Anne sütünün etkisi

Anne sütünün etkisi

YETERİNCE ANNE SÜTÜ ALMAYAN ÇOCUKLARDA KABIZLIK RİSKİ ARTIYOR ANNE ve BABADAKİ KABIZLIK ÇOCUKLARI DA ETKİLİYOR

ANNE SÜTÜYLE BESLE PİŞİKTEN KORU

Bebeklerde pişik sorunu, özellikle sıcak havalarda sıklıkla ortaya çıkarken, anneler farklı önlemler ve kremlerle bu derde çare arıyor. Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Handan Yaşar da anne sütü ile beslenen bebeklerde hazır gıda ya da inek sütü ile beslenen çocuklara göre pişik sorunun daha az görüldüğünü belirterek, önemli bilgiler paylaştı.

Pişik; tıbbi tabiriyle ?Bez (diaper) dermatit?, çocuk bezinin temas ettiği bölgede gelişen ve en sık görülen deri hastalığıdır. Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Handan Yaşar, bebeklerin %7-35´inde ve genellikle de 8 ila 12. aylarda ortaya çıktığını anlatarak, belirtileri, önlemi ve tedavi yöntemleri hakkında şunları dile getirdi;

TEMİZLEME BEZİ TAHRİŞİ ARTIRIR

Pişik oluşmasındaki en önemli etmen, çocuk bezinin kapatıcı yapısı dolayısıyla derinin nemli-ıslak bezlerle uzun süre teması ve buna bağlı aşırı nemlenmesidir. Suyla aşırı yüklenen derinin üst katmanı, koruyucu (bariyer) işlevini yitirmekte ve tahriş edici etmenlerin etkisine engel olamamaktadır. İdrarda bulunan maddeler, dışkıda bulunan bazı enzimler, safra tuzları ve diğer maddeler, temizleme bezleri ve ağızdan alınıp bağırsaklardan atılan ilaçlar bu zemin üzerinde kolayca tahrişe neden olabilir.

TALK PUDRA KORUMUYOR

Bebek dışkısındaki proteaz ve lipazların deri için en önemli tahriş ediciler olduğu gösterilmiştir. Bu enzimlere uzun süre ve kapalı ortamlarda maruz kalındığında, deride şiddetli kızarıklık ve deri bütünlüğünde bozulma tespit edilmiştir. Pişik, anne sütü ile beslenen çocuklarda, hazır gıda ya da inek sütüyle beslenenlerden daha az görülür. İnek sütüyle beslenen çocuklarda dışkıda çok sayıda üreaz pozitif bakteri bulunduğundan, pişik gelişme riski artmaktadır. Dışkılama sayısı yükseldikçe pişik görülme oranı da artmaktadır, bu nedenle ishal durumlarında pişik daha sık olur. Bebeğin antibiyotik kullanması ya da anne sütü ile beslenen bebeklerde annenin antibiyotik kullanması durumunda pişik daha sık görülür. Deri bakımı uygun şekilde yapılmadığında, bebeğin derisi pişik için uygun hale gelir. Bebeğin altını sıvı sabunlarla temizlemek, çocuk bezini sık değiştirmemek, talk pudrası kullanmak gibi yanlış uygulamalar sonucu pişik gelişmesi kaçınılmazdır.

BEZİ SIK DEĞİŞTİR, ILIK SU İLE TEMİZLE?

Pişik tedavisinin en önemli iki amacı; hasarlanmış derinin iyileşmesini hızlandırmak ve tekrarlamaları önlemektir. İdrar ya da dışkının iritasyona yol açması için gereken temas süresi tam olarak bilinmemektedir, ancak bezin idrar ya da dışkılamadan hemen sonra değiştirilmesi riski azaltır. Pişik riskini en aza indirmek için yapmanız gerekenler ise şöyledir;

Çocuk bezi yeni doğan döneminde her saat, bebeklik döneminde ise 3-4 saatte bir değiştirilmelidir.

10-12 saatlik gece uykusu olan bir bebeğin bezi gece boyunca en az bir kez değiştirilmelidir.

Çocuk bezlerinin deriye sıkıca yapışmasını önlemek için uygun bedende ya da bir beden büyük bez kullanılmalıdır. Bu sayede bezin iç kısmı ve içeriğinin deriye daha az temas etmesi sağlanabilir.

Bebek mümkünse belli sürelerle bezlenmemeli ve bölge derisinin kuruması ve havalanması sağlanmalıdır.

Bez değiştirme sırasında bölge yalnızca ılık suyla hafifçe temizlenmelidir.

Hafif pişik tedavisinde ve önlenmesinde çinko oksit, dimetikon, lanolin, petrolatum gibi topikal bariyer kremler kullanılabilir. Bu ajanlar bez her değiştirildiğinde kullanılmalıdır. Bu şekilde derinin hasarlanması ve enfeksiyonu önlenmiş olur.

Daha ileri evredeki pişiklerde hafif etkili topical steroidler kısa süreli kullanılabilir. Eğer pişik bölgesinde bakteriyel veya fungal (mantar) enfeksiyonu varsa bunlara yönelik topikal tedavi uygulanmalıdır.

TEDAVİYİ DOKTOR TAVSİYESİ İLE YAPIN!

Ülkemizde pişik, genellikle hastalık olarak kabul edilmemekte ve aileler doktora danışmaksızın çeşitli uygulamalar yapmaktadırlar. Literatürde pişik tedavisi için kına uygulanması sonucu hemolitik anemi ve akut böbrek yetmezliği geliştiren bir vaka bildirilmiştir. Aileler bu tür uygulamalardan kaçınması konusunda uyarılmalıdır. Bebeklerin temizlenme şekli ve bezin değiştirilme sıklığı öğrenilmeli, kullanılan sabunlar, bakım ürünleri temizleme bezleri konusunda bilgi sahibi olunmalıdır. Bebeğin dışkılama biçimi ve sıklığı diyetle ilişkili olabileceğinden, hastanın beslenme alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Bu hususlara dikkat edilmeden tedavi edilen hastalarda nüksler kaçınılmazdır.

Tedavi sonrası kabızlık tamamen geçmeyebilir!

Her kabızlık rahatsızlığının tamamen düzelemeyebileceğine vurgu yapan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mevlit Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: ? Ne yazık ki her kabız hastası normal kaka yapma ritmine ulaşamayabilir. Çünkü kabızlığa neden olabilecek ve tedavisi gerçekten çok zor olan pek çok hastalık vardır. Özellikle anne-babada da kabızlık varsa çocuklar da bu sıkıntıyı çekebilmektedir. Bu hastaların bir kısmı büyüdükçe pelvik kaslar ve karın içi basıncını iyi kullanarak kaka yapmayı daha düzenli hale getirebilir. Ancak bunların iyi takip edilerek, tanı ve tedavi konusunda gerçekten her şeyin yapıldığından emin olmak gerekir.?

Emsey Hospital Hakkında

Dünya standartlarında kaliteli sağlık hizmetini multidisipliner hasta bakımı yaklaşımıyla buluşturan EmseyHospital, 2012 yılından bu yana alanında uzman hekimleri ve tecrübeli sağlık profesyonelleri ile hizmet vermektedir. Uluslararası JCI Akreditasyon (JointCommission International) belgesine sahip olan hastane, sağlık turizmiyle de dikkat çekmektedir. Hasta güvenliği odaklı dizayn edilmiş 33 bin m² kapalı alan üzerine kurulu hastane kompleksinin içinde; 254 yatak kapasitesi, 9 ameliyathane, normal doğum salonu, suda doğum odası, tam donanımlı ileri teknoloji tanı ve tedavi üniteleri bulunmaktadır.

Emsey Hospital hakkında daha detaylı bilgi almak için www.emseyhospital.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

ANNE SÜTÜ ALMAYAN ÇOCUKLARDA KABIZLIK RİSKİ ARTIYOR ANNE ve BABADAKİ KABIZLIK ÇOCUKLARI DA ETKİLİYOR

Sık rastlanan bir şikâyet olan kabızlık, çocukların yaklaşık %30´unda görülen hastalık. Zamanla düzelir düşüncesiyle çocuklarda kabızlık tedavisinin ertelenmesi, makatta yara ve kanama, hatta büyüme gelişiminde duraksama gibi komplikasyonlara neden olabiliyor

Çocuklar arasında kaka yapma alışkanlığı farklılık gösterebiliyor. Ancak normal gibi görünen farklılıklar bazen büyük bir rahatsızlığın habercisi olabiliyor. İşte bu nedenle çocuklarda kaka yapma alışkanlığının normal olup olmadığının belirlenmesi çok önemlidir. Emsey Hospital´dan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mevlit Korkmaz, kabızlığın çocuklarda sık rastlanan bir rahatsızlık olduğunu belirterek, normal gibi görülen ve zamanla düzelir düşüncesiyle tedavisi ertelenen bu rahatsızlığın, erken tedavi edilmemesi durumunda makatta yara ve kanama, kaka tutma, kaka kaçırma, hatta büyüme gelişmede duraksama gibi komplikasyonlara neden olabildiğini belirtti.

Çocuklarda kabızlığın birden fazla nedeni var

Kabızlık başlangıcını çok çeşitli nedenlerle olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Mevlit Korkmaz, ?Küçük çocuklarda, yeterince anne sütü alamama ve mama ile beslenme, ek gıdaya başlama, anüs çevresi pişik ve abse gelişmesi, geçirilen enfeksiyonlar kabızlık nedeni olabilir. Daha büyük çocuklarda ise oyuna dalıp kaka tutma, okulda veya kreşte kakasını yapamama, kuru ve lifsiz gıda tüketimi nedenler arasındadır.? Şeklinde konuştu. Haftada 3 ya da daha az kaka yapma, tuvalet eğitimi sonrası haftada en az bir defa kaka kaçırma, ağrılı ya da sert kaka yapma, kaka tutma, büyük çaplı kaka yapma gibi şikâyetlerin kabızlık belirtisi olabileceğini söyleyen Korkmaz, zamanında etkili bir tedavi yapılmaması durumunda problemin katlanarak büyüdüğünü ve neden olduğu komplikasyonlarla tedavinin hem uzun, hem de çok zor hale gelebileceğini ifade etti.

Tedavi sonrası kabızlık tamamen geçmeyebilir!

Her kabızlık rahatsızlığının tamamen düzelemeyebileceğine vurgu yapan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mevlit Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: ? Ne yazık ki her kabız hastası normal kaka yapma ritmine ulaşamayabilir. Çünkü kabızlığa neden olabilecek ve tedavisi gerçekten çok zor olan pek çok hastalık vardır. Özellikle anne-babada da kabızlık varsa çocuklar da bu sıkıntıyı çekebilmektedir. Bu hastaların bir kısmı büyüdükçe pelvik kaslar ve karın içi basıncını iyi kullanarak kaka yapmayı daha düzenli hale getirebilir. Ancak bunların iyi takip edilerek, tanı ve tedavi konusunda gerçekten her şeyin yapıldığından emin olmak gerekir.?

Emsey Hospital Hakkında

Dünya standartlarında kaliteli sağlık hizmetini multidisipliner hasta bakımı yaklaşımıyla buluşturan Emsey Hospital, 2012 yılından bu yana alanında uzman hekimleri ve tecrübeli sağlık profesyonelleri ile hizmet vermektedir. Uluslararası JCI Akreditasyon (JointCommission International) belgesine sahip olan hastane, sağlık turizmiyle de dikkat çekmektedir. Hasta güvenliği odaklı dizayn edilmiş 33 bin m² kapalı alan üzerine kurulu hastane kompleksinin içinde; 254 yatak kapasitesi, 9 ameliyathane, normal doğum salonu, suda doğum odası, tam donanımlı ileri teknoloji tanı ve tedavi üniteleri bulunmaktadır.

Çocukların Uyku Sorununa Altın Öneriler

Bebeklik, erken çocukluk, okul çağı ve ergenlik dönemlerinin tümünde uyku sorunlarına sık rastlanılmaktadır. Okul öncesi çocukların yaklaşık %25-50 sinde çeşitli uyku sorunları tanımlanırken okul çağı çocuklarının ve ergenlerin yaklaşık %20-30 unda uyku bozukluğu denilebilecek düzeyde sorun yaşadığı bildirilmektedir. Sağlam çocuk kontrollerinde çocuk doktorlarının bu yaş grubunda en çok karşılaştıkları problemdir.

Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, ?´Sağlam çocuk kontrollerinde çocuk doktorlarının bu yaş grubunda en çok karşılaştıkları problemdir. Uykunun çocukların büyüme ve gelişiminde önemli etkisinin olduğu bilinmektedir. Tedavi edilmediğinde uyku sorunları yıllarca sürmekte, yeterli uyku düzenini sağlayamamış bu çocuklar ruhsal bilişsel ve sosyal becerilerinde zorlanmalar yaşamaktadır´´ dedi.

Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, iyi uykuya yönelik önerilerde bulundu.

Bebeğin uyku döngüleri, süresi ve kendi kendine uyumasının önemi ve yöntemi,

Bebeğin giyeceklerinin, yatak ve battaniyesinin yünden yapılmış olması,

Yatağının korunaklı olması,

Bebeği yatağına uyanık halde bırakılması ve kendi kendine uyumayı öğrenmesinin sağlanması,

Bebeğin sallanma, emme gibi bir aracı kullanmadan uyumayı öğrenmesi,

Uyuduktan sonra yerinin değiştirilmemesi,

Bebek yatağa bırakılırken sevdiği bir nesne (ayıcık, bebek, tülbent, battaniye gibi) ile beraber uyumasına izin verilmesi,

Uyku saatlerinin aile tarafından belirlenmesi ve ödün verilmemesi,

Uyku saatleri konusunda ailenin kararlı olması ve çocuklara uygun sınırlar koyması,

Uykudan önce sakin ve aile ile beraberce zaman geçirilebilecek etkinlikler, uyku törenleri (masal anlatmak, ninni söylemek gibi) düzenlenmesi,

Yatağa aç olarak yatırılmaması, hafif ve onu tok tutacak yiyecek veya içecek verilmesi,

Gece uyarıcı özelliği olan besinlerden uzak tutulması (kahve, çay, çikolata),

Odasının çok karanlık olmamasına, ortamın nem ve ısısının (18?C) yeterli olmasına, odanın havalandırılmasına ve odada sigara içilmemesine özen gösterilmesi,

Bebek yatağında elektrikli battaniye veya sıcak su torbası kullanılmaması,

Direkt güneş ışığı altında veya ateş ya da ısıtıcı yanında uyutulmaması.

Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferit Durankuş, davranış tedavisi konusunda bilgiler verdi.

Genellikle gece uyanmaları sırasında bebeğin ağlamasına yanıt olarak, anne-babanın çocuğun yanında bulunması onun endişesini azaltır. Çocuğun ağlamasına yanıt olarak, onun yanında bulunma süresinin gittikçe uzatılması önerilmektedir (Duyarsızlaştırma). Uyku öncesi yaşantıyı düzenlemeye yönelik uyku öncesi ilişkilerin değiştirilmesi amaçlanır. Okuma, şarkı söyleme, sakin olarak oyun oynama gibi bireyselleştirilmiş yatak alışkanlıkları ve anne-baba, çocuk uyandığında yatakta kalmasını teşvik etmelidir.

Bunu anne-baba çocuğun yatağının yanında oturarak, ona dokunarak veya yanına uzanarak yapabilir. Yatma zamanında ayrılık sorunu çözülürse, geceleri uyanma sorunu da büyük olasılıkla kaybolacaktır.