Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, gerçekleştirdiği basın toplantısında üniversitenin akademik performansından kalite süreçlerine, sağlık alanındaki başarılarından öğrenci projelerine ve devam eden altyapı yatırımlarına kadar birçok başlıkta önemli açıklamalarda bulundu.
Üniversitenin son yıllarda dikkat çekici bir ivme yakaladığını belirten Prof. Dr. Boz, elde edilen başarıların bilimsel üretkenlik, toplumsal katkı ve öğrenci odaklı yönetim anlayışının somut bir sonucu olduğunu ifade etti.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden Akademik, Bilimsel ve Altyapı Alanlarında Güçlü Yükseliş
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, son yıllarda eğitim, araştırma, bilimsel üretim, sağlık hizmetleri, spor altyapısı ve öğrenci odaklı projelerde kaydettiği dikkat çekici gelişmelerle kamuoyunun takdirini kazanmaya devam ediyor.
Üniversitenin son dönem performansına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, BANÜ’nün genç bir üniversite olmasına rağmen birçok alanda ölçülebilir ve sürdürülebilir başarılar elde ettiğini vurguladı.
Araştırma Performansında Dikkat Çekici Artış Üniversitenin araştırma ve proje kapasitesinde önemli bir ivme yakalandığını belirten Prof. Dr. Boz, son yıllarda:
• Proje başvurularında %88 artış sağlandığını,
• TÜBİTAK desteklerinde %156 büyüme elde edildiğini,
• Kamu–üniversite iş birliklerinde %236’lık yükseliş yaşandığını,
• Akademik yayınların %55’inin SSCI, AHCI, SCI ve SCI-Exp indekslerinde yer aldığını ifade etti.
Bu göstergelerin BANÜ’nün araştırma odaklı üniversite vizyonunun somut çıktıları olduğunu belirtti.
Akademisyenler Uluslararası Düzeyde Öne Çıkıyor.
Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve 2025 yılında açıklanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden 11 akademisyenin yer alması, üniversitenin bilimsel üretim gücünü uluslararası düzeyde tescilledi.
Öğrenci Memnuniyetinde Türkiye Genelinde Güçlü Başarı
BANÜ, TÜMA 2025 sonuçlarına göre:
• Yönetim ve işleyişten memnuniyette 13. sırada,
• Öğrenim deneyimi tatmin kârlığında 18. sırada,
• Akademik destek ve ilgi alanında 21. sırada,
• Devlet üniversiteleri genel memnuniyet sıralamasında 29. sırada yer aldı.
Kalite ve Akreditasyon Süreçlerinden Olumlu Geri Bildirimler 2025 yılı Ekim ve Kasım aylarında YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Heyeti ile birlikte Program Akreditasyonu Heyetleri; Manyas MYO, İİBF İktisat Bölümü, Ömer Seyfettin UBF Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü ile Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü akreditasyon süreçlerinden geçti. Heyetlerin tamamı, üniversitenin kurumsal işleyişi, akademik kalitesi ve gelişim hızından memnuniyetle ayrıldı.
Tıp Fakültesi ve Sağlık Alanında Önemli Başarılar
Henüz beş yıllık geçmişe sahip olan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2025 verilerine göre öğretim üyesi başına düşen yayın performansında Türkiye’deki 76 tıp fakültesi arasında 34. sıraya yükseldi.
Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Hizmetlerinde Güçlü Kapasitesiyle Öne Çıkıyor.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin sağlık alanındaki vizyonunun en somut yansımalarından biri olan Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi, güçlenen akademik kadrosu ve modern tıbbi altyapısıyla bölge halkına nitelikli sağlık hizmeti sunmaya devam ediyor. Akademisyen hekimlerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda envantere kazandırılan son teknoloji tıbbi cihazlarla birlikte hastanede, A grubu ameliyatlar dâhil olmak üzere yıllık 1.000’in üzerinde, toplamda ise 12.000’den fazla cerrahi işlem başarıyla gerçekleştirilmektedir.
Endoskopi ünitesinde ise aylık 200’ün üzerinde işlem yapılmaktadır.
Görüntüleme hizmetlerinde de yüksek bir kapasiteye ulaşan hastanede; yıllık yaklaşık 40 binMR, 55 bin BT ve 55 binden fazla ultrasonografi işlemi gerçekleştirilmektedir. Evde sağlık ve Yaşam Merkezleri kapsamında sunulan hizmetler de son dönemde önemli ölçüde genişletilmiş; ekip sayılarının artırılmasıyla birlikte son üç ayda kayıtlı hasta sayısı 1.000’in üzerine çıkarılmıştır. Bu kapsamda, evinden çıkamayan özellikle ileri yaş ve fiziki kısıtlılığı bulunan hastalara üst düzey sağlık hizmeti sunulmaktadır.
Uzman ve akademisyen hekim kadrosundaki artışın etkisiyle MHRS sistemi üzerinden randevu talebi bekleyen hasta sayısı da önemli ölçüde azalmış; 5.000’li seviyelerden 2.000’li rakamlara gerilemiştir. Asistan hekim kadrolarının da hizmet sürecine dâhil olmasıyla birlikte, önümüzdeki üç ay içerisinde bu sayının daha makul seviyelere düşmesi öngörülmektedir.
Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi:
• Tüm ilçe hastaneleri arasında organ naklinde Türkiye birincisi oldu,
• “Anne Dostu Hastane” unvanını almaya hak kazandı,
• İlk kapalı karaciğer ameliyatı niteliği taşıyan laparoskopik kist hidatik operasyonunu
başarıyla gerçekleştirdi.
Spor, Öğrenci Toplulukları ve Sosyal Yaşam BANÜ Spor Vadisi’nde yer alan tesislerin kullanım alanları ve erişilebilirliği genişletildi.
Fitness salonu, yüzme havuzu, kapalı spor salonları ve tenis kortları iç ve dış kullanıcılara daha esnek saatlerde hizmet vermeye başladı.
Üniversitede faaliyet gösteren 102 öğrenci topluluğu, ÜNİDES kapsamında büyük bir başarıya imza atarak 4 dönemde 32 projeyle yaklaşık 2 milyon 650 bin TL destek almaya hak kazandı.
Altyapı ve Tarihi Mekân Yatırımları
Merkezi Derslik Binası ve Merkezi Laboratuvar Binası projelerinin 2025 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanırken, Tarihi Pertevniyal Binası da yakın zamanda araştırma merkezleri ve koordinatörlüklerin faaliyet göstereceği, sağlık alanında hizmet verilecek yeni bir bilim ve üretim alanı olarak Bandırma halkının hizmetine sunulacak. “Bu Başarıyı Hep Birlikte Büyütüyoruz” Rektör Prof. Dr. İsmail Boz, üniversitenin elde ettiği tüm bu kazanımlarda akademik kadro, idari personel, öğrenciler ve paydaş kurumların katkısının büyük olduğunu belirterek, basın mensuplarının desteğinin bu başarıların kamuoyuna doğru şekilde aktarılmasında hayati öneme sahip olduğunu ifade etti.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü İsmail Boz, Vizyon açıklamaları ardından kent gündeminde yer bulan sorulara yanıt verdi.
Rektör İsmail Boz; “Çorba Dağıtımı Üzerinden Oluşturulan Suni Gündem” “Bir Bardak Çorbada Fırtına (!) Koparmak”
Üniversitemizde kısa süre (2024 Aralık-2025 Ocak – 2 ay) yürütülen çorba dağıtımı uygulamasının haklı ve zorunlu nedenlerle durdurulmasına rağmen, bazı çevrelerce konunun çarpıtılarak kamuoyuna yansıtılması üzerine açıklama yapılması gerekli görülmüştür.
Öncelikle belirtilmelidir ki üniversitemiz, öğrenci yararına yürütülen hiçbir uygulamayı keyfî gerekçelerle sonlandırmaz. Çorba dağıtımı, üniversite yönetiminden izin alınmaksızın başlatılmış olup, yapılan denetimlerde ciddi hijyen ihlalleri, sağlık riskleri ve düzensiz uygulamalar tespit edilmiştir.
Üniversitemiz, Sağlık Bakanlığı denetimlerinden tam puan alarak “Beslenme Dostu Üniversite” sertifikasına sahip bir kurumdur. Bu nedenle öğrenci sağlığını tehdit eden herhangi bir uygulamanın sürdürülmesine müsaade edilmesi mümkün değildir.
Denetimlerde:
• Hayvan pazarında kullanılan bir kabinde hijyen kurallarına aykırı biçimde dağıtım yapıldığı,
• Dağıtım alanlarının temiz olmadığı,
• Üründe sağlığa zararlı katkı maddeleri, özellikle MSG bulunduğuna yönelik güçlü şüpheler olduğu,
• Dağıtımın düzensizleştiği, ara tatil sonrası kabinin terk edildiği ve güvenlik riski oluşturduğu tespit edilmiştir.
Öğrencilerimizin aç ve açıkta olduğu iddiası tamamen yalan ve iftiradır. Devletimiz güçlüdür ve cömerttir.
Geleceğimizin teminatı, gözbebeğimiz öğrencilerimizi doyurmaya ve barındırmaya muktedirdir. Birilerinin bühtanları ve algı çalışmalarının aracı hâline getirilmeye çalışılan açıklamaların ise hukuk nezdinde takipçisi olacağız.
Eski belediye başkanlarımız zamanında kusursuz sunulan çorba hizmetinin sizin döneminizde niçin inkıtaya uğradığını tekrar düşünmenize ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ayrıca yaklaşık yedi-sekiz ay önce gerçekleşmiş bir konunun bugün gündeme getirilmesini de manidar buluyoruz.
Bu koşullar, öğrencilerimizin sağlığını doğrudan tehlikeye atan unsurlardır.
Üniversite yönetimi popülist yaklaşımlara prim vermez; yalnızca bilimsel veriler ve kamu yararı doğrultusunda karar alır. Bu nedenle dağıtım durdurulmuştur.
Bazı çevrelerin söz konusu kararı "tezgâh" şeklinde nitelendirmesi gerçek dışıdır ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik sorumsuz bir tutumdur.
Öğrencilerimizin “aç ve açıkta” olduğu yönündeki iddialar tamamen asılsızdır.
Devletimiz, evlatlarımızın beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılayacak güce sahiptir. Bu konuda yürütülen mesnetsiz söylemler hukuki olarak takip edilecektir.
Öte yandan öğrencilerimizin belediyeden beklediği ve kamuoyunun bilgisine sunulmasını istediği talepler şunlardır:
• Ücretsiz ve sıklaştırılmış kampüse ulaşım,
• Kent lokantasından ücretsiz yararlanma imkânı,
• Kültür gezileri için otobüs tahsisi,
• Kampüs çevresindeki başıboş köpeklerin belediye barınağına alınması,
• Bahar şenliklerinde konser desteği,
• Kampüs benzeri ücretsiz elektrik, doğalgaz ve su destekleri.
Üniversitemiz, sürecin dezenformasyona açık hale getirilmesini doğru bulmamakta olup, tüm kararlarında yalnızca öğrenci sağlığı, güvenliği ve yüksek standartlarda hizmet sunma ilkesini esas almaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
“Geçici Yapı Görünümlü Kalıcı İşgal Girişimine Karşı Kurumsal Tavrımız” Üniversitemiz arazisi üzerinde bazı yapılaşma girişimleriyle ilgili kamuoyunda yer alan iddialar üzerine, sürecin doğru anlaşılması için açıklama yapılması gerekmiştir.
2023 yılında Sayıştay talimatıyla kurulan Afet İşleri ve Risk Yönetimi Müdürlüğü, belediyenin kendi yerinden kendi kurumunun yerini satışa çıkardığı için malzeme depolamak amacıyla üniversitemizle geçici nitelikte bir protokol yapmıştır.
Bu protokol, sadece afet durumlarında kullanılacak 2-3 konteynerlik malzemenin geçici olarak yerleştirilmesine izin vermektedir.
Ancak yapılan saha incelemelerinde ve ilerleyen süreçte belediyenin:
• Belirsiz bir süre için konteyner yerine yarı-kalıcı nitelikte binaları inşa etmeyi planladığı,
• Üniversite kampüsü içine izinsiz girişimlerde bulunduğu,
• Tel örgülerle çevrili, belediyeye ait “münhasır bir alan” oluşturmaya kalkıştığı,
• Yapıların geçici olmaktan çıkarak kalıcı tesislere dönüşme riski taşıdığı tespit edilmiştir.
Bu girişimler: • Protokole açıkça aykırıdır,
• Üniversitemizin mülkiyet haklarını ihlal etmektedir,
• Kampüs güvenliği ve planlamasını tehdit etmektedir. Üniversite kampüsü üzerinde hiçbir kurumun kalıcı, yetkisiz veya özerk bir yapı alanı oluşturmasına izin verilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle üniversitemiz, protokolü tek taraflı olarak feshetmiş ve izinsiz yapılaşma girişimini derhal durdurma kararı almıştır.
Bu karar hem hukuki zorunluluklara hem de üniversite mülkiyetini koruma gerekliliğine dayanan tamamen meşru bir işlemdir. Bazı çevrelerin süreci çarpıtarak farklı anlamlar yüklemeye çalışması gerçeği değiştirmez.
Üniversitemiz, dün olduğu gibi bugün de kampüs bütünlüğünü, hukuki çerçeveyi ve kamu yararını kararlılıkla korumaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla sunulur.
“Mağduriyet Algısı Üzerinden Manipülasyon”
“Mağdurum Tiyatrosu” Son günlerde bazı siyasi çevrelerce üniversitemiz hakkında kasıtlı biçimde dolaşıma sokulan çarpıtılmış iddialar nedeniyle, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına açıklama yapılması zorunlu hâle gelmiştir.
Uzman Doktor Atama Sürecine İlişkin Gerçekler Üniversitemiz Tıp Fakültesi ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde ihtiyaç doğrultusunda planlanan ortopedi uzmanı istihdamı, ilgili mevzuat ve akademik süreçlere tam uyum içinde yürütülmüştür.
Atama öncesi jüri değerlendirmeleri ve tüm hazırlıklar hukuka uygun şekilde tamamlanmış, ilgili hekim göreve başlama koşulları konusunda ayrıntılı biçimde bilgilendirilmiştir.
Buna rağmen hekim, yaklaşık altı ay boyunca hiçbir hukuki dayanağı olmayan gerekçeler öne sürerek göreve başlamayı sistematik şekilde geciktirmiş; üniversitemizin defalarca yaptığı çağrılara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemiştir.
Bu süreçte bir akademik yarıyıl boyunca çok ihtiyaç duyulan hem eğitim faaliyetleri hem de acil sağlık hizmetleri aksatılmıştır. Söz konusu davranış, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve akademik istihdam mevzuatına açıkça aykırıdır.
Bu nedenle atama süreci hukuka uygun biçimde iptal edilmiştir. Buna karşın hekim ve babası, sürecin kendi kusurları sonucu ortaya çıktığı gerçeğini gizleyerek, kamuoyunu yanıltmaya yönelik ithamlarda bulunmuşlardır. Bu iddiaların hiçbirinin hukuki karşılığı yoktur.
Mahkeme tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı doğrultusunda üniversitemiz derhal harekete geçmiş; kararın tebliğinden itibaren 30 günlük yasal süre içinde atamayı gerçekleştirmiş ve göreve başlaması için Tebligat Kanunu’na uygun iki ayrı resmi tebligat göndermiştir.
Ancak hekim: • Mernis adresine ve muhtarlık aracılığıyla yapılan tebligatları almaktan kaçınmış,
• Süreci bilerek tıkamış, Tebligatları almamak kişinin kendi tercihidir ve hukuki olarak kişinin sorumluluğundadır.
Üniversitemiz mahkeme kararını eksiksiz uygulamıştır. Buna rağmen mağduriyet iddiasında bulunmak açık bir manipülasyondur.
Kurumsal Tavrımız Üniversitemiz hiçbir kişiyi hedef almamış; süreç tümüyle şu ilkeler doğrultusunda yürütülmüştür:
• Hukuka tam uyum
• Kamu yararını koruma
• Kurumsal disiplin ve düzenin sürdürülmesi
• Sorumlulukların yerine getirilmesi Kamuoyuna yansıyan iddialar, belgelerle sabit gerçeklerin tersyüz edilmesi çabasından ibarettir.
Üniversitemiz:
• Atama sürecini mevzuata uygun biçimde durdurmuş,
• Mahkeme kararını derhal uygulamış,
• Tüm resmi tebligatları zamanında ve eksiksiz yapmıştır. Tebligat almaktan kaçınan ve göreve başlamayan kişinin “mağduriyet” söylemleri gerçek dışıdır.
Üniversitemiz, tüm uygulamalarında olduğu gibi bu süreçte de şeffaflık, hukuka bağlılık ve kurumsal disiplin ilkesinden taviz vermeden hareket etmeyi sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
