İlk tören, cumhuriyet alanında, Atatürk anıtına çelenk sunma olarak gerçekleşti. Kaymakam Engin Aksakal, Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Esat Çetin ve Belediye Başkanı Dursun Mirza, anıta çelenk koydular.
Buradaki törende Bandırma 6. Ana Jet Üssü’ne bağlı F-16 uçakları selâmlama uçuşu gerçekleştirdiler.
İkinci tören Cumhuriyet Caddesi’ndeydi.
Buradaki tören, Kaymakam Aksakal, Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Çetin ve Belediye Başkanı Mirza’nın, tören aracı içinde katılanların bayramını kutlamaları ile başladı.
BAŞKAN MİRZA KONUŞUYOR
Günün anlam ve önemini vurgulayan ilk konuşmayı Belediye Başkanı Dursun Mirza yaptı.
Konuşmasına Bandırma için 17 Eylül tarihinin sadece bir gün değil, Bandırma açısından bir dönüm noktası olduğunu belirterek başlayan Mirza, şunları söyledi:
"Değerli hemşerilerim;
17 Eylül, Bandırma’nın tarihinde sadece bir gün değil, bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu tarih, işgalin karanlığından özgürlüğün aydınlığına kavuştuğumuz, umutsuzluktan onurlu bir geleceğe yürüdüğümüz gündür.
Kurtuluş; acıları sevince, esareti özgürlüğe, karanlığı aydınlığa dönüştürmenin adıdır.
Kurtuluş 19 Mayıs’tır, Bandırma Vapuru ’dur.
Kurtuluş Erzurum’dur, Sivas’tır.
Kurtuluş İnönü’dür, Sakarya’dır, Dumlupınar’dır, 30 Ağustos’tur.
Ve elbette Kurtuluş, 17 Eylül Bandırma’dır.
Kurtuluş Cumhuriyet’tir. Kurtuluş Mustafa Kemal’dir.
Değerli Bandırmalılar; işgal yıllarında bu kent büyük acılar yaşadı. Komşuluk ettiğimiz Rumlar ve Ermeniler birden bize düşman kesildi. Kentimiz Yunan bayraklarıyla donatıldı. O günleri yazar İlhan Selçuk, Yüzbaşı Selahattin romanında anlatır. Bandırma’ya gelen askerlerimiz şehrin her yanında Yunan bayraklarını, Venizelos resimlerini görünce derin bir acıya gömülmüştü.
Ama kahramanlarımız susmadı. Bekir Sami Bey, 22 Mayıs 1919 sabahı, Yunan bayraklarının indirilmesini emretti. Aynı gün Haydar Çavuş Camii’nde toplanan halka şöyle seslendi:
“Bugün devlet de sizsiniz, hükümet de sizsiniz! Ya düşmanları öldüreceğiz, bu vatan bize kalacak; ya da biz öleceğiz ve bu vatanı alanlar burada tek bir Türk bulamayacak! Her yabancı bayrak düşmandır; yakın, yırtın!”
İşte Bandırma’nın kurtuluş mücadelesi böyle başladı.
Fakat 2 Temmuz 1920’de şehrimiz yeniden işgal edildi. Bandırma zulmü, işbirlikçilerin ihanetini, yakılan evleri, göçe zorlanan insanları gördü. Altı bin haneden beş bini kül oldu. Çınarlı Mahallesi dâhil yalnızca bin hane ayakta kaldı.
O günleri hemşerimiz Emin Bülent Volkan şöyle anlatır:
“Yunan ordusu 30 Ağustos’taki yenilgiden sonra Bandırma’da sebepsiz yere kahvelerden, sokaklardan adam toplamaya başladı. Körfez harp gemileriyle dolmuştu. Erkekler silah zoruyla toplandı, aileler ekmek ve su taşıdı. 16 Eylül’e kadar süren esaretin ardından top sesleri şehri sarstı. Bandırma artık bir harp yeri olmuştu. Ve bir gün büyük yangın başladı… Gökyüzü kıpkızıl oldu, her taraf yandı.”
Haydar Çavuş Camii’ne kapatılan üç bin kişi, bir Müslümanın uyarısıyla kapıları kırarak dışarı atladı. Dakikalar sonra cami büyük bir patlamayla havaya uçuruldu. Bu zulmün ortasında Bandırma, bir sabah kahraman ordumuzun süvarilerini gördü. Mustafa Kemal Paşa’nın selamıyla şehre giren askerlerimiz “Yaşasın!” sesleriyle karşılandı.
Ancak bu özgürlük kolay gelmedi. Ay Yıldız Tepe’de 61. Alay Komutanı Yarbay Vecihi Bey, Binbaşı Süleyman Bey ve 80 kahramanımız şehit düştü. Bugün isimleri bir okulda, bir caddede ve gönüllerimizde yaşıyor. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Sevgili Bandırmalılar; Bandırma Vapuruyla Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcına adını yazdıran bu kent, 17 Eylül 1922’de atılan son kurşunlarla da zafere noktayı koydu. O yüzden 17 Eylül, bizim için sadece bir kurtuluş günü değil; aynı zamanda Cumhuriyetimizin, Atatürk’ün mirasının en büyük sembolüdür.
Bu vatan kolay kurtulmadı, bu Cumhuriyet kolay kurulmadı. Hepimiz bu emanete sahip çıkmak zorundayız. Bugün de Cumhuriyetimize saldıranlar, milletimizi bölmek isteyenler vardır. Ama nasıl ki 103 yıl önce işgali yırtıp attıysak, bugün de birlik ve beraberlik içinde her türlü oyunu boşa çıkaracak; Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacağız.
Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor; Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şükranlarımı sunuyorum.
Kurtuluş Günümüz kutlu olsun.
Yaşasın 17 Eylül!
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!"
KAYMAKAM AKSAKAL KONUŞUYOR
Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, 17 Eylül’ün, Bandırma için gurur günü olduğuna dikkati çekerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“17 Eylül, aynı zamanda özgürlüğe ve bağımsızlığa sevdalı Türk Milleti’nin gurur günüdür. İstiklal Savaşı’nın son kurşunları Bandırma’da atıldı. Bandırma, her alanda güçlenerek büyüyecektir. Türkiye de, millî birlik ve beraberlik içinde ilerlemesini sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.”
Ardından, Bandırma Anadolu Lisesi öğrencileri Ecrin Yalçın ve Kuzey Toprak Dede şiirler okudular.
Daha sonra Bandırma Belediyesi halk oyunları ekibi “Zeybek” oyunlarını sergiledi.
Ardından, Balıkesir Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi” bandosu eşliğinde tören geçişi gerçekleşerek, program sona erdi.
Törenlerde, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Erçakar ve Bandırma Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Olgun Kurt da hazır bulundu.
Bu programın ardından, Ayyıldıztepe’deki “Son Kurşun Anıtı”nda tören düzenlendi. ÖNDER BALIKÇI