Tarih: 05.02.2018 20:05

Bir zamanlar ?Altesler? ve ?Marmara Altılısı? vardı

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma´nın müzik anlayışı, 1965´li yıllarda çok farklıydı. İki orkestra, deyim yerindeyse ortalığı yıkıp geçiyordu: ?Altesler? ve ?Marmara Altılısı?

Şimdi, o yıllarda, bu orkestralarda görev yapan müzisyenlerin başlarında gelen Nusret Uyar´ın düşünce ve duygularını aldık.

/resimler/2018-2/5/2007566889357.jpg

Her iki toplulukta da müzisyenlik yapan, Bandırma´da ?Gavur Ali? olarak anılan müzisyenin oğlu olan, hâlen İstanbul´da, ?Orkestra Active & Çisem? topluluğunun sahibi olan Nusret Uyar, o yılları özlemle aradığını vurgularken, şunları söyledi:

?İlk müzik eğitimimi babamdan aldım. 1965´li yıllarda Bandırma´nın iki önemli orkestrası vardı: ?Altesler? ve ?Marmara Altılısı? İki orkestrada da çalıştım. ?Altesler?, 1965 yılında kuruldu. Toplulukta benimle birlikte Vahdet Tekeli, Ahmet Tekeli, Öner Özbek, Ekmel Hakman, Ünal Genç de bulunuyordu. Bu ekibe daha sonraki yıllarda Özer Kocabay, Adnan Sıdar, Tatar Ferruh, Mahmut Korucu ve Sıtkı Aydemir de eklendi. Çalışmalarımızı, Kızılay´a ait bir depoda yapıyorduk. ?Marmara Altılısı´nda benimle birlikte müzik yapanlar arasında aklıma ilk gelenler Erkmen Balamir, Burhan Keser, Behzat Demir ve Cahit Takunyacıoğlu oluyor.?

/resimler/2018-2/5/2008241577398.jpg

Uyar, o yılların çok iyi bir müzik anlayışı olduğunun altını çizerken, şu değerlendirmede bulundu:

?Çarşamba akşamları Orduevi´nde, cumartesi akşamları ise Etibank lokalinde program yapıyorduk. Bu programlarımızı kravatlı beyler, iyi giyimli bayanlar izlerdi. Tabii ayrıca düğünlerde de yer alırdık. İnanın, repertuvarımızda tek bir Türkçe şarkı isteği bile olmazdı. Bir Türkçe parça bile çalmadan düğün sona ererdi. Zaten vatandaşların da Türkçe şarkı isteği olmazdı. Repertuvarımız tamamen o dönemin beğeni toplayan yabancı şarkılardan oluşurdu. Hiç unutmuyorum, Gönen´de bir düğüne gitmiştik. Başı örtülü bir kadın, bizden, o dönemin ünlü ?I Feel Good´ isimli parçayı çalmamızı istemişti.?

/resimler/2018-2/5/2008394546362.jpg

O yıllarda, Şehit Mehmet Günenç Lisesi orkestrası olarak, Milliyet Gazetesi´nin düzenlediği ?Liselerarası Hafif Müzik Yarışması?na da katılarak başarılı olduklarına dikkati çeken Uyar, şunları anlattı:

?Sanıyorum, 1971 yılıydı. Bu yarışmaya Şehit Mehmet Günenç Lisesi öğrencileri olarak katıldık. Ancak orkestramıza bu lisenin dışından, öğrenci olmayan Mahmut Korucu ve Adnan Sıdar´ı da aldık. Yaptığımız müzikle ortalığı sarsıyoruz ve yarışmanın birinciliği için İstanbul Saint Jozeph Lisesi´yle çekişiyoruz. Ancak, orkestramızda öğrenci olmayan iki müzisyen bulunması nedeniyle Saint Lisesi, bizi Milliyet Gazetesi´ne şikâyet etti. Aslında kurallara uymadığımız için yarışma dışı bırakılmamız gerekiyor ama orkestramız öylesine ilgi görüyor ki, Milliyet Gazetesi bunu göze alamadı. Yarışmada Saint Jozeph Lisesi birinci olurken, bizi de fahri birinci ilan ettiler. O yarışmayla ilgili olarak unutamadığım bir anı da var. Yarışmaya, Nazım Hikmet´in şiirinden bestelediğim ?Lafla Peynir Gemisi Yürümez´ isimli şarkıyla katılmıştık. O yıllarda Nazım Hikmet´e bakış açısını biliyorsunuz. Siyasi polise ifade bile vermiştim, bu şiiri bestelediğim için.?

/resimler/2018-2/5/2009276734823.jpg

Sonraki yıllarda Bandırma´dan kopar, Nusret Uyar. İsviçre ve Almanya´da müzik eğitimi alır. David Bowie ve Celine Dion ile çalışmalar yapar. İstanbul´a döndüğünde ise Atilla Şereftuğ ve Erdal Hüsnü Kızılçay gibi önemli müzisyenlerle çalışma olanağı bulur. Uyar, bu dönemi değerlendirirken, ?Dünya popunu ve doğru müzik yapmayı bu hocalarımdan öğrendim. Hele hele Erdal Hüsnü Kızılçay hocamın bendeki emeğini hiç unutamam? dedi.

Can müziğini de Erol Pekcan´dan öğrendiğini vurgulayan Uyar, ?İstanbul Gelişim Orkestrası?nın da kurucuları arasında yer aldı.

/resimler/2018-2/5/2010085329382.jpg

Saksafon, davul(bateri), trompet, gitar, basgitar, keman, kontrbas ve trombon çalan Uyar, hâlen İstanbul´da, ?Orkestra Active & Çisem? grubuyla birlikte müzik yapıyor.

Uyar, ülkemizde bugünkü müzik anlayışı hakkında da şu değerlendirmede bulundu:

?Müzikte kalite çok düştü. Yalnız müzik mi? Siyaset dahil birçok değer, ?Bileşik Kaplar´ örneği bozuldu. Bu olaya ?sosyo-ekonomik´ açıdan bakmak gerekir. Bir ülkenin kültür düzeyi neyse müziğinin de öyle olması doğal. Ancak bu anlayışın değişeceği konusundaki umudumu koruyorum. Nitekim değişimin ayak sesleri de duyuluyor artık.?

Bandırma´nın 1965´li müzik yıllarını özlediğinin altını çizen Uyar, ?Bandırma, müzisyen yetiştirme açısından da çok zengin bir kent. Bu arada, Dr. Beyza Seçkin ve Av. Gazanfer Seçkin´in oğulları olup, yıllarca klâsik müzik orkestralarının şefliğini yapan Nezihi Seçkin, bence ?Çağın Mozart´ı´ konumundaydı? değerlendirmesinde bulundu. Önder BALIKÇI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —