15 Nisan 2016 Cuma günü, tüm denizlerimizde trol ve gırgır ağları ile av yasağı başladı. Yasak, 1 Eylül´e dek sürecek. Bu süre içinde balıkçılar, karasularımızın bitişiğindeki uluslararası sularda avlanabilecek. Ayrıca, Su Ürünleri Avcılık Tebliği ile getirilen düzenlemelere uyulması koşuluyla uzatma ağları ile su ürünleri avcılığı dönem boyunca serbest olacak.
OSMAN KOCAMAN; "Balıkçılık sektörü zorda"
DEİK Türk-Fas iş Konseyi Başkanı ve Kocaman Balıkçılık İhracat ve İthalat Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman:
?Marmara Denizi´ne büyük balıkçı tekneleri girmemeli?
?´Türkiye, Ukrayna, Rusya, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan ile müşterek balıkçılık politikası yapılması gerek´´
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Fas iş Konseyi Başkanı ve Kocaman Balıkçılık İhracat ve İthalat Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, Marmara Denizi´nde 1 Eylül 2015´te başlayan ve 15 Nisan 2016 tarihinde sona eren av sezonun iyi geçmediğini belirtirken, ?´Hamsi, tahminlerimizin altında oldu. Palamut-lüfer hemen hemen hiç olmadı. Çinekop çok az oldu. Bunun yanında bilhassa İstanbul tarafında istavrit biraz oldu. Ama genel anlamda balıkçımızı tatmin edecek bir balıkçılık sezonu geçirmedik. ´dedi.
Balık azlığının çeşitli nedenleri olduğuna dikkati çeken Osman Kocaman, şunları söyledi:
?´ Klasik nedenlerden birincisi aşırı avcılık veya yasa dışı avcılık, bunlar birikmiş sebepler. Bunun yanında denizlerin kirliliği gibi sebeplerimiz var. Artık sebepleri konuşmaktansa. Çünkü sebepler hep aynı, sebepler aslında değişmiyor. Önlemleri konuşmak veya şu ana kadar alınan önlemler hakkında bazı radikal değişiklikler yapmak gerekiyor. Sebepleri değiştirmemiz için de mutlaka ve mutlaka, Marmara Denizi etrafındaki belediyelerin kanalizasyonlarını arıtarak denize vermeleri sağlanmalı. Sanayi kuruluşlarının daha sıkı denetlenmesi gerek. Deniz kirliliğinde önce sanayi kuruluşları geliyor. Yerleşim yerlerinin de atıklarını kontrollü bir şekilde atılması gerek. Balıkçılığın artık balık yasaklarını, avlanma sirkülerleri gözden geçirilmeli. Aslında bizim yasaklarımız yeterli ama uygulamalarımız, denetimlerimizde bir yetersizlik var. Bazı radikal önlemler alınması gerekiyor. Denizdeki avcı sayımızın fazlalığı, canlı stoklarımız üzerinde baskı yaratıyor. Bunu azaltmak gerek. Son yıllarda Tarım Bakanlığı tarafından iyi bir program yapıldı. Fakat bu küçük ve orta boy teknelerde program başarılı oldu. Ama büyük boy teknelerde, verilen finansal desteğin yetersizliğinden dolayı, başarılı olduğu söylenemez. Göle benzeyen Marmara Denizi´nde belli ölçeğin üzerinde teknelerin artık çıkarılması gerek. Küçük gırgırlar, orta boy gırgırlar, hele bilhassa 24 metre yasağından sonra mağdur oldular. Büyük teşkilatı olan, derin ağı olan yapıdaki tekneler bu işten mağdur olmadılar. Büyük teknelerin Marmara´ya girmemesi, diğer denizlerde avlanması tedbiri dış ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de alınmalıdır.?
Hamsiye kota konulmasının da gerekli olduğunu bildiren Kocaman, ?500 bin ton çıkıyorsa tamamının avlanmaması, kotaya bağlanması gerekir. Tutulabildiği kadar balık tutulmaması gerek.. Bu balık, Karadeniz´e göçen bir balık. Türkiye´den sonra Gürcistan´a, Abhazya´ya geçiyor. Hamsi balığı burada yavruyken balık unu fabrikaları için avlanıyor. Balık, ortak bir değer. Tekrardan bu balık ertesi yıl Türkiye´ye geliyor. Bunun İçin Karadeniz´de ortak bir avcılık politikası yapılması gerek. Türkiye, Ukrayna, Rusya ile Gürcistan´la Romanya ve Bulgaristan ile ortaklaşa balıkçılık politikası yapılması gerek. Karadeniz´deki avlanma önemli. Türkiye´nin buna önderlik etmesi gerek. Bunun yanında 24 metre yasağının tekrar gözden geçirilmesi zorunlu. Balıkların en azından eylül-ekim gibi geçiş dönemlerinde belli yörelerde istisnalar konması gerekir. 24 metre, hatta 18 metrelere, 12 metrelere indirilmesi ve o istisnaların, Avrupa Birliği´nde olduğu gibi, o bölgenin teknelerine sadece uygulanabilir duruma getirilmesi gerekir. ´´ diye konuştu. Önder BALIKÇI