Atatürkçü Düşünde derneği ADD Bandırma şubesi yaptığı yazılı kutlama mesajında 19 Mayıs 1919'un Milli Mücadenin 102 yıl önce hürriyet'e susamış Türk Milletinin doğum günü olduğu açıklamasında bulundu;
Ateşin ve ihanetin çemberindeki Türk Milleti’nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde aydınlık günlere doğru yürüyüşünün, başladığı gündür 19 Mayıs...
19 Mayıs; ulusumuzun kaderini kendi iradesiyle değiştirerek yeniden yazdığı, eşsiz bir destanın başlangıcıdır.
Saltanatın ve hilafetin ülkeyi sürüklediği uçurumdan, yok olma eşiğinden emperyalist planları bozarak tarihin çöplüğüne attığı gündür 19 Mayıs...
19 Mayıs 1989, 19 Mayıs 1919’un ruhunu, felsefesini ve stratejisini benimseyen aydınlarca Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kuruluş günüdür...
Büyük Atatürk’ün öncülüğünde emperyalizmi yenilgiye uğratarak gerçekleştirilen Cumhuriyet Devrimi’ni, devrimin temelini oluşturan Atatürk İlkelerini, Atatürkçü Düşünce Sistemini toplum yaşamında yeniden egemen kılmak amacıyla kurulan derneğimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin karşısındaki her türlü yapılanmaya karşı mücadelesinde şehitler vererek 32 onurlu yılı geride bırakırken, devrim şehitlerimiz Kurucu Başkanımız Prof.Dr. Muammer AKSOY, Kurucumuz Doç.Dr. Bahriye ÜÇOK, Genel Başkan Yardımcımız Prof.Dr. Ahmet Taner KIŞLALI, Üyemiz Necip HABLEMİTOĞLU ve örgüt emekçimiz Şükrü DEMİRKÜREK’i bir kez daha saygı, özlem ve minnetle anıyoruz...
Büyük Türk Milleti;
Ülkemiz bugün yeniden, 102 yıl önce kıyısından döndüğümüz uçuruma hızla sürüklenmektedir. O gün ulusça tarihin çöplüğüne attığımız emperyalist planlar, bugün işbirlikçileri eliyle yine sahnededir.
Kurtuluş için, Atatürk Cumhuriyeti’nden yana olan tüm siyasi partilerin, kişi ve kurumların seslerini daha da yükseltmelerinden, 1919 ruhuyla onurlu ve kararlı bir duruşu milletçe sergilemekten başka çare kalmamıştır.
Milletçe birlik olduğumuzda; emperyalist, kapitalist saldırılara karşı koymayan hatta kişisel çıkarlarını, emperyalist devletlerin çıkarlarıyla birleştiren iktidar sahipleri, başta Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, demokrasimize, dilimize, kültürümüze yönelik saldırılarında, varmak istedikleri sonuca ulaşamayacaktır.
“Yeni Anayasa” yapmayı dillendiren iktidarın amacının, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ne ayak bağı olan, demokrasinin, laikliğin ve Cumhuriyetin temeli niteliğindeki maddelerden kurtulmak, “Devrim Yasaları”nı tamamen ortadan kaldırmak, Demokratik Parlamenter rejimi sonlandırmak olduğunun farkındayız.
Yolsuzluk ve hukuksuzluğu kendilerine ilke edinenlerin, ülke ekonomisini şahsi varlıkları gibi yöneterek yoksulluğa terk ettikleri geniş halk kitleleri, işsizler ve her geçen gün büyüyen açlar ordusu, artık uyanmıştır. Anketler bunu göstermektedir. Korkularının sebebi budur.
İşte bu şartlar altında, 102 yıldır unutmadığımız söz, yeniden ete kemiğe bürünecek ve “Milletin istiklalini yine milletin kararlılığı ve inancı kurtaracaktır.”
Kararlıyız, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, yolumuza “Atatürk Cumhuriyeti” olarak devam edeceğiz.
İktidarın; baskılarla, yasaklarla ve hatta şiddetle bizleri terbiye (!) etme çabaları sonuç vermeyecektir.
Bu iktidara dayanak olan, işbirliği yapan tüm siyasi partileri, varlıklarını Cumhuriyet Rejimine, parlamenter sisteme borçlu olduklarını hatırlamaya davet ediyor, Gazi Meclisin itibarını iade etmeleri ve egemenliği tek adamdan alıp gerçek sahiplerine geri vermeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Büyük Türk Milleti
Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan çıkmasının tek yolu, bir an önce demokratik parlamenter rejime dönülmesidir. Bu hepimiz için yaşamsal bir zorunluluktur. Her bir yurtseverin hak ve demokrasi mücadelesine katılması, tek adam rejiminden kurtulma doğrultusunda çaba harcaması yurttaşlık sorumluluğu, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kurtuluş Savaşı Şehitleri’ne borcudur.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak diyoruz ki:
Biz; gücümüzü, mücadele kararlılığımızı, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten, Atatürkçü Düşünce Sistemine olan inancımızdan almaktayız. Bu düşünceyi her daim paylaştığımız genç nüfusumuzla dünden daha güçlüyüz.
Atatürk’ün “Gençliğe Sesleniş” ile, “Cumhuriyetin sahibi” kıldığı gençlerimiz, geleceklerini karartan, umutlarına darbe vuranlara karşı demokratik ve yasal zeminde yanıt vereceklerdir. Bu yanıt, Başöğretmenleri Mustafa Kemal’in onlara öğrettiği gibi olacaktır: “Geldikleri gibi giderler!”
Genci, yaşlısı, kadını, erkeği, köylüsü kentlisi, işçisi, çiftçisi, aydını, sanatçısı ve bilim insanlarıyla dönmemek üzere yola çıkan ve yorulmak bilmeyen yurtseverlerden oluşan üyelerimiz ve Anadolu’nun çoban ateşleri şubelerimizle yurdun her köşesinde mücadelemizi sürdürmekteyiz. Bu düşünce ve azimle şartlar ne olursa olsun, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürümekten bir an bile geri durmayacağız.
Tüm kadrolarımızla bir kez daha and içeriz.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!