıyor. Kalitesizlik diz boyu. Aslında, dünyanın diğer ülkeleri de Türkiye’den farklı değil. Televizyon, tüm dünyada sanatı hançerledi, bitirdi.”

ZEKİ MÜREN’İN ALT KADROSUNDAYDIK

Zeki Müren’in alt kadrosunda, 16 yıl süreyle sahneye çıktıklarına dikkati çeken Bostancıoğlu, “Zeki Müren, gerçekten çok başarılı bir sanatçıydı. ‘Sanat Güneşi’ unvanını hak ediyordu ama şu gerçeği de belirtmeden geçemeyeceğim. Zeki bey, bencildi. Yalnız kendisini düşünürdü. Örneğin sahneye kendisinden önce çıkan sanatçıların seslendirmemesi için en az 50 şarkının ismini yazıp kapıya asar, böylece bir çeşit ambargo uygulayarak bu şarkıları yalnızca kendisi okurdu. Zeki Müren, kıskanç bir yapıya sahipti” diyor.

“Ateşböcekleri”, Zeki Müren’in yanı sıra Bülent Ersoy, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek, Emel Sayın gibi önemli sanatçıların kadrosunda, gazinolarda komedyen olarak izleyenleri kahkahalara boğdu.

Ercan Bostancıoğl, 1986 yılından bu yana yaygın basındaki gazetelere bulmacalar hazırladı. 1990 yılında “Türkiye Bulmaca Şampiyonu” oldu.

6 Ocak 1965’te evlendiği eşi Serap Bostancıoğlu’nu, 2005 yılında lösemi nedeniyle kaybeden Bostancıoğlu’nun “Neslihan” isimli bir kızı bulunuyor.

DOYDUK, BIKTIK, BIRAKTIK

“Ateşböcekleri” olarak izleyiciyle buluştukları 28 yıl boyunca çok para kazandıklarının altını çizen Bostancıoğlu, sahneyi neden bıraktıkları sorusunu , “doyduk, bıktık, bıraktık” diye yanıtlıyor.

Günümüz stand-up’çıları arasında en beğendiği ismin Cem Yılmaz olduğunu belirten Bostancıoğlu, genç komedyenin bu başarısını halka yakınlığı, sıcaklığı ve gülmece sanatına son derece elverişli olan yüzüne bağlarken, Yılmaz Erdoğan’ı bu dalda beğenmediğini, onu parodi, skeç ve oyun yazarı olarak başarılı bulduğunu vurgulayarak, “Örneğin rahmetli Sadri Alışık da çok iyi bir sinema oyuncusuydu ama sahnede başarılı olamadı” diyor.

Gerçek bir sanatçının halkla iç içe yaşaması ve alçakgönüllü olması gerektiğine dikkati çeken Ateşböceği Ercan, kendilerinin halktan hiçbir zaman kopmadıklarını ifade ederek, “Gerçek sanatçı, geldiği noktadan yıllarca aşağı inmeyen kişidir” diyor ve Zeki Müren’in, bu konudaki “Para, şöhret, ıstakoz gibidir. Yerken lop lop ettir ama hazmı zordur” sözüne yürekten katıldığını belirtiyor.

Şu anda uduyla, dost sohbetlerinde fasıllar da yaparak beğeni toplayan, sanatta eski kalitenin yakalanması konusunda fazla umutlu olmadığına da işaret eden Bostancıoğlu, “Yalnız sanatta değil, her alanda büyük bir yozlaşmanın yaşandığı ülkemizde, sanatın eski kalitesini yakalaması hiç de kolay değil…” saptamasında bulunuyor.

YAZ AYLARINI ERDEK’TE GEÇİRİYOR

Ateşböceği Ercan, yaz aylarını yıllardır Erdek’te geçiriyor.

Seçkin Arslan’ın sahipliğindeki Erdek Kafkas Otel’de kalan Ercan Bostancıoğlu, Erdek’i çok sevdiğini belirtiyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —