Hayvanları çok seviyorum.
 
Çocukluk yıllarımda, evimizde bir kedimiz vardı. Geceleri, yanımda, yatağımda, sabaha dek uyuduğunu anımsarım. Bir de halamın kedisi vardı, dev gibi, ismi Tarzan! Bayılırdık ona da?
Şimdi, muhabbet kuşu dışında, hayvan besleyemiyorum, evimde. Çünkü, bir canlının bakımını üstlenmek büyük sorumluluk. Özveri ve büyük zaman ayırmayı gerektiriyor.
Neyse, biz gelelim, kedilere.
Kedilerin, nankör hayvanlar olduğunu öne sürenlere sakın inanmayın! Bunu öne sürenler, köpeklerin, insana bağlılığını örnek  gösterirler. Köpeği de çok severim. Ancak, kedinin, köpekten farkı  şudur: Köpek, bağlı olduğu insana kendini her zaman okşatarak, sevdirir;  kedi ise ancak kendi istediğinde. Kediler,  ancak sâkin ve huzurlu olduklarında mırıldanıp, kendilerini  sevdirebilirler. Bir kediyi okşamanın, kan basıncını düşürdüğü ise  bilimsel açıdan kanıtlanmıştır.
Kediler,  köpeklere göre özgürlüklerine çok daha fazla düşkün hayvanlardır. Çünkü  onları, sadece yemek vererek kendinize bağlama olanağı yoktur. Hele hele sokak kedilerinin...
Köpekler, karınlarını doyurup, biraz sevgi gösterdiğinizde, sizin kapı  kulunuz oluverirler. Hem kediyi, hem köpeği severim ama kedinin  gönlümdeki yeri, özgürlüğe açılan penceresi nedeniyle ayrıdır.
Evde ne zaman balık yesek, kesinlikle kılçıkları, çöpe atılmaz. Gecenin hangi saatinde olursa olsun, mutlaka  sokağa inerek bir kedi veya kediler bulurum, karınlarını doyurmak için.  Hatta hiç üşenmem, balık kılçıklarını birkaç parçaya bölerim ki, daha  çok kedi yararlansın.
185 derecelik bir görüş açıları vardır, kedilerin.  Gecenin karanlığında, kedilerin gözlerinin nasıl parladığına hiç dikkat  ettiniz mi? Karayollarının kenarlarına konulup, şoförlere, geceleri  yolu görme rahatlığı sağlayan minik ışıklara boşuna "kedi gözü"  dememişler!
Kediler,  temiz hayvanlardır. Onların yaşamlarının yüzde 30`u, kendilerini tımar  ederek geçer. Kedilerin, sokak ortasına pisledikleri hiç görülmez.  Pisliklerini de, mutlaka toprakla kapatırlar.
Sokak  kedilerini bir başka severim. Ele, avuca sığmaz varlıklardır, sokak  yaşamının güçlükleri arasında. Ev kedilerini, az da olsa bir kalıba  sokabilirsiniz ama sokak kedilerine asla hükmedemezsiniz. Onların, kendi  başlarına buyrukluğu, ayrı bir zevk verir, bana. Yeri geldiğinde  direnişin, karşı koymanın, boyun eğmemenin, isyanın sembolüdürler, benim  gözümde?Parayla, mevkiyle, her çeşit çıkar ilişkisiyle satılan insanlar canlanır, gözümde, kedinin hareketlerinde.
Kediler,  köprücük kemikleri bulunmadığından, kafalarının sığabildiği her yerden  geçebilirler. Güçlü çene yapıları ve ağızlarında 30 keskin dişleri  vardır.
Tüm  memeliler arasında, en uykucu hayvanlardır, kediler. Her gün, ortalama  16 saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir  kedi, yaşamının yalnızca iki yılını uyanık geçirmektedir.
Bir kedi, diğer bir kediye hemen hemen hiç "miyav"lamaz. Bu ses, kedilerin, insanlara ayırdıkları bir sesleniştir.
Asil  ve mantıklı bir kişiliğe, mükemmel sezgiler ve akılcı bir duyarlılığa  sahip kediler, meraklı davranışları ve yaşama pozitif bakışlarıyla  dikkati çekerken, kendileri gibi dışa dönük yaşamayı seven ve yaşama  olumlu bakan insanlarca tercih edilirler.
Özgürlük ve gönlünce yaşamanın sembolü kediyi çok seviyorum.