Balıkesir Milletvekili Av. Namık Havutça ve 20 CHP milletvekili sorunlarının çözümü hâlinde büyük atılım yapmaya hazır bir sektör olan beyaz et sektörünün üretimden tüketime kadar bütün yönleriyle ele alınması, sorunlarının ve çözümlerinin kapsamlı olarak araştırılması için Meclis araştırma önergesi verdi.
Balıkesir Milletvekili Havutça’nın hazırladığı önergede Türkiye’de beyaz et tüketiminin ABD ve AB ülkelerinin neredeyse yarısı kadar olduğuna dikkat çekildi. Beyaz et ihracatının artmasına rağmen yaşanan sorunlar nedeniyle gelecek için endişe verici boyutta olduğu tek pazara bağımlılığın bu sorunun temelini oluşturduğu belirtildi. Önergede şu görüşlere yer verildi:
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAKANLIĞI’NA
Tavukçuluk, Türkiye’de tarım kesiminin en güçlü sektörlerden biridir. Ülkemizde geçimini tavukçuluk sektöründen sağlayan üretici çiftçi, yem, ilaç, yan sanayi, satıcı esnaf, nakliye, pazarlama elemanı gibi insan sayısı iki milyona yaklaşmaktadır. Sektörün yıllık cirosu 3 milyar dolar civarındadır. Üretim koşulları, gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynı olmakla birlikte, ülkedeki piliç tüketimi gelişmiş ülkelerdeki tüketimin yarısı kadardır. Ülkemizdeki kişi başına beyaz et tüketimi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği Ülkeleri ile karşılaştırıldığında hala oldukça düşüktür. Kişi başına yılda tüketilen kanatlı eti miktarları ABD`de 47 kg; Kanada’da 35 kg; İngiltere’de 28 kg; Fransa’da 26 kg; İspanya’da 25 kg; ülkemizde ise 17.5 kg`dır.
Kanatlı sektöründe hammadde sorunların başında yer almaktadır. Kanatlı sektöründe kullanılan yemin büyük bölümü mısır, soya ve buğdaydan sağlanırken, yerli mısır üretimi artsa da ihtiyacı karşılamamaktadır. Bu nedenle yaklaşık 1 milyon ton mısır ithal edilmektedir. Türkiye’nin 2 milyon ton olan soya ihtiyacının ise neredeyse tamamı ithal edilmektedir. Yem amaçlı buğday ithalatı olmasa da kepek ithal edilmektedir. Hammadde konusunda dışa bağımlılık nedeniyle dövizdeki artış maliyetleri doğrudan artırıyor olması, ABD’nin ve diğer üretici ülkelerdeki etanol politikası buğday, mısır ve diğer yem hammaddelerinin fiyatına etki ediyor olması, bunun dışında ithalatın yapıldığı ülkelerde soya, mısır gibi ürünler genetiği değiştirilmiş (GDO) olarak üretiliyor olması sektördeki hammade sorunları olarak çözüm beklemektedir.
Sektördeki diğer bir sorun ise ihracatta yaşanan sıkıntılardır. Beyaz et ihracatı artmasına rağmen yaşanan sorunlar gelecek açısından endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Özellikle tek pazara bağımlılık (İran, Irak ve Libya odaklı ihracat pazarı) sektörün geleceği açısından endişe vermektedir.Özellikle AKP Hükümetinin iş başına gelmesinden sonra beyaz et sektörü yerinde saymaya başlamış, hatta geriye gitmiştir. Bugün rakip olarak gördüğümüz Brezilya dünya ihracatının yüzde 45`ini yaparken Türkiye daha yüzde 1`ini bile yapamamaktayız. Brezilya yılda 500 bin ton piliç etini Suudi Arabistan’a ihraç ederken, ABD Irak pazarında büyük pay sahibi olurken Türkiye’nin bu pazarlarda söz sahibi olmaması sektörün geleceği açısından kaygı vericidir. Pazar çeşitliliğini sağlanması sektör açısından olumlu olacaktır.
Tek pazara veya bir iki ülkeye bağımlılıktan dolayı daha çok ihracatın artması için devlet desteğinin artırılması büyük önem arz etmektedir. Avrupa Birliği’nde ton başına 350 Avro, diğer üretici ülkelerde 500 dolara varan devlet desteği verilirken, Türkiye’de yakın zamana kadar ton başına 26 dolar olan destek daha yeni 76 dolara çıkarılmış olmasına karşın yetersiz kalmaktadır. Bu desteklerle Türk beyaz et sektörünün diğer ülkelerle rekabet etmek olanaksızdır.
Yıllık 5,5 milyon ton civarındaki tavuk ve hayvan dışkısının çevre sorunu yaratan atık olmaktan çıkarılıp, tarımsal gübre, ekonomik değer haline getirilmesi gerekmektedir. Bu atıkların ekonomik değerlendirilmesine yönelik yatırımlar yapılması, bu atıklardan gübre üreten tesislerin satış konusunda başarılı olabilmesi için çalışmalar yapılması ve fiyat sorunun aşılması gerekmektedir. Bunun için devletin, kimyevi gübre gibi, işlenmiş tavuk gübresi satın alanlara da birkaç yıl destekleme ödemesi yapması yararlı olacaktır.
Diğer taraftan, kümes besicileri, devlet desteği ile kurdukları kümeslerinin kaçak konumuna düşmesinden yana sıkıntı yaşamaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu’ndan faydalanan yetiştiriciler kümes sayısını artırmıştır. Bu kümeslerin inşaat ruhsatı olmaması ve devletin inşaat ruhsatı olmayan kümeslere destek vermiş olması yetiştiriciler için sorun olmaktadır.
Özet olarak sorunlarının çözümü hâlinde de büyük bir atılım yapmaya hazır bir sektör olan beyaz et sektörünün üretimden tüketime kadar bütün yönleriyle ele alınması, sorunlarının ve çözümlerinin kapsamlı olarak araştırılması için Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince meclis araştırması açılması için gereğinin yapılmasını arz ederiz.”