Tarih: 03.01.2020 00:29

İSLÂM KUL HAKKINA VE EMEĞE ÇOK ÖNEM VERMİŞTİR…

Facebook Twitter Linked-in

Emeğe Saygı..

                İnsan toplum halinde yaşayan bir varlıktır. Toplum halinde yaşamanın da insana sağladığı bir takım haklar ve yüklediği sorumluluklar vardır. Haklara saygı göstermek ve sorumlulukları yerine getirmek, herkesin müşterek ortak görevidir.

Emeğe saygı da İslâm’ın üzerinde hassasiyetle durduğu bu çok önemli görevlerden biridir.

İslâm emeğe çok büyük bir önem vermiş, insanın kimseye muhtaç olmadan hayatını

sürdürmesi, çoluk çocuğunun nafakasını temin etmek için çalışıp kazanmasını İBADET ÖLÇÜSÜNDE KUTSAL VE DEĞERLİ BİR DAVRANIŞ OLARAK NİTELENDİRMİŞTİR.

                Nitekim “İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (53. Necm Sûresi, Âyet 39.)

Ve kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onu görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onu görecektir.” (99. Zilzâl Sûresi, 7-8. Âyet)’lerinde, hiçbir emek ve çalışmanın gerek dünyada, gerekse ahirette karşılıksız bırakılmayacağı açıkça vurgulanmıştır.

                Sevgili Peygamberimiz Efendimiz ( s.a.v.) de “ İŞÇİYE ÜCRETİNİ ALIN TERİ, KURUMADAN VERİNİZ.” (İbn Mace, Rühun, 4.) buyurmuş, İŞÇİNİN ÜCRETİNİ ÖDEMEYEN, HAK ETTİĞİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI VERMEYEN KİMSELERİN KIYAMET GÜNÜNDE ALLAH’I KARŞILARINDA BULCAKLARINI BİLDİRMİŞTİR. (Buhârî, İcare, 10.)

                İslâm’da emek yoluyla rızık aramak teşvik edilmiş, çalışmadan hiçbir emek sarf etmeden elde edilen kazanç, SÖMÜRÜ, HIRSIZLIK, FAİZ, GASP ve RÜŞVET GİBİ MEŞRU OLMAYAN KAZANÇLAR YASAKLANMIŞTIR.

                Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de, EN HAYIRLI VE TEMİZ KAZANCIN, KİŞİNİN KENDİ ELİNİN EMEĞİ VE DÜRÜST TİCARETLE ELDE ETTİĞİ KAZANÇ OLDUĞUNU BİLDİRMİŞTİR. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 141.)

                Emeğin Önemi..

                İnsanın el emeği, alın teri ve göz nuru dökerek ortaya koyduğu her çalışma hakkın rızası gözetildiği müddetçe İBADET DERECESİNDEDİR. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bulunduğu bir yerden güçlü kuvvetli birinin geçtiği görülür. Bunu gören Ashab-ı Kiram; “Ya Resulullah kente bu adam Allah yolunda çalışsa” derler. Peygamberimiz (s.a. v.) “eğer bu adam; küçük çocuklarının ekmeğini kazanmak için çıkmış ise Allah yolundadır. İhtiyar anne ve babasının ihtiyaçlarını karşılamak için çıkmış ise Allah yolundadır, kendi ekmeğini kazanmak için çıkmış ise yine Allah yolundadır.” (et-Tergib ve’t Terhib, C. 2/524) buyurarak bu ölçüler dahilinde çalışmanın İBADET DERECESİNDE KUTSAL OLDUĞUNU İFADE ETMİŞTİR.

                Yine Peygamberimiz (s.a.v.) bir başka hadis-i şerîflerinde; “İNSAN ELİNİN EMEĞİNDEN DAHA HAYIRLI BİR LOKMA YEMEMİŞTİR. Allah’ın elçisi Davud (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Buyû, 15.) buyurmak suretiyle el emeğinin ne kadar değerli olduğunu beyan etmişlerdir.

                Çalışma Ahlakı..

                İslâm dininde kişinin kendi rızkını veya ailesinin nafakasını helal yollardan temin etmesi için çalışması İBADET sayılmıştır. Allah-u Teâlâ, “EY İMAN EDENLER, MALLARINIZI ARANIZDA HAKSIZ BAHANELERLE YEMEYİN, ANCAK KENDİLİĞİNİZDEN KARŞILIKLI RIZA İLE YAPACAĞINIZ BİR ALIŞVERİŞ BUNUN DIŞINDADIR.” (4. Nisâ Sûresi, Âyet 29.) buyurarak kazancın MEŞRU YOLLARDAN olmamasına dikkat çekmiştir.

                Dinimiz çalışma hayatında ferdi Allah’ın rızasından uzaklaştıracak durumlarla karşılaşmaması için bu alana ilişkin bazı kural ve prensipler getirmiştir. HAKLARA VE ÖZELLİKLE KUL HAKLARINA VE DE EMEĞE SAYGI GÖSTERMEK, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEK, DÜRÜST DAVRANMAK, İŞİNİ DÜZGÜN YAPMAK, ADİL OLMAK, SAMİMİ VE İYİ NİYETLİ OLMAK, AHDE VE AHDE VEFA GÖSTERMEK…

                Öğrenip uygulamakla yükümlü olduğumuz ahlakî kaidelerden bazılarıdır.

                İşçi ve işveren, iş ahlakının gerektirdiği ilke ve prensiplere uygun olarak davranmalıdır. Dinimiz, çalıştırdığı kişileri ezen, onların KUL HAKLARINI ihlal eden bir işvereni tasvip etmediği gibi, işvereni ile geçinemeyen, işini iyi yapmayan çalışanı da hiçbir şekilde haklı bulmaz!

                Çalışma Ve Dürüstlük..

                Çalışıp gayret göstermeden, emek verilmeden, oturduğumuz yerden bir şey beklemek İSLÂM DÜŞÜNCESİNE AYKIRIDIR.

                Bütün başarıların yolu çalışmaktan geçer. Müslüman çalışkan ve üretken olmalıdır. Allah tembel, işsiz ve boş duran miskin kulunu sevmez. (Buhârî, Büyû, 15.) de buyurarak çalışmayı övmüş kendisi de hayatı boyunca çalışarak Müslümanlara örnek olmuştur.

                Dürüstlükten ayrılmamak, helalinden kazanıp güzel yerlere harcamak çalışmanın gayesi olmalıdır.

                Emek harcadığımız işler, İslâm’ın yasaklayıp, haram kıldıklarından olmamalıdır.

                Çalışmanın Önemi..

                İslâm dininde farz ibadetleri yerine getirildikten sonra kişinin kendi rızkını ve ailesinin nafakasını HELÂL yollardan temin etmesi için çalışması da ibadet sayılmıştır. Allah-u Teâlâ, (4. Nisâ Sûresi, Âyet 29.) da buyurarak kazancın meşru yollardan olmamasına dikkat çekmiştir.

                Çalışma hayatında haklara özellikle de KUL HAKKINA saygı göstermek, sorumluluklarını yerine getirmek, dürüst davranmak, işini düzgün yapmak, ahde vefa göstermek vb. öğrenip uygulamakla yükümlü olduğumuz ahlâki kaidelerden bazılarıdır.

                İşçi ve işveren, iş ahlâkının gerektirdiği ilke ve prensiplere uygun davranmalıdır. Dinimiz, çalıştırdığı kişileri ezen, onların haklarını ihlal eden bir işvereni tasvip etmediği gibi, işvereni ile geçinemeyen, işini iyi yapmayan çalışanı da onaylamaz.

                Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, “ALLAH-U TEÂLÂ, SİZDEN BİRİNİZİN BİR İŞ YAPTIĞI ZAMAN ONU SAĞLAM VE GÜZEL YAPMASINI SEVER” buyurmuştur. (Beyhakî)

                Kur’an Ne Diyor?

                “Allah’a ve Resulüne itaat edin ve ihtilâfa düşmeyin; Sonra cesaretiniz kırılır. Kuvvetiniz de elden gider.” (8. Enfâl Sûresi, Âyet 46.)

                “Ne irfandır veren, ahlâka yükseklik ne vicdandır.

                Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.” Mehmet Akif Ersoy




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —