Eğitim Sen Bandırma Temsilcisi Erdal Doğru, Eğitim Sekreteri Mustafa Uygur ve Hukuk Sekreteri Önder Kaçmaz, “Bandırma Manşet”e açıklamalarda bulundular.
Halen 107 üyeye sahip bulunan sendikanın Bandırma yöneticileri, ülkemizdeki eğitim-öğretimin genel ve Bandırma özelindeki sorunlarını dile getirirken, şunları söylediler:
“Eğitim-öğretimimizi sorunları çok fazla. Eğitim-öğretim, nitelikten çok uzaklaştırıldı. Okullar, nitelikli-niteliksiz diye sınıflandırıldı. İktidar, imam hatip okullarını arka bahçesi gibi görüyor. Aynı işi yaptıkları halde öğretmenler arasında çeşitli sınıflandırmalarla ayrıcalık ve ücret farklılığı yaratıldı. Eşit işe eşit ücret ilkesi yok edildi. Bu durum, okullarda iç barışı bozuyor. Ülkemizdeki okullarda öğretmen ihtiyacı fazla olduğu halde 500 bini aşkın öğretmen atama bekliyor.”
“LİSELER VADİSİ” YANLIŞ PROJE
Bandırma’da yaşama geçirilen “Liseler Vadisi” projesinin de yanlış bir uygulama olduğuna dikkati çeken Eğitim Sen yöneticileri, “Halka, biz eğitimcilere, sivil toplum kuruluşları temsilcilerine danışılmadan ve altyapısı hazırlanmadan bu bölgede okullar bir araya getirildi. Oysa eğitim-öğretim kurumları şehir merkezinde olmalı. Üstelik bu okullarda güvenlik sorunu da yaşanıyor” dediler.
Halen İhsaniye Mahallesi’nin bir ilkokul gereksinimi bulunduğuna, Bandırma’da Anadolu Lisesi statüsündeki okulların sayılarının artması gerektiğine işaret eden Eğitim Sen yöneticileri, şunları söylediler:
“Bandırma’daki tüm okullarda İŞKUR aracılığıyla verilen sadece 41 temizlik personeli bulunuyor. Oysa geçen yıl bu sayı 70’ti. Birçok okulumuzda spor salonu, laboratuar yok. Pandemi ortamında bulunmamıza karşın ders saatleri çok fazla. Dersler en çok 30 dakika olmalı. Öğretmenler, ekonomik sıkıntı içinde bulunuyor. Öğretmene, toplu sözleşme kapsamında ilk altı ay için verilen yüzde 5’lik zam çok az.”
Siyasetin etkisiyle eğitimin ezbere dayalı ve dinsel ağırlıklı duruma getirildiğinin altını çizen Eğitim Sen Bandırma Temsilcisi Erdal Doğru, Eğitim Sekreteri Mustafa Uygur ve Hukuk Sekreteri Önder Kaçmaz, şöyle konuştular:
“Bir Diyanete ayrılan bütçeye bakın, bir de eğitime. Okullarda velilerden halen eğitim-öğretime katkı payı isteniyor. Oysa her okula devlet tarafından ayrı bir bütçe verilmeli. Eğitim-öğretimde karar alma süreçlerinde biz eğitimcilere de danışılmalı. Öğretmen yetiştirme daha nitelikli duruma getirilmeli. Cumhuriyetin niteliklerinden ve Atatürkçü düşünceden uzaklaştırılan eğitim-öğretim, toplumun geriye götürüyor. Buna son verilmeli.”
Eğitim Sen yöneticileri, Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atanmasıyla yaşanan olaylara da değinerek, “Boğaziçi’nde öğrenciler tarafından gerçekleştirilen haklı direnişi saygıyla karşılıyoruz. Çünkü rektörlerin, o kurumdaki akademisyenler ve öğrenciler tarafından seçilmesi gerektiğine inanıyoruz” dediler. ÖNDER BALIKÇI
