Her yeni yıl ,herkes için ,yeni bir umut, yeni bir heyecan, gelecek beklentileri, hayaller. Bizim için ise kişisel beklentilerin ötesinde, toplumsal beklentiler bakımından daha anlamlı ve tarihsel bir yıl olacak. Cumhuriyetimizin 100. Yılında Özgürlük ve Bağımsızlık, hak, hukuk adalet ve halkın iktidarına daha yakınız. Türkiye’nin 20 yıllık AKP iktidarında geldiğimiz yeri siyasi, ekonomik, sosyolojik neler yaşandı?
Siyasi tablosu 2017 referandumu sonrası Cumhurbaşkanlığı hükümet rejimine ama aslında fiilen başkanlık sistemine evirilen bir Türkiye Yürütmenin başı Cumhurbaşkanı Bakanlar kurulunu atamada tek ve mutlak yetkili, Meclisin Cumhurbaşkanını ve Bakanları TBMM’de denetleme, sorgulama imkan ve yetkilerinin olmadığı, Devletin temel organları arasında denge ve denetimin olmadığı OTOKRATİK bir sistem.
Basın özgürlüğü başta olmak üzere, bireylerin demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığı tekli yasakçı bir sistem. Daha çok Doğu siyasi anlayışı uygulamalarında olduğu gibi totaliter, baskıcı, lideri nerede ise kutsayan bir sistem. İşte anlayış böyle olunca ve Her şeye tek adam karar verince, ülkemiz iç ve dış siyasetinde durmadan zikzaklar yaşayan bir duruma dönüşüyor.
Dün Emevi camiinde namaz kılacağız derken, ülkemize milyonlarca Suriyeli sığınmacı giriyor, FETO ile el ele kol kola “gel artık hoca efendi bitsin bu hasret “ derken dostları terör örgütü hali e geliyor. Ekonomi ise 20 yıldır sürdürülen vahşi kapitalizmin ver, sat, kurtul politikalar İle nerede ise satılacak değeri kalmayan, en sonunda Vatandaşlık satan bir duruma gelen bir Türkiye.
Son yılların en ağır geçim sıkıntısı yaşayan işçi, köylü, memur ve emekli. Tarım ve hayvancılık ülkesi olan ülkemiz ekilen topraklarını 3,4 kat artan mazot, gübre fiyatları nedeniyle ekemeyen bir köylü. Süt veren HAYVANLARI kesmek zorunda kalan üretici.
Tarihimizin en ağır yolsuzluklarının yaşandığı, rüşvet, kaçakçılık, kara para aklayan siyasileri TBMM’de oyları Aklaştıran, Kara paracıların, kaçakçıların siyasileri ve yandaş gazetecileri maaşa bağladığı, kayıp 128 milyar dolardan, savaşan Ukrayna ve Rusya’dan bile fazla parası değer kaybeden, gerçek enflasyonu yıllık yüzde 150 ye varan bir ekonomi.
Padişah saraylarındaki israfı aratmayan bir şatafat ve saltanat rejimi. Sosyal yaşamı ise, ekonomisi yolsuzluk ve rüşvete bulaşmış, hukuk güvenliğinin ortadan kalktığı, yargı bağımsızlığının siyasi iktidarın etkisi ve baskısı altında olan her rejimde olduğu gibi, önce bireylerin temel hak ve özgürlükleri, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın ve medya özgürlüğü sonrasında da yasaklar ve yoksulluk.
Toplumsal yaşamda aile yıkımları sonucu en ağır zararı kadın ve çocuklar yaşadı. Kadın cinayetleri, tarikat yurtlarında tecavüz edilen, intihar eden Öğrenciler. Çocuk yaşta evlendirmeye sessiz kalan, gerici ve yobaz tarikat, tekke ve zaviyelerle iç içe olan bir iktidar.
Eğitimi din üzerinden dizayn eden, okullarında bilimin, sanatın, sporun ve demokratik özgürlük iklimini Yok eden yasakçı, bir anlayış. 20 Yıllık bu kadar da olmaz bu da yaşanmaz artık denilen birçok olayın yaşandığı korku, baskı, hapis, ayrıştıran, kamplaştıran kendisine destek olmayanları zillet, illet gören, dindar-kindar nesil yetiştireceğiz diyen bu İktidarı artık sandıkta göndermek.
2023 ü özgürlük ve barış, birlik ve kardeşlik, özgürlük ve demokrasi, refah ve mutluluk Türkiye’si yapmak evlatlarımıza karşı en büyük görevimizdir. YETER ARTIK. 2023 ,100. Yılımızda tam da zamanı. ÇAĞDAŞ YÖNETİM ANLAYIŞINI benimseyen HALKÇI Demokratik bir iktidar mı?
AKP ‘nin 20 yıldır uyguladığı Doğunun tekçi, baskıcı, oligarşik OTOKRATİK iktidar mı ? Türkiye’de Hukuk Devleti ve yargı bağımsızlığı, Demokrasi ve Özgürlük taleplerini haykırmak, ATATÜRK ÜN KURDUĞU ÇAĞDAŞ TÜRKİYEDE eşit ve özgür yaşamak istiyoruz, bütün farklılıklarımızla birlikte, barış ve huzur içinde, kimseyi ötekileştirmeden, herkesin işi, aşı insanca yaşayacak geliri olsun eşit ve adil paylaşım, eğitim ve sağlık hakkı, gençlerin geleceği için, AKP’nin ceberut iktidarının gitmesi için, önümüzde seçimlerde göreve hazırız.
Bütün Demokrasi güçleri artık bu son şansımız, bu seçimlerde ülkeyi yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara mahkum eden iktidara artık YETER diyen milyonlarca genç var. Ve gençler diyor ki; Altılı masa tarihi bir sorumluluk İle karşı karşıya “ADAY kim?” olacağını HALKA SORUN, kim AKP ve RTE ‘yi ilk turda sandığa gömecekse onu aday yapın, ama tüm yetkileri de ona vermeyin, siyasal demokratik, ekonomik rotayı ortak ve bilimsel akıl belirlesin.
Sendikalar, ODALAR, Demokratik Kitle örgütlerinin temsilcileri ile birlikte ve ADAYI halk belirlemeli diyor gençler. Bu yapılırsa DEMOKRASİ CEPHESİ Büyük bir zafere imza atar. Hatta Güçlendirilmiş Parlamento için TBMM Üyelerimiz de aynı şekilde belirlenmeli ki Parlamento gerçekten GÜÇLÜ olsun.
Bu yöntem aynı zamanda TÜRKİYE ‘ye bir DEMOKRASİ bildirgesi olarak ilan edilir ki işte o zaman saraydakilerin uykuları kaçar. Gençlerin taleplerinin ve umutlarının gerçeğe dönüştüğü yılların başlangıcı olsun 2023. Cumhuriyetimiz ’in 100. Yılında, Emperyalizmi bu topraklarda diz çöktüren, Çağdaş Türkiye hedefimizi “Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.” diyen büyük kurtarıcımız ve kurucumuz GAZİ Mustafa Kemal Atatürk ‘n bize gösterdiği hedef şimdi çok daha yakınız.
O zaman “VATAN mevzubahis ise gerisi teferruattır” ilkesinde bütünleşmenin başlangıcı 2023 yılı olsun.100 yıl önce Cumhuriyet'i kuran ATA’larımızın yaptığı gibi. Yeni yılımız kutlu olsun. 31.12.2022 Av. Namık Havutça 24 & 26 Dönem CHP Balıkesir Milletvekili
