Melisa GÖNEN-GENÇ KALEM


Zeytinlikler, Madencilik ve Sessiz Kalanlar

Zeytinlikler, Madencilik ve Sessiz Kalanlar


    Bir yanda toprak bir yanda madencilik faaliyetleri…

Güvenli ve temiz toprağa erişim insan faaliyetleri nedeniyle gün geçtikçe zorlaşırken; iklim krizinin görünen etkileri madencilik faaliyetlerinden vazgeçmeyi zorunlu kılıyor.

İnsanlığın karşısındaysa iki seçenek var: Yaşamın devamlılığı için  toprağı ve suyu koruyarak ekosistemlerin dengesini sürdürmeye çalışmak ya da kapitalistlerin karlarını arttırması için elzem olan talan faaliyetlerinin sürdürülmesine göz yumarak ekolojik krizlerle yüzleşmek.

Bu bir gerçek olarak burada dursun.  Şimdi biz,  yürürlükte olan “Zeytincilik Kanunu”na rağmen çıkarılan ve normlar hiyerarşisine uygun olmayan hukuksuz bir yönetmelikten söz edelim.

Bu yönetmelik, 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi ve zeytinliklerin maden sahasına dönüştürülmesi imkânını ortaya çıkardı.

Bu, asırlık zeytin ağaçlarının bağlı olduğu topraktan kopartılması ve zeytinliklerin maden şirketlerince ruhsatlı maden sahalarına dönüştürülebilmesi,

Ölmez ağaç diye bilinen zeytin ağaçlarını öldürme teşebbüsüne girişilmesi,

Zaten yüksek maliyetler nedeniyle zor şartlarda üretim yapan zeytin emekçilerinin geçim kaynaklarının ellerinden alınması,

Zeytinliklerde yaşayan ve ekosistemde üzerine düşeni yaparak yaşamı sürdüren her bir varlığın tehdit edilmesi, demekti.

Yönetmelik 1 Mart 2022 tarihinde Resmi gazetede yayımlandığında yukarıda sıraladığım çıkarımları yapmak zor olmadı.

Doğanın bütünlüğünün bu bütünlüğün içindeki canlı ve cansız varlıkların savunulması koşuluna bağlı olduğunu bilen vatandaşlar,

İklim kriziyle mücadeleye aykırı faaliyetlere ses yükselten dernekler, avukatlar, gazeteciler…

Yönetmeliği okuyan binlerce insan medyada tepkilerini gösterdi. Yönetmelik iptali için binlerceimza toplandı. Davalar açıldı.

Ancak yıllarca zeytinliklerin varlığı ve çiftçinin emeği ile kârını büyüten, her fırsatta “dünyanın en büyüğü” olmakla övünen, bölgemizde de faaliyet gösteren Marmarabirlik, yönetmeliğe karşı herhangi bir basın açıklaması yapmadı.

“Bölgemizdeki zeytinliklerden yıllarca ürün elde eden ve markasını büyüten Marmarabirlik, tüm ülkedeki zeytinlikleri tehdit eden bu yönetmeliğe karşı nasıl olur da ses yükseltmez?”

“Kazancını, “büyüklüğünü”, markasını borçlu olduğu zeytin ağacını nasıl savunmaz?” diye sordum.

Ancak bu, yönetmelik karşısında şaşırdığım tek şey değildi.

Çıkardıkları yönetmelikle zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açanlar; ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamayı gerekçe göstererek “kamu yararı” gözettiklerini ileri sürüyordu.

Oysaki, ülkemizde elektrik üretiminde arz fazlası olduğunu, elektrik ihtiyacımızın özelleşen enerji sektörünün eline baktığını istatistikler açıkça gösteriyordu. (İstatistikleri elektrik üretiminin özelleştirilmesi için yazdığım bir yazı için kullanmıştım.)

O halde, “yönetmelik kimin yararına”, diye sormak gerekiyordu.

Tabii, ben sorular sorarken kendi cevaplarını çoktan hazırlamış olanlar olacağı gibi,

Yazıyı okurken  “kamu yararını” haklı bulanlar da olacak, biliyorum.

“Zaten çiftçiler zeytincilikten artık eskisi gibi kazanamıyor”, diyenler; “Elektrik üretmek zeytincilikten daha önemli”, diyenler olacak.

Bu nedenle böyle düşünenler için birkaç soru sormak istiyorum:

 Bölgemizdeki zeytinliklerin oluşturduğu yeşil örtünün yerine maden sahasından yükselen toz bulutunu ve oyularak taşlaşmış toprağı görmeye,

Madencilik faaliyetleri sonrası oluşan atık sahalarından sızabilecek zehirli kimyasalların toprağa ve suya karışmasına,

Bu sorular burada kalsın. Çünkü bir de yönetmeliğin ileri sürdüğü ıslah etme ve zeytin ağaçlarını taşıma meselesi var.

Bunlara da değinelim, derim.

Yönetmeliğe göre maden sahası ruhsatı alanlar maden arama çalışmaları bitince bölgeyi ıslah edecekmiş. Çiftçiler ya da az da olsa toprakla uğraşanlar bu cümleyi okuyunca bunun imkânını sorgulamaya başlamıştır, eminim.

Bir zeytin ağacının yetişmesi kolay mı?

Madencilik faaliyetleriyle kazılarak bozulan toprak, bir taş yığınına dönüşünce,

Toprak, maden aramada kullanılan kimyasallarla kirlenince,

Zeytin ağacı yetişir mi, o zeytin ağacından fayda gelir mi?

Bir diğer mesele, zeytin ağaçlarının taşınması üzerine.

Yönetmelik maden sahası olarak seçilen zeytinliklerdeki zeytin ağaçları başka bir bölgeye taşınabilir, diyor.

Yıllarca köklerini toprağa salmış bir ağacı taşımak,

Onun üzerinde yaşayan canlıların düzenini bozmak,

Onlarca canlının yaşamını tehlike atmak değil mi, akla mantığa sığar mı?

Sorulacak onlarca soru var, inanın.

Ancak cevabını bildiğiniz bir soruyla yazıyı bitirmeme izin verin:

Yeryüzüne zarar vermeden zeytinden daha fazla şifa getirebilecek ve barışın sembolü olabilecek bir maden var mı?

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

27.04.2024

  • İMSAK 04:23
  • GÜNEŞ 06:00
  • ÖĞLE 13:07
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:34