Petrol İş´ten 1 Mayıs mesajı

Petrol İş´ten 1 Mayıs mesajı

Başkan Satırlı, "Bor´lar vatandır! Özelleştirilmesine asla izin vermeyeceğiz!"

1 Mayıs, insanca yaşamak ve daha güzel bir gelecek için çalışan, alın teri döken milyonlarca emekçinin mücadele günüdür. 1 Mayıs, emeğin sesini birlik ve dayanışma duygularıyla yükseltme günüdür.

1 Mayıs, gündüzünde sömürülmeyen, gecesinde aç yatılmayan adil bir dünyaya duyulan özlemin günüdür.

Amerikalı işçilerin 1886 yılında 8 saatlik işgünü talebiyle 1 Mayıs´ta başlattıkları eylemler tüm dünyada küresel bir mücadele gününün ilk kıvılcımı oldu. O günlerden bugüne hem dünyada hem de ülkemizde 1 Mayıs, emeğin bayramı olarak kutlanıyor.

/resimler/2019-5/1/1809483717409.jpg

Ülkemiz zor günlerden geçmektedir. Ekonomik kriz etkisini, her geçen gün arttırmaktadır. Emekçiler açısından çalışma ve yaşam koşulları giderek zorlaşmakta, haklarımıza dönük yeni düzenlemeler gündeme getirilmektedir.

Krizin faturası emekçiye çıkarılmak istenmektedir. Bugün işveren kesiminin çıkarları için işçi sınıfının kazanılmış tüm haklarına göz dikilmektedir. Toplam vergi gelirlerinin dörtte üçü ücret geliri ile yaşam mücadelesi veren kamu emekçilerine, işçilere, asgari ücretlilere ve tüketicilere yıkılmıştır. Mademki aynı gemideyiz, krizin faturası "sadece işçilere" kesilmemelidir.

Hükümet kamu emekçilerinin 3600 ek gösterge talebiyle ilgili 24 Haziran seçimlerinde ve ikinci 100 günlük planda vaatte bulunmasına rağmen hâlâ bir adım atmadı. Derhal bu verilen söz yerine getirilmeli Kamu emekçilerin bu sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.

Başta eğitim hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler konusundaki ilkeli ve kararlı duruşundan yıllardır taviz vermeyen eğitim emekçileri kimi zaman tamamen iktidarın denetimine giren yargı ve hukuk kıskacına alınarak cezalandırılmak, kimi zaman da tamamen siyasi talimatlar ile sürgün kararları verilerek yıldırılmak istenmektedir. Bizler Cumhuriyetin laik demokratik ve eğitim politikalarının yaşama geçirilmesini istiyoruz. Atanamayan öğretmenlerin ataması yapılmalıdır. Sağlık sistemindeki paralı düzene son verilmelidir.

/resimler/2019-5/1/1811106214557.jpg

Kıdem tazminatı hakkımız hedeftedir. Kıdem tazminatında fon sistemine geçilmesi öngörülmekte ve BES uygulaması ise tamamen zorunlu hale getirilmeye çalışılmaktadır.

Buradan 1 Mayıs´ta bir kez daha vurguluyoruz: Kıdem  tazminatı işçinin son kalesidir, son güvencesidir. Kıdem tazminatının, fon adı altında tasfiye edilmesine izin verilemez. Fon sistemiyle, gün sayısı düşürülecek, yararlanma koşulları zorlaşacak ve iş güvencemiz piyasanın insafına terk edilecektir.

Kırmızı çizgimiz olan kıdem tazminatı hakkımızı, işçiler ve sendikalar olarak sonuna kadar savunacağız. Kıdem tazminatı konusu, genel grev nedenidir. Bandırma´da Eti Maden işçisi ve bu meydan da bulunan emekçi kardeşlerim, bugüne kadar stratejik varlığımız bor´a nasıl sahip çıktıysa, kıdem tazminatı hakkına da sahip çıkacaktır.

Kriz döneminde kaynak arayışı bahanesiyle, Türkiye Varlık Fonu üzerinden yeni planlar devreye sokulmaktadır. Bu fona devredilen başta Eti Maden olmak üzere kamu kuruluşlarımızın ipotek altına alınmasına neden olabilecek tehlikeli bir yola girilmiştir.

Son derece stratejik bir maden olan bor´da dünya rezervlerinin %73´ünü elinde tutan Eti Maden´in Varlık Fonu´ndan hemen çıkarılması gerekmektedir. Dünyaya yüzyıllarca yetecek ölçüde zengin olan bu kaynağımızın, ülkemizin refaha kavuşması ve ekonominin ayağa kalkması için anahtarı olduğu bilinmelidir. Eti Maden´in kamusal niteliği yıpratılmamalı, hizmet alımları vb. yollarla kuruluş zayıflatılmamalıdır.

Biz emekçiler, halkımızın birikimleriyle kurulmuş kamu kuruluşlarının satılmasına göz yummayacak, alınterimize ve işimize sahip çıkacağız!

Bor´lar geleceğimizdir!

Bor´lar vatandır! Özelleştirilmesine asla izin vermeyeceğiz!

Eti Maden derhal Varlık Fonun´dan çıkarılmalıdır!

Günübirlik politikalar, özelleştirmeler, emek karşıtı düzenlemeler nedeniyle bugün işsizlik ve yoksulluk had safhaya ulaşmıştır. İşsizlerin gerçekte sayısı yedi buçuk milyonu geçmiş, işsizlik oranlarında rekor kırılmıştır. İş bulabilen şanslı emekçilerin çoğu ise asgari ücrete talim etmektedir. Taşeron çalışma yaygınlaşmaktadır. İş cinayetleri artmaktadır.

1 Mayıs´ta  düşük ücretlere, sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücrete, kötü çalışma koşullarına, iş cinayetlerine, özelleştirme ve serbestleştirme politikalarına karşı sesimizi yükseltiyoruz. İşçiyiz, emekçiyiz, onurumuzla ve insana yaraşır bir şekilde çalışmak istiyoruz.

Emekçilerin önemli bir kesimini oluşturan emeklilerimiz, birçok sorunla karşı karşıyadır. Aylık bağlama oranları yıllar içerisinde düşmüş, emekli aylıkları kuşa dönmüştür. 1999 ve 2008´de yapılan düzenlemelerle, emeklilik yaşının yükseltilmesi sonucu çok sayıda vatandaşımız mağduriyet yaşamaktadır. Sosyal devlet olmanın gereği yerine getirilmeli, emeklilikte yaşa takılan (EYT) vatandaşlarımızın sorunları bir an önce çözülmelidir.

EYT´lerin sorunu, aynı zamanda sendikaların sorunudur. Sendikaların tüm bu sorunlara karşı mücadele etmesi, haklarımızın korunup geliştirilmesi için ön şart, örgütlülüktür. Ancak ne yazık ki, sendikal örgütlenmenin önüne türlü engeller çıkarılmakta, grev hakkı kullanılamaz hale getirilmektedir. Grev, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkımızı kullanmak istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret ve sosyal haklar talep ediyoruz.

Çalışırken ölmek, sakat kalmak ve hastalanmak istemiyoruz.

Güvencesiz, geçici ve taşeron olarak çalışmak istemiyoruz.

Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir, dokunan yanar!

Zorunlu BES dayatması kabul edilemez!

Haklıyız, kazanacağız!

Emeğin birlik, dayanışma ve mücadele günü tüm emekçilere kutlu olsun!

Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın sınıf dayanışması!

Petrol-İş Sendikası

Bandırma Şube Başkanı

İlyas Satırlı