RECAİ ÇEVİK
Adı deniz ama deniz değil.
Deniz dedin mi mavi gelir aklımıza.
Masmavi bir deniz.
Martılar gelir aklımıza, çığlık çığlığa…
Balık gelir hemen, oltada, çaparide, ağlarda oynaşan balıklar…
İstavrit gelir tavada, rakı gelir aklımıza.
Sonra türküler gelir, şarkılar gelir…
Deniz deyince aklımıza bereket gelir,
yaşam gelir, güler yüzlü insanlar gelir.
Şimdi mi?
Bu deniz, bu körfez deniz olmaktan çıktı.
Maviliği gitti.
Sarı, kahverengi bir renk örttü denizin üstünü.
Martılar gitti balıklarla beraber.
Martı çığlıkları yok artık.
Bu pisliğe dayanamadılar.
Yaşamak için başka denizlere göçtüler.
Elli yıl öncesinin elli çeşit balığından üç-beş balık çeşidi kaldı.
Deniz öldü.
Balıkçı tekneleri rıhtımın kuytusuna çekildi.
Balıkçılık bitti, balıkçılar eski, bereketli günlerin anılarıyla yaşıyorlar şimdi.
Var olanı koruyamayan, doğanın vazgeçilmezliğini bilmeyen, cahilliğin hoyratlığında her şeyi yok eden zavallı bir insan kalabalığı.
Çaresizlik ve çürümüşlüğün içinde çırpınan balık hafızalı insan sürüsü…
Deniz bitti.
Güzelim körfezi, koca denizi bitirdik.
Veba mikrobu gibisin ey insan sürüsü…

