Tarih: 09.02.2020 19:36

Çarpıcı bir rapor

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma Belediyesi Deprem ve Afet Komisyonu, büyük bir titizlikle hazırladığı Bandırma ve yöresindeki depremselliği içeren raporu Belediye Başkanlığına verdi.

Rapor, belediye meclisinin şubat ayı toplantısında meclis üyelerine komisyon başkanı  Eren Ülkü tarafından sunuldu.

Raporu aşağıda veriyoruz:

Deprem öncesi yapılacaklarda yapıların statik sistemlerinin ülkemizdeki yasal mevzuattaki tarihsel değişimi, ilçemizde bu değişimin yapı stoku üzerindeki etkileri, kentimizin depremselliği, diri fay hatları incelenmiştir. Bandırma çevresinde, deprem yaratabilecek 3 fay zonu bulunmaktadır.

BANDIRMA ÇEVRESİNDEKİ DİRİ FAYLAR

Manyas Fayı, Yenice-Gönen Fayı,Sarıköy Fayı, Edincik Fayı, Gündoğan Fayı, Sinekçi Fayı, Edremit fay Zonu

Havran– Balıkesir Fay Zonu dur. Ayrıca ilçemiz Beklenen büyük İstanbul depreminin gerçekleşeceği Kuzey Anadolu fay hattına yalnızca 60 km uzaklıktadır.

Ülkemizde 1939 yılındaki 7,9 büyüklüğündeki Erzincan depreminde yaşanan 32.968 can ve 116.720 konut kaybından sonra deprem harita ve yönetmelikleri hazırlama çalışmaları başlatılmış, bugüne kadar çok sayıda deprem yönetmeliği yürürlüğe girmiş ve revize edilmiştir.

SONUÇ OLARAK;

Afete dönüşen depremlerden sonra hepimizin bildiği üzere her şey çok zorlaşmakta, deprem için oluşturulmuş resmi kurumlar, yerel ekipler ve sivil toplum kuruluşları yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle hepimiz; komşularımızla, muhtarlarımızla, ilgili yerel birimlerimizle iletişim halinde olmalı; çalışmaları takip etmeli, planlar yapmalı, eğitimlere, tatbikatlara katılmalı ve gerekli önlemleri almalıyız. İlk yardım eğitimi almak, küçük yangınlara müdahale etmeyi öğrenmek, evimizde, işyerimizde önlemler almak ve deprem öncesinde bütün bunları planlamış olmanın çok önemli olduğunu bilmekteyiz. Her konuda olduğu gibi, deprem zararlarına karşıda bilgimizi paylaşmak, gücümüzü birleştirmek ve önceden hazırlıklı olmak, deprem sırasında ve sonrasında birçok hayatın kurtulmasını sağlayabilecektir.           

3.1- İlçemiz; jeolojik yapısı, topografyası ve iklim özellikleri nedeniyle afetlerden çok fazla etkilenen ve yüksek derecede risk taşıyan bir coğrafyada bulunmaktadır. Bu kapsamda, önlem alma ve zarar azaltma kültürünü toplum içinde geliştirmek, eğitim faaliyetlerini hızlandırmak, modern teknoloji ve iletişim imkânlarından yararlanmak, yerel, bölgesel ve uluslararası ölçekte işbirliklerini geliştirmek ve farkındalık çalışmalarının artmasını sağlamak önceliğimiz olmalıdır.

3.2-Olası bir deprem sırasında yapıların yıkılması sonucunda doğabilecek can kaybı ve yaralanmaları en aza indirecek en temel konu; inşaat yönetmeliklerine uygun yapılarda yaşamaktır.  “İnşaat yönetmeliklerine uygun yapılmış yapılar, olası depremlerde hasar alabilirler ancak yıkılmazlar.” İnşaat yönetmeliklerine uygun yapılmamış bir binanın olası bir depremde yıkılıp yıkılmayacağına dair hiç kimse, hiçbir koşulda teminat veremez. Bu nedenle;

3.2.1-.Vatandaşlarımız tarafından oturduğu ya da taşınacağı binaların inşaat yönetmeliklerine uygun yapılıp yapılmadığını öğrenilmelidir. Eskiden inşa edilmiş yapıların, deprem yönetmeliğine uygunluğu testlerle anlaşılmaktadır. Yapının yönetmeliğe uygun olmadığının anlaşılması halinde, yeniden yapma ya da güçlendirme yoluna gidilmesi hayati önem taşımaktadır.

3.2.2- Bandırma İlçe sınırında yer alan mevcut yapıların ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen İmar Barışı kapsamına alınan yapıların listesinin temini ile ihtiyaç halinde uzman kuruluşlardan yardım alınmak suretiyle Bölgesel Risk Analizi Haritası, Yapı Kalite Analizi gibi depremsellik odaklı incelemelerin yapımını sağlayarak, yakın zamanda hazırlanması planlanan Nazım ve Uygulama imar planlarında yapı kalitesi düşük alanlar ile Riskli alan olarak tespit edilen bölgeler için kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm projeleri hazırlanması yönünde çalışmalara başlanılmalıdır.

3.2.2-.Belediyemizce yeni binaların inşaat yönetmeliğine uygun yapılmasını sağlamak titizlikle takip edilmelidir.

3.3- 14 Eylül 1509 tarihinde meydana gelen,13.000’in üzerinde insanın yaşamını yitirdiği, 109 cami ve 1.047 yapının yıkıldığı İstanbul depremi sonrasında, dönemin Osmanlı Padişahı II. Beyazıt tarafından çıkarılan bir ferman ile yıkılan evlerin yeniden yapılması amacıyla hane başına 20 altın verildiği bilinmektedir. Ayrıca bu fermanda, deniz kenarındaki dolgu zeminlerin üzerine ev yapmanın yasaklanması ve ahşap-karkas ev yapımı teşvik edilmesi zarar azaltma kapsamında değerlendirilebilir. Günümüze gelindiğinde halen deprem sonrası yıkımın yaralarını sarma zihniyetinden uzaklaşılarak deprem öldürmez,  sağlıksız yapı öldürür bilinci ile devletimizin vatandaşların yapı stoklarının yenileme veya güçlendirme yönünde kredilendirilmesi ve teşvik edilmesi sağlatılmalıdır.

3.4-Deprem sonrası tüm müdahale Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yapılacak olup; Kaymakamlık makamının ve Belediyemizin bu konu hakkında yasal bir çalışma yapma sorumluluğu olmadığı tespit edilmiştir. Ancak deprem oluşumu sonrasında Balıkesir AFAD merkezinin ilçemize uzaklığı düşünüldüğünde ilk kurtarma çalışmaları için Kaymakamlık makamı, Belediyemizin ve STK’ların işbirliği ile deprem önlemleri biriminin oluşturulması gerektiği tespit edilmiştir.

3.5-Deprem sonrası 85 adet toplanma alanları belirlenmiş olup, toplu yemek dağıtımın yapılacağı alanlar ya da yıkıma yol açmayan depremlerden sonra kent halkında oluşabilecek paniğin azaltılması amaçlı kentimizin belli merkezlerinde (Paşakent Askeri Çamlık, Cinçukuru, Yeni Pazar yeri vb.) çorba, temiz su dağıtımı ve temel ihtiyaçların karşılanması için belediyemizce gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

3.6-Kentimizde özellikle 1999 yılı öncesinde yapılaşmasını tamamlamış; Atatürk Caddesi, Ordu Caddesi, İnönü Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Mehmetçik Caddesi, Kaşif Acar Caddesi gibi yüksek katlı yapılaşmalarını tamamlamış yapılar için güçlendirme veya öncelikle yeniden yapımı konularından, vatandaş bilinçlendirilmesi konularına belediyemizce gerekli bilgilendirmeler yapılmalıdır.

3.7- Öncelikle Belediyemize ait parsellerde planlanmak üzere rezerv yapı alanları belirlenerek, şehir merkezinde  riskli olduğu tespit edilen ve açılması - genişletilmesi düşünülen caddelerde yeni yapılan  konutlar ile trampa yöntemi teklif edilmek suretiyle  yoğun yapılaşmanın olduğu yapı bölgelerinde yoğunluğun azaltılması, kentsel dönüşüm uygulanması, kentsel yenilemenin teşvik edilmesi ve kamulaştırma projeleri aynı zamanda depremsellik açısından da değerlendirilerek kentsel dokuya daha sağlıklı yapılar kazandırılması yönünde çalışmalara başlanılmalıdır.

3.7-Kaymakamlık ve STK’lar ile yürütülecek işbirliği çerçevesinde kamu kurumları ve Okullarda deprem tatbikatı çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

3.8-Aktif fay zonları incelenerek yerleşim bölgesine gelmesi durumunda planlama çalışmaların içerisinde aktarımın sağlanması gerekmektedir.

Komisyonumuzca alınan tavsiye kararları bu yönde olup; Belediye Meclisine arz olunur.

Komisyon Üyelerimiz Fatma SALI KARABACAKOĞLU, Onur ÇON, Mesut ÖZDEMİR, Murat ATANSOY, Eren ÜLKÜ imzasıyla meclisimize sunuyoruz.

Son olarak; Raporun hazırlanmasında bizlere destek olan Belediye Başkan Yardımcımız Sn. Metin OK’a, İmar ve Şehircilik Müdürümüz Sayın Filiz KAYAOĞLU ‘na, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi  Sayın Aysun AYKAN’ a, Zabıta Müdürümüz Sayın Serhat EKİNCİ’ye, İnşaat Mühendisleri Oda Temsilcisi Sayın Mehmet Rıza GÜRER’e ve Parti Gruplarına teşekkür ediyorum.

Tabi; ülke genelinde üst üste yaşanan depremler sonrası biz parti içinde de bu konu hakkında toplantılar yaparak bu konuyu değerlendirdik. Başkanım müsaade ederseniz Partimizin görüşlerini de bildirmek istiyorum.

Parti grubu olarak bu konuda yapılacak çalışmaların destekçisi ve takipçisi olacağımızı belirtir, saygılarımı sunarım.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —