DP Genel Başkanı Uysal Bursa`dan seslendi Yarınlarda lazım olabilir.”

DP Genel Başkanı Uysal Bursa`dan seslendi

Yarınlarda lazım olabilir.”

İktidar, bölücübaşı ile kucaklaşır hale gelmiştir. Bu süreçten Türkiye'nin hayrına bir sonuç çıkmaz”




Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal Bursa'dan bir kez daha iktidarı uyardı:
İktidar, bölücübaşı ile kucaklaşır hale gelmiştir.``

``Bu süreçten Türkiye'nin hayrına bir sonuç çıkmaz. Çözüm ortağı olduğunuz bu akil adamlara da bir dokunulmazlık zırhı verin. Yarınlarda lazım olabilir.”

Millete Gidiyoruz” sloganıyla Anadolu'yu adım adım dolaşan ve her hafta sonu bir başka ilde partililerle il divanlarında buluşan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal bu hafta sonu gittiği Bursa'dan hükümete seslendi: İktidar, bölücübaşı ile kucaklaşır hale gelmiştir. Bu süreçten Türkiye'nin hayrına bir sonuç çıkmaz” dedi.

Kutlu Doğum Haftası etkinliklerini de hatırlatan Uysal, Kutlu doğum haftası vesilesiyle âlemlere, rahmet Peygamberi olarak gönderilmiş Peygamberimizi bu güzel İslam'ın beldesinde bir kez daha rahmetle anıyoruz. İslam bayrağına bayraktarlık yapmış bu milletin büyüklerini de minnetle şükranla anıyoruz.” diye konuştu.



Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal İnegöl ve Bursa'da yaptığı konuşmalarda şunları kaydetti:

Türkiye'nin birliği ve beraberliğini sorgular hale geldik.

Dünü olmayanların bugünü olmaz, tarihi olmayanların, geçmişi olmayanların geleceği de olmaz. Onlar köksüz olabilir. Ama bu devleti de kendileri gibi köksüz zannettiler ki, bugün milli kimliğimiz dahil devletin ismini de, vatandaşlık tanımını da yeniden yapar hale geldiler. Türkiye'nin birliği ve beraberliğini sorgular hale geldik.

Zihinler dalga dalga bulandırılmaya çalışılıyor. Birtakım meseleler telafi edilir. Ama birtakım meseleler vardır ki geriye döndüğünüzde ah, vah çekseniz de onların kazası olmaz.



Çözüm ortağı olduğunuz bu akil adamlara da bir dokunulmazlık zırhı verin. Yarınlarda lazım olabilir.”

Yollara düşeceğiz, gittiğimiz her yerde doğruları anlatacağız. Evet, Türkiye değişmekte, dönüşmektedir. Ama evrensel değerler çerçevesinde değişmemektedir. Adeta Tayyiban rejimi kurmak için çaba gösterdiklerini görüyoruz.. Bursa'dan tavsiye ediyorum; çözüm ortağı olduğunuz bu akil adamlara da bir dokunulmazlık zırhı verin. Yarınlarda lazım olabilir.

Akil insanlar grubunu; iktidar partisinin kendi adına iddia ve tezlerini topluma mal etmek noktasında bir takım uygulamalardan, Damat Ferit hükümetlerinden de esinlenerek, her bölgede kendi söylemlerini mal etmek adına bir teşebbüs olarak görüyorum.

İçerisinde geçmişten bugüne bu söylemleri temsil eden milletin nezdinde toplumsal meşruiyet problemli pek çok insanın olduğunu görüyoruz.



İktidar, bölücübaşı ile kucaklaşır hale gelmiştir.”

İktidar daha 2-3 ay önce teröristlerle kucaklaşanlarla asla birlikte yürümeyeceğini söylüyordu. Ama bugün bırakın teröristlerle kucaklaşanları, bölücübaşı ile kucaklaşır hale gelmiştir. Hadiseler, normal insanımızın kabul edemeyeceği güzergahta ilerliyor. Hadise sadece terör meselesi değildir. Türkiye etnik bölücü bir siyasi hareketle karşı karşıyadır. Bu nedenle bu sürece katkı vermeyeceğiz. Bizim endişelerimiz milletimizin geniş kitlelerin endişeleridir.



Her meseleyi ırkçılık temelinde tartışmak, Türkiye'ye büyük bir haksızlıktır”

Toplumsal meşruiyeti olan pek çok insanı bu akil insanlar grubuna dahil edebilirdi. Ama milletvekillerini yazar gibi bu listeleri de oluşturduğunu biliyoruz. İktidar adına da çok düşük profilli bir listedir. Her meseleyi ırkçılık temelinde tartışmak Türkiye'ye büyük bir haksızlıktır. Durup durup bu meseleleri kabuk bağlamış yaraları bu zeminde tartışmanın hiçbir anlamı yoktur.



"Terör örgütüyle masaya oturup da, taviz vermeden kalkan ülke olmamıştır"

Terör örgütüyle masaya oturup da taviz vermeden kalkan ülke olmamıştır. Türkiye, büyüklüğüyle beraber bu meseleyi çözmeliydi ve çözdü de. Milli kimlikler aynı zamanda ulusal güvenlik stratejinizin, konseptinizin de temelidir. Süreci, bu çerçevede değerlendiriyoruz. O açıdan bölgeyi adeta etnik siyasete mahkûm etmiş durumdayız. Tarihsellik içerisinde oluşmuş bir milli kimliği parçalayamazsınız.

Bundan sonraki süreçte milletimizin derin irfanı bu süreçten çıkarak, birliğini ve beraberliğini bu coğrafya da kader birlikteli etmiş, bu vatan toprağına kanları ve canları ile hamuruna karışmış insanlarımız mesuliyeti müdrik bir şekilde vatan kaybetmenin ne anlama geldiği bilinci içerisinde meselenin sahibi olacağına inanıyorum.



Varlığımızın bu coğrafyada münakaşa edildiğini üzülerek, görüyoruz.”

Milletlerin zaman zaman kritik karar alacak süreçleri olur. Ama varlığımızın bu coğrafyada münakaşa edildiğini üzülerek, görüyoruz. Üzüntümüzün en büyük sebebi, geçmişte bu münakaşayı yapanlar, bu coğrafyanın dışındaki düşman kuvvetlerdi. Ama bugün münakaşa yapmaya çalışanlar, maalesef bu ülkenin idaresi başta olmak üzere sorumluluk taşıyan kişilerden başlayarak, ortalıklara dökülen akil adamlar, aydın, entelektüel, meslek örgütü başkanlarını bu sürecin içerisinde görüyoruz. Milli kimliğimiz başta olmak üzere tartışmamaya açmamamız gereken ne kadar meselemiz varsa bugün tartışma konusudur. Ama Türkiye'nin tartışması gereken ne kadar kritik meselesi varsa bunların konuşulmadığı bir dönemi yaşıyoruz.



Bu süreçten Türkiye'nin hayrına bir sonuç çıkmaz”


Bu ülkede her şeyden bağımsız bir şekilde kan akıtılmasını hiç kimse istemez. Ama sadece ‘analar ağlamasın' deniliyor ki hepimizin isteği budur. Ama analarımız ağladığı için bu vatan toprağı bu milletin vatanıdır.  Terör örgütü için bir başka evreye geçmek noktasında bir adım olarak değerlendirilen hadiseyi, iktidarı ‘barış süreci' olarak ifade ediyor. Ama bu sürecin Türkiye'de sadece kendi içerisinde değil, üniter yapısı içerisindeki etnik bölücü bir siyasi organizasyonun Türkiye'nin önüne hiç bir şekilde kabul edemeyeceğimiz gibi meşru bir unsur ve bölgenin tek temsilcisi olarak, bölgeyi de etkin siyasete mahkûm ederek, yürütülen bu süreçten Türkiye'nin hayrına bir sonucun çıkacağı kanaati içinde değiliz. Büyük fotoğrafa baktığımızda Türkiye`nin dışarısında bölgede yeniden siyasal kadastro geçirircesine bir dizayn yapılmaya çalışıldığı ortam içerisindeyiz. Türkiye`nin içerisinde birçok fay hattını harekete geçirebilecek, uzun vadede ülkemizin birliğini beraberliğini, kısa vadede güvenliği tehdidini derinleştirecek bir unsur olarak görüyoruz.

Türkiye`nin karşı karşıya kalabileceği en önemli mesele, düne kadar mücadelesini verdiğimiz ve terör örgütü organizasyonu olarak uluslararası camiada kabul ettirdiğimiz, bugünse terör örgütünü karşımızda bu meselenin meşru muhatabı yapar hale gelmişiz. Üzüntümüzün kaynağı budur. Türkiye bu meselede önemli bedeller ödedi.



"T.C. ibaresinin kaldırılması başka hamlelerin habercisidir.


Ancak gereken cevabı da almışlardır”

Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltılmışı olan ‘T.C.' ibaresinin kaldırılmasını da değerlendiren Genel Başkan Uysal, Bu tür sondajlar, başka hamlelerin habercisi. Çok bilinçli bir şekilde yapıldığı kanaati içerisindeyim. Birilerine şirin görünmek adına yapılan bu tür işlerin dün olduğu gibi bugün de netice vermeyeceğini öğreneceklerdir. Milletin derin irfanında zaten kaybolmuşlardır. Cevabını da almışlardır..”