Tarih: 09.08.2019 09:52

Midye açıklaması

Facebook Twitter Linked-in

Marmara Deniz Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, basın açıklaması yaptı.

Erdoğan Gülsever´in kurucusu olduğu şirketin, ?Midye çiftliği konusunda yalanlar ve gerçekler? başlıklı açıklaması şöyle:

?Güzel ülkemiz çevresel açıdan zor günler geçiriyor. Üzülerek görüyoruz ki, kamuoyunda oluşan çevre duyarlılığı, kimi çıkar sahipleri için fırsat olarak görülüyor. Sapla saman birbirine karıştırılıyor. Doğaya zararlı çalışmalara karşı olmaya çabalarken, doğaya ve ekonomiye zararı değil, yararı bulunan midyecilik yatırımlarımızla ilgili kasıtlı yalan bilgiler yayılıyor.

Marmara Adası´nın doğusunda yer alan Gündoğdu köyüne kuş uçuşu 700 metre ve 1300 metre uzaklıkta olan iki koyda her türlü izni alınarak kurmakta olduğumuz midye çiftliklerimiz yalanlarla karalanmaya çalışılıyor. Aşağıda, kasıtlı çevrelerin bilerek, iyi niyetli bazı kişi ve kuruluşların da bilmeyerek yaydığı yanlış bilgileri tek tek yanıtlamaya çalışacağız.

Yalan: MİDYE ÇİFTLİKLERİ DENİZİ KİRLETİR.

Gerçek: HAYIR, KESİNLİKLE KİRLETMEZ.

Önce midye yetiştiriciliği konusunda kulaktan dolma bilginin yarattığı algı kirliliğini gidermek, konuyu berraklaştırmak isteriz. Çünkü midye de bizzat denizin içinde bunu yapıyor, planktonlarla besleniyor. Bu da çiftlik olan bölgelerde suyun berraklaşması ve denizin altındaki tür çeşitliliğinin artması demektir. Midye yetiştiriciliğinin dışarıdan yem ilavesi ve ilaçlamaya ihtiyaç duymaması da bir avantaj. Bu, dünyanın su götürmez şekilde en sürdürülebilir gıda üretim yöntemi.

Özetle, midye çiftliği kurulan denizlerde balığın bile bereketi artıyor. Buna rağmen midye çiftliklerini doğaya zararlıymış gibi göstermek bilimsel gerçekliklerle çelişiyor.

Biz, ?uzun halat sistemi´yle midye yetiştiriciliği yapıyoruz. Bu yöntemi özellikle tercih ettik. Çünkü bu yöntemde halatların tamamı, şamandıraların da yüzde 80´i denizin içinde kalarak görüntü kirliliği yaratmıyor. Ayrıca özellikle tercih ettiğimiz vida çapa sistemiyle deniz tabanı ekolojisine de zarar vermiyoruz.

Yalan: KÖYLÜLER, ZEYTİNLİKLERE ULAŞAMAYACAK.

Doğru: KÖYLÜLER, HİÇBİR ZORLUK YAŞAMAYACAK.

Deniyor ki civarda köylülerin sadece sandalla ulaşabildiği zeytinlikler var, köylüler zeytinliklerine ulaşamayacak. Bu iddiayı anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü bilinir ki zeytini ilaçlamak ve toplamak için traktör, doğal olarak da traktör yolu gerekir. Zaten bir traktör yolu da zeytinliklerin arasından sahile kadar inmektedir. Traktörün girdiği yere sandalla gidip ulaşamama iddiasını anlayamıyoruz.

Yalan: BİZİMLE KONUŞMUYORLAR.

Gerçek: HERKESLE KONUŞUYORUZ VE KONUŞACAĞIZ.

Bizim yaptığımız işle ilgili hiçbir şüphemiz yok. Bu işin ne doğaya, ne turizme, ne de bölge köylülerine bir zararı yok. Tam aksine yararı var. Hem ekonomiye faydalıyız, hem deniz florasına, hem de suyun berraklaşmasına. Tüm söylediklerimiz bilimsel bir gerçek.

Basına, bölge köylüsüne, çevreci kuruluşlar ve bilim insanlarına diledikleri yerde bilimsel gerçekleri tüm detaylarıyla anlatmaya hazırız. İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. Çevre duyarlılığının haklı olarak had safhada olduğu ülkemizde, bilgisizlikten ötürü tedirginlik duyabilecek her vatandaşımızla, her türlü platformda bir araya gelmeyi ve konuşmayı borç biliriz.?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —